1.5

676 44 8
                                    

Merhabalar, Nasılsınız?

Sizleri bu denli bekletmeyi asla istemezdim ancak

Bir insan olarak benimde meşgul anlarım oluyor.

Sevgiyle kalın

instagram; ben.geceyeaitim

Her türlü görüş, eleştiri, yorum, bilhassa öneriye açığım.

Dm kutumda açıktır...

Bu bölüm biraz atlaya atlaya ilerleyeceğim...

≪•◦ ❈ ◦•≫

Belime yerleştirdiği ellerinden oldukça rahatsızken, gözlerini yüzümden ayırmaması da durumu oldukça arttırıyordu. "Nişana bak be, düğün gibi oldi." Benimle konuşmaya çalışıyordu. Ben ise bir an önce bitsin diye dansına ayak uyduruyordum kendimce. Belimdeki elleri git gide sıkılaşırken rahatsızca kıvrandım yerimde, yardım isteyen bakışlarımı Annem'in üzerinde gezdirdim. Yaklaşık iki dakika sonra beni fark edip, ne demek istediğimi anlamış gibi hemen yanımıza geldi. "Kizum az otur da ne oynak gelun diyecekler el alem, ben da delireceğum o mi olsun isterdun?" Hafif kızar tonda konuşup eliyle bizi ayırdı. Ardından masaya doğru iteledi. "Dur da Hayat Anne, el alem görsün diye yaptuk ha bu nişani, iki gün sonra da kına var zaten. Ne diysın şimdi ya?" Şivesine tükürdüğüm. Annemin öfkeli bakışları ile o iğrenç sesini en sonunda kesebilmişti. Anneme minnettar bir şekilde bakıyordum. Bana doğru eğildi ve konuşmaya başladı. "Çok yakinda seni kurtaracağum, yeter ki korkma kizum." Sözünün bitmesiyle tekrar dik pozisyona geçti. Babam denilecek adamın yanına doğru adımladı ve yanında dikilmeye başladı. Fatih ise ortalarda geziniyor, arada bir gözlerimiz çarpışıyordu. Kaç kere horon çaldı, kaç kere zorla ayağa kaldırıldım hatırlamıyorum. Her seferinden Tarık'tan kaçıyordum. Değil yanında durmak, aynı havayı solumayı bile istemiyordum. Ayaklarımdaki topukluları çıkartıp, annemin yedek çantasına koyduğu spor ayakkabılarımı giydim. "Haydin da Efsun, gidiyruk."

İki gün sonra,

Saat: Öğleden sonra 01.53;

"Kızım anlamıyor musun? Olmaz, gidemem" diyen Abimin peşinden minik adımlar ile ilerledim." Deme Abi öyle, hem niye gidemeyesin? Gayet yakışıklı, karizmatik, heybetlisin." Konuşurken bir yandan da sırtını sıvazlıyor ve egosunu yükseltiyordum. Bence Efsun'un yanına gitmesi gerekiyordu. Ve öyle de olmalıydı. Telefonu elime alıp WhatsApp'a girdim. Abimin telefonundan ne zorluklarla almış olduğum Onur'un sohbetine tıkladım. İlk başta geri çıkmayı düşündüm ama içimden bir ses bu yolda devam etmemi tetikliyordu. En sonunda pes edip tuşlarda gezdirdim parmaklarımı.

Ben:
Şey merhaba Onur..Abi.. Numaranı abimden gizlice aldım. Ona söylemesen olur mu?

Yazdığım mesajı çekinerek ve korkarak gönderdim. Çevrimiçiydi ancak mesajıma hala daha bakmıyordu. "Efsun'a sakın yazmıyorsun değil mi Salak kardeşim benim?" Abime göz devirdim ve telefona geri döndüm. "He Abi, işim gücüm yok çöpçatanlık yapacağım." Evet yapacağım. Ha ha ha ağlasındı. "Güvenemedim sana, ne yapıyorsun bakayım?" diyerek telefonuma doğru eğildi. Ben ise hala sohbette olduğum için telefonu sakladım. Bu hareketime şaşıran Abim geri çekildi ve anlamaz gözlerle bana bakmaya başladı. "Hayırdı fıstık? Hani bir şeyler saklamak yoktu?" dedi ve sorar gözlerini gözlerime değdirdi. Benden bir cevap bekliyordu. "Ay Abi ne saklayacağım ya?" dedim ve bir yandan orta tuşa basıyordum. "Bak bir şey yok." dedim ve telefonu tekrar ters çevirdim. Ekrana bakan Abime karşılık veren tek şey Onur'dan gelen bildirimdi. Allah'tan numarayı kaydetmemiştim.

Nesin Sen?• Texting (Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin