Elif'in Anlatımı ile
Meltem'in dudaklarından çıkan her bir söz kalbimi delip geçerken hâlâ bunu neden bana yaptığını anlamıyordum.Aslında sevgili değildik.Sadece arkadaştık.
Fakat bu bana söylenmeyecek bir şey değildi ya da benim bunu burada öğrenmem iyi bir şey değildi.Bana her ne olursa olsun ki bana arkadaş gözü ile bakıyorsa söylemesi lazımdı.Allah bilir en büyük düşmanıydım.
Emir bir yalancıydı ve ben bunu Meltem'in sarf ettiği bir kaç sözcükten anlamıştım.Mayıs,Eren ve pek tabi ki Yiğit Emir'i tanıdıkları için onlarda şaşırmışlardı.Mayıs bir hışımla bana döndü iyi olduğumu kontrol etmek istiyordu.
Ama benim rol yapacak gücüm de kalmamıştı artık.Emir'in yanından çekip giderken kolumdan tuttu."Elif bekle anlatacağım bir sürü şey var dinle" dedi ama bu beni durduramazdı.
Gökyüzü benimle ağlamaya başladı.Her ne kadar göz yaşlarımı içimden döksem de gökyüzü kimsenin görmesinden endişelenmiyor bulutlardan teker teker damlalar dökülüyordu.
Kolumu elinden çekmeye çalışsam da biraz daha zorladı."Eğer bırakmazsan çığlık atarım" diye fısıldayınca bütün üzüntüsü ile elini usulca kolumdan çekti.Benim ise artık umurumda değildi.
Kapıyı sertçe kapatarak yağmurun altında ıslandım.Yağmur damlalarının her biri üzerimden akıp giderken onları dertlerim gibi hissettim ve hepsinin akıp gitmesine izin verdim.
Ben hâlâ nereye gittiğimi bilmeden koşarken kapı sesini duyabilmiştim.Arkadan gelen koşar adım sesleri Emir'indi.Arkamı Mayıs ya da diğerleri olur diye düşündüğüm için dönmüştüm.
Bu manzara hiç hoş değildi.Yalancıların yüzleri güzel değildi.Emir soluk soluğa "Elif anlatmama izin ver Meltem'le sevgili olmak zorundaydım" nefes alışverişleri daha da hızlanırken derin bir nefes aldı "Sadece dinlemen gerek hemen kanıya varma" dedi.
Ben ise sakinliğimi korumaya çalışarak yüzüne bakıyordum.Yüzüm her ne kadar ruhsuz baksa da titreyen bedenim beni ele veriyordu.Yağmurun altında konuştum.
"Emir bak bana açıklama yapmak zorunda değilsin" dedim "Biz sadece arkadaşız unuttun mu?Sevgilim falan değilim yani aldatmadın kimseyi merak etme neden bu kadar yordun kendini?" Dedim.
Emir söylediklerimin sahici olmadığını anlamış gibiydi."Elif Ben Meltem'le sevgili olmak zorundaydım!" Dedi bende ona bakarak "Tamam işte iyi yapmışsın" dedim o ise verdiğim cevaplardan hiç tatmin olmuyordu.
"Bak Elif zorundaydım anlamıyor musun?Sana söyleyecektim" dedi bende "Buraya gelmeden bir kaç dakika önce öğrenebilseydim keşke ama kader buymuş size mutluluklar" diyerek arkamı dönüp gidecek iken Emir kolumdan tekrar tuttu.
Artık sıkılmış bir vaziyette masum yüzüne baktım.Ay gibi açık tenli olan Emir'in gözleri cildine inat hüzünle kararmıştı.Emir bana bakarak binlerce söylediği şeyi tekrarladı;
"Elif ben Meltem'le sevgili olmak zorundaydım"
Artık bunu duymaktan haz almıyordum aksine daha çok canımı acıtıyordu ve tam olarak bana orada ne olduğunu anlamasam da gerdiğim elimi Emir'in yüzü ile buluşturduğumda tokat atmış oldum.
Emir'in sadece yüzü sağa doğru dönmüştü onun dışında bir şey olmamıştı.Kehribar gözlerini bana doğru tekrardan döndürdüğünde hüzünle,acıyla ve biraz da öfkeyle elini yumruk yaptı.
Derin bir nefes çekerek "Özür dilerim" diye fısıldadı ardından arkasına döndü ve bana dönmeyecek olan yüzünün arkasından baktım.Sırtı çok olmasa da genişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ Tuzlu Kurabiye #Texting
HumorTatlılardan gına geldi.Tuzlu kurabiye! "Acılı Adana sevmeyen katılamaz" ‼️Acemi Yazım‼️ ~Tuzlu Kurabiye adlı ilk ve tek kitaptır. Kurgu tamamı ile bana aittir ʕっ•ᴥ•ʔっ #Eğlenceli 11 #Arkadaşgrubu 2 #İnsanlar 6