18.Bölüm|Uzun Uzun -MY-

118 64 10
                                    

Mayıs'ın Anlatımı ile

Derya Yiğit'e ters bir bakış atarken ben kocaman sırıtıyordum.Hoca el kol yaparak sanıyorum ki gelmesine izin vermişti.

Derya bana kıskanç kıskanç bakarken dil çıkardım.Bu Derya yılanı beni daha çok sinir ederken özgüvenim tavan yaptı ve nefesimi tutarak yanımda oturan Yiğit'in omzuna kafamı koydum.

Yiğit'in gülümsediğini omzunda hissettiğim kaslardan anlamıştım.Kendimi rahat bırakarak nefes almaya çalıştım.Allah'ım buradan hiç ayrılmamak istiyorum sanırım.

Kolunu omzuma atınca gözlerim bir kaç saniye de olsa irileşti.Alt dudağımı ısırarak kalp atışıma engel olmaya çalıştım ama nafile.

Bütün ders hocayı öylece dinledik ve orada bize bakarken Derya'nın kudurduğunu hissedebiliyordum.

Ondan nefret etmemin nedeni sadece aşık olduğum çocuğa aşık olması değildi.Deniz binlerce kez hislerini öyle güzel dile getirirken bir kez olsun bile onu dinlememişti.

Deniz'in yerinde olsam çoktan pes ederdim ama Deniz o kadar kalp kırıklığına rağmen devam ediyordu onu sevmeye.Ah böyle aşk oldu da biz mi sevmedik!

Okul bitiş zili çalınca Yiğit'ten naif hareketlerle ayrıldım ve çantamı omzuma taktım.Hızlı adımlarla sınıftan çıkarak okulun demir kapılarından da çıkmış oldum.

Derin bir nefes içime çekerek çantamdan çıkardığım siyah kulaklığı kulağıma taktım.En sevdiğim şarkıyı playlistten oynatarak yürümeye başladım.

İstemeden de olsa yürürken kocaman sırıtıyordum.Bugün Güneş daha parlak gözüküyordu onun kehribar gözleri gibi.Akşam hava simsiyah olacak kararacaktı saçları gibi.

Alt dudağımı ısıra ısıra kanatacaktım ama buna engel olamıyordum.Birden omzumda biten el ile yerimden sıçradım.Yanıma gelen Yiğit ile göz göze geldiğimde bir kaç saniye pörtlettiğim gözlerim ile ona baktım.

Hemen gözlerimi ondan kaçırdığımda güldü."Korktun mu çiçeğim?" Deyince verdiğim nefes ile gülüşüm karşıtı "Çiçeğim mi?" Diye sorunca "Biraz klişe evet biliyorum ama Mayıs'ta çiçekler açar sonuçta bana hiç öyle bakma güzel iltifatlar bulan biri değilim" dedi iki elini suçlu olmadığına inandırmak için iki yana açmıştı.

Kulaklığımı çıkaracak iken "Çıkarma" dedi ve bir kulaklığı kendi kulağına taktı."Uu güzelmiş Teoman mı bu?" Diye sordu.Olumlu anlamda başımı sallarken elini boşluğa doğru savururken ritim tuttu.

"Kardelen" diye mırıldandı."Sana çiçeğim yerine kardelen diyeceğim" dedi "Bak seni biraz daha özelleştirdim"

Kısa bir gülücük atarak "Hah bugün iltifatlarınız bitmiyor Yiğidim bunu neye borçluyuz?" Diye sorduğumda "Bütün iltifatlar sana feda olsun aslan parçası" dedi "Sen iltifatlardan daha güzelsin"

Bu söylediği karşısında ona karşı sessiz kalsam da içimde fırtınalar kopuyordu.Aman Allah'ım bu çocuk gereğinden fazla yakışıklı ve tatlı!

Sonunda evimin önüne geldiğimizde kulaklığımı bana doğru uzattı ve önümde bir beyefendi gibi eğildi ardından eski haline gelerek "Leydim" dedi ben ise kıkırdayarak arkamı döndüm ve kapıyı açtım.

✓ Tuzlu Kurabiye #TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin