3 ☯

49 6 1
                                    


3☯

Nefesimle birlikte omuzlarımı dikleştirdim. Üstümdeki özel tasarım elbiseyle, hayatımda belki de ilk kez düzleştirilip özenle yapılmış saçlarımla ve profesyonel makyajımla, tamamı kapatılmış dövmelerimle önümdeki boy aynasında duran yabancı kadına bakıyordum.

Bordoya çalan kırmızı elbisenin dekoltesi hafiften göğsüme iniyor, omuzları açıkta bırakarak kollarıma uzanan dalgalı motifler ortada birleşiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bordoya çalan kırmızı elbisenin dekoltesi hafiften göğsüme iniyor, omuzları açıkta bırakarak kollarıma uzanan dalgalı motifler ortada birleşiyordu. Elbisenin gövde kısmında yaprak desenleri zarif bir şekilde işlenmişti, bu yeşil yapraklar eteğin altına doğru yayılıyor ve elbisenin alt kısmında bordo kumaş koyu yeşil bir tonla birleşiyordu. Karnıma kadar düz inen elbise, kalçalarımın altında hafif bollaşıyor ve yere kadar inen katmanlarıyla şaşalı bir görünüm sunuyordu. Tülden oluşan kumaş hafifti ama sanki bir sarmaşık misali vücuduma sıkıca dolanıyor beni aşağı çekiyordu.

Kıyafeti ben seçmemiştim, rengine kadar her şeye babam karar vermişti. Doğrusu bu nişanla ilgili hiçbir şeyi benim seçtiğim de söylenemezdi. Bu Orkun Balkan'ın şovuydu ve önemli olan onun istekleriydi. Beni nasıl sergilemeyi diliyorsa ona uymalıydım.

Ve o hiç itiraz etmeyeceğimden adı kadar emindi. Öyle ki Korkut'la dönmeye karar vermem de onu zerre şaşırtmamıştı. Bana ne derse onu yapardım. Hep yapmıştım.

Bu kez sebebimin itaatkârlık olmadığından haberi yoktu. Sorgulamaması işime gelmişti. Ancak bir türlü fırsat bulup İlyas'la konuşamamıştım. Döndüğümden beri beni göz önünden ayırmıyor, Korkut dışında kimseyle yalnız bırakmıyorlardı. Ve git gide büyüyen huzursuzluğumla baş etmekte de çok zorlanıyordum. Korkut aynı, sevgi dolu adamdı. Hayatında onu hiç görmediğim kadar mutluydu. Beni el üstünde tutuyordu. Yanılmış mıydım?

Avuçlarım ter içinde kalmıştı. Prangalarımı asla çıkaramayacağım kadar sıkılaştırıyordum. Üstelik hiç doğru yapıyormuş gibi de hissetmiyordum.

Ne zaman bunalsam kaçıp sigaraya sığınmıştım fakat bugün o da yasaktı. Sanırım babam nişanıma küllük olarak katılmam fikrinden hoşlanmamıştı. Yoksunluk da hiç yardımcı olmuyordu.

Göğsümü saran elbise nefes almamı zorlaştırınca çekiştirmeye niyetlenmiştim ki odanın kapısı açıldı. Bedenim tam olmuştu, şimdi niye dar geliyordu ki? Her şey ters gitmek zorunda mıydı?

Aynadan içeri girenin babam olduğunu görünce duruşumu düzelttim. Sıcak basmıştı. Elimi yüzüme doğru sallamamak ya da üstüme silmemek için direndim.

Onda bunca yıldır çok nadiren gördüğüm bir gülümseme ifadesi yüzüne yer etti. Hemen arkasında Hakkı ve Onur duruyordu. Saniyeler önce çıkan güzellik uzmanlarından biri hazır olduğumu haber vermiş olmalıydı.

Beni baştan aşağı süzdü. "Kızım" derken yanıma ilerledi. İki kolumu dirseklerimden tuttu. "Muhteşem olmuşsun." Başını Hakkı'nın olduğu tarafa çevirirken bir elini de dirseğimden çekip avcunu açmıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 10 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kurtar KendiniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin