Mayıs'ın Anlatımı ile
Yiğit düşürdüğüm kıyafetleri yerden alarak kıkırdadı ve odama doğru yöneldi.Derin bir nefes eşliğinde alnımı sildim.Üstümü düzelttikten sonra Yiğit'in altını kısık ateşle yaktığı yağa baktım.
Tezgahta kesilecek şekilde olan etlere baktığımda bıçağı elime aldım ve dilimlemeye başladım.Çok geçmeden yanıma gelen Yiğit'in sesini duymamla konsantrem bozuldu ve bıçak elimi kesti.
"Aman be bir de bununla mı uğraşacağım" diye söylendim ve var gücümle parmağımı iki yana salladım.Yiğit öfleyerek yanıma geldi "Onları ben kesecektim ya sen niye kestin?"
"Tabi paşam" dediğimde göz devirdi ve "Yara bandı var mı?" Diye sordu "Tuvalette ki dolabın ikinci rafında gri kutuda olmalı"
Tuvalete doğru yürüyen Yiğit'in arkasından bakarken aklıma güzel bir fikir geldi ve arkamda ki dolaptan hazır çorba paketi aldım.Yiğit elinde ki yara bandı ile geri döndü ve beni mutfağın masasının sandalyesine oturtturdu.
Bir dizi üstüne eğildikten sonra yara bandı ile parmağımı sardı.Teşekkür ettikten sonra ayağa kalktım ve çorbanın altını açtım.Yiğit yanıma geldi ve tuzu uzattı."Hah tam unutuyordum aferin" dediğimde gamzelerini saklamaya çalışan çocuk bana en güzel gamzelerini sundu.
O etleri kesip eti tavaya,kızgın yağa atarken bende yara bantlı elimle çorba karıştırıyordum.
Elif'in Anlatımı ile
Pikemi bir kenara atarak ayağa kalktım ve cama tıklayan kişiye bakmak için parmak ucuma çıktım.Emir elinde poşetlerle bana bakarken çık işareti yaptı.
Bu sefer keyfimizi Yusuf bile bölememişti,harika!Ayakkabılarımı içerden alarak camdan Emir'in yardımı ile çıktım.Akşam akşam gökyüzünde ki yıldızlar bize göz kırpıyordu.Gökyüzünü sevmemin nedeni içimde ki boşluğu yıldızlar ve bulutlar ile kapatma isteğiydi.
Emir piknik örtüsünü sererken "Bu yapacağımızı planmak için kaç saat harcadın?" Diye sordum örtüden gözünü çekerek gözlerime baktı "Sana bakınca aklıma geldi"
Sonunda örttüğü örtüye elinde ki paketlerle oturunca yana kaydı ve gelmem için yanına iki kere vurdu.Yanına uzandığımda yıldızlar gözlerimizin önüne serilmişti.
"Emir" diye fısıldadım yüzünü bana döndüğünü hissedebilmiştim.Gözlerimi yıldızlardan çekmeyerek konuştum "Yıldızları görüyor musun?"
"Görmez miyim?" Dediğinde gülümsedim "Sen onların en parlağısın" dedim attığı küçük kahkaha kulaklarımı şenlendirirken gülümsedim "Neden öyle düşünüyorsun?"
"Çünkü sen gecenin içinde milyonlarca yıldızın arasında ki bir yıldız değilsin sen benim kalbimin içinde tek başına parlayan bir yıldızsın"
Keyifle gülümsediğini görmek için yüzümü ona çevirdim.Gülümsemesi yıllara bedeldi.
Emir getirdiği sepeti açtığında bir sandviç kendime bir tane de bana aldı,bana aldığını bana uzattığında nazikçe elinden aldım.Dikleşerek yemeye başladığımda o çoktan yemeye başlamıştı.Keşke hep böyle kalsaydık.
Saat bir buçuğa geliyordu ve ben bu zamanın asla bitmemesini istiyordum.Bir şey hatırlamışçasına piknik çantasına yöneldiğinde kaşlarımı çattım.
Elinde ki iki kırmızı bileklikten birisini gösterdi sandivcimi bir kenara bıraktıktan sonra bilekliklere baktım.Emir çok geçmeden açıklamada bulundu.
"Bu bilekliklerin anlamı birbirimize hayat bizi ayırana kadar bağlı olduğumuzu gösteriyor sadece bir iple değil gönül bağıyla"
Gülümseyerek bilekliği koluma taktım o da çoktan takmıştı.Kenara bıraktığım sandivcimi aldıktan sonra yemeye başladım aynı zamanda da onu izliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ Tuzlu Kurabiye #Texting
HumorTatlılardan gına geldi.Tuzlu kurabiye! "Acılı Adana sevmeyen katılamaz" ‼️Acemi Yazım‼️ ~Tuzlu Kurabiye adlı ilk ve tek kitaptır. Kurgu tamamı ile bana aittir ʕっ•ᴥ•ʔっ #Eğlenceli 11 #Arkadaşgrubu 2 #İnsanlar 6