Bölüm 5: Mahkumlar

121 106 23
                                    

Bölüm 5: Mahkumlar

°Gökteki güneş ile ay şahidim olsun ruhum bedenimden ayrılana kadar sana İhanet etmeyeceğim!°

"Evet ekip! İlk olarak ne yapıyoruz?"dedi neşeyle Can.Zaten bir ekip kurmaya en çok o istekli olmuştu.
Kaan sanki lider kendisiymiş gibi araya girdi."İlk olarak yemin etmenizi istiyorum"
Üçümüz şaşkın şaşkın Kaan'a bakarken merak ettiğimiz o soruyu sordu Ali"Ne yemini?"
"Bağlılık yemini...İhanet etmeyeceğinize emin olmak için"
"Bro sence buna gerek var mı?"
Kaan sert bir şekilde"Var"diyince Can istediği cevabı alamadı.Hafifçe somurtu,kırılmıştı ama Kaan bunu pek umursuyormuş gibi görünmüyordu.
"Şimdi beni iyi dinleyin...998 kişilik bir metroda katili bulmak zorundayız.Eğer biz onu bulamadan önce o bizi bulursa diye bir olasılık yok!"bunu bana bakarak laf sokar gibi söylemişti."Katili bulup bir şekilde ona suçunu itiraf ettireceğiz.Böylece masum olduğumuz kanıtlanacak.Bana ihanet etmemeniz için yemin edeceksiniz."

Ali hemen atıldı."Madem çok istiyorsun aga...Yemin ederim.Sana asla ihanet etmeyeceğim"
Sonra gaza gelen Can girdi söze"Bende yemin ederim.Ne olursa olsun ihanet etmeyeceğim"
Sıra bana gelmişti.Üç çift meraklı göz saniyesinde bana çevrildi ama benim yemin etmeye niyetim yoktu.İhanet etmezdim ama Kaan'a boyunda eğemezdim.
"Neden yemin edeyim?"
"Çağlar şimdi de sağar mı oldun? Demin açıkladım ya"
"Kulaklarım gayet iyi.Benim anlamadığım şey neden sen lider olasın ki? Yada sana neden itaat edeyim?"
"Zaten birşeyi de anlarsan şaşarım...Sadece yemin edeceksin Çağlar.Ufak ama etkili bir yemin."
Kollarımı önümde kavuşturup küstahça bakmaya devam ettim.
Kaan öfkeyle kaşlarını çattı."Çağlar! Yemin et!"Görevliye baktığı kadar olmasada korkunç bakıyordu.Ben susmaya devam edince aynı şekilde emrini tekrarladı"Çağlar! Yemin et!"Ne Ali nede Can tek kelime edebilmişti.İşte o an anladım.Eğer polisler bizi suçlarsa ilk gözden çıkarılanın ben olacağımı.

Mecburen dişlerimin arasından"Yemin ederim"dedim.
"Seni duyamadım Çağlar! Lütfen daha yüksek sesle söyle"
"Yemin ederim! Gökteki güneş ile ay şahidim olsun ruhum bedenimden ayrılana kadar sana İhanet etmeyeceğim! Son nefesimde bile sadık kalacağım!"
Kaan sırıtarak"Çok güzel...Çağlar da yemin etiğine göre ikinci kararı verebiliriz"
"Bence birbirimizi tanıyalım.Sonuçta artık bir ekibiz"
"Güzel fikir Ali.Zaten uzun süre daha buradayız.Yani şuan yapacağımız bir şey yok."
"Bro cesedi ne yapacağız?"
"Buraya zaten kimse gelmiyor ama biz önlem olarak cesedi bir köşeye saklayalım."
"Tamam"

Onlar ben yokmuşum gibi kararlar alıp uygularken bende kaşlarımı çatıp bir koltuğa oturdum.Birkaç dakika sonra Kaan,Ali ve Can cesedi sol taraftaki köşeye koyup bir örtüyle üzerini örtüler.Can acıktığını söyleyince Kaan diğer ikisini yiyecek almaları için görevlilerin yanına gönderdi.Sonrada hiçbir şey olmamış gibi karşımdaki koltuğa oturdu.Bir süre ikimizde sessiz kaldık.Ama Kaan'ın gizlice bana baktığını hissedebiliyordum.Ali ve Can elinde sandviçler ile kapının önüne geldiğinde ben hâlâ gözlerimi Kaan'dan kaçırmakla meşguldüm.

Ali yanımdaki koltuğa oturup bana bir tane sandviç uzatığın da başımı çevirdim.
"Aslı hadi..."
"İstemiyorum" Resmen çocuğa trip atıyordum.Ama bir şekilde kendime engel olmıyordum.Onların beni görmezden gelmesi canımı sıkıyordu.
"Lütfen acıkmış olmalısın"
"Hayır yediğim laflar beni doyurdu"
Bunu Kaan'a laf sokmak için söylemiştim ama bir tarafım
Yalan söyleme! Açlıktan öleceğim! Bırak şu gururu da,inadı da! Al işte! Diye haykırıyordu.
Diğer tarafım ise Umarım şuan karnım guruldamaz.Yoksa rezil olurum. diyordu.Ben iç sesimle bir mücadele verirken biri sandviçi gözüme sokmak istercesine yüzüme doğru uzattı.Başımı kaldırdığımda dikkatimi ilk çeken şey kumral kıvırcık saçlar oldu.Can masum bir şekilde sandviçi bana uzatıyordu.Bu haliyle Tweety'den farksızdı.Onu görünce içimden saçlarıyla oynamamak geldi.Ama kendime engel olup başımı istemiyorum Can dercesine salladım.

Metro Hattı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin