yeraltının ünlü kardeşleri ve aynı zamanda mafya babaları Minho ve Jeongin istedikleri uğruna Hyunjin ve Felix'i kullanmayı göze alabilecekler miydi?
top/ Minho - Jeongin
bottom/ Hyunjin - Felix
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" Fazla yakınlığın getirdiği uzaklıktayız. "
~
Bazı insanlar bakışlarıyla, kelimeleriyle teninizi yakabilir. Minho da Hyunjin için öyleydi. O gün onunla aynı ortamda bulundukları her saniye onu daha da geri dönülmez şekilde küle çevirmişti ve toparlanamaz hale sokmuştu.
İkili odaya döndüklerinde içeridekilerin gayet hoş ve koyu bir sohbette olduklarını görmüşlerdi. Ses çıkarmadan yerlerine oturdular.
" Yani sen diyorsun ki viski sek içilir? Ben hala sade soda koyup içme taraftarıyım. Yoksa öldürücü bir acılığı var. " Felix bir yandan konuşurken bir yandan da yüzünü buruşturmuştu. Boğazı öyle bir acıyı kaldıracak kadar alışkın değildi içkiye. Özellikle de viskiye. O yüzden içerse eğer sodayla içmek daha iyiydi.
" Tercih meselesi güzelim. " Dedi ve göz kırptı Jeongin Felix'e. Felix'in yanakları hafiften ısınmaya başlarken başını Hyunjin'e çevirdi.
" İyi misin? " Ellerini kendine yelpaze yaparken dedi Felix.
" İyiyim ama burası fazla mı sıcak yoksa ben mi ekstra yanıyorum? " Felix güldü ve biraz yaklaştı ona doğru.
" Sanırım ikimiz de yanıyoruz fazlasıyla. " Hyunjin Felix'in yaptığı imayı anlamıştı ama tepki vermedi. Çünkü farkındaydı. Konuyu değiştirdi.
" Gidelim mi artık Felix? Yurda almayacaklar zaten ama yine de şansımızı zorlamayalım. " Felix de kafasını sallayıp önüne döndü. Sonra ikisi de eşyalarını kollarına atıp ayağa kalktı.
" Şey biz artık gidelim. Zaten yurda alırlar mı bilmiyoruz ama yine de çok geç kalmayalım. " Diğerleri de ayağa kalktı.
" Ben de bırakabilirim? " Jeongin onlara doğru dönüp soru sorarcasina bakmıştı.
" Ah teşekkürler, gerek yok. O kadar da uzak değil zaten. Biz yürüyerek gideriz hem hava da almış oluruz. " Hyunjin'in ani konuşmasına artık herkes alışmış olsa da herkes dönüp ona bakmıştı. Bakışları umursamadan Felix'i çekiştirip odadan çıkmaya çalıştı.
" Siz kalıyor musunuz? " Felix'in San ve Wooyoung'a sorduğu soru ile durmuştu Hyunjin.
" Biz biraz daha takılıp geçeriz eve. Başka zaman yine gelelim çocuklar. " Deyip kocaman gülümsemişti Wooyoung. Felix de kafasını sallayıp önüne dönmüştü. Minho ve Jeongin de odanın kapısına kadar onlara eşlik etmişlerdi.
" Umarım daha çok karşılaşırız Felix kafa dengi birisin. " Minho'nun konuşmasıyla Felix gülmüştü.
" Ve Hyunjin... İstediğin zaman buradaki eserlere bakmaya gelebilirsin. Ayrıca belki başka zaman sana daha fazlasını gösterebilirim çünkü bugün gördüklerin buzdağının görünen kısmı. İyi geceler ikinize de. "
