telefon ve kapı

374 54 70
                                    

UZUUUUN ARADAN SONRA MERHABALAR!!! 

Baktım ki bir önceki bölüm digerlerine nazaran ciddili az okunmuş ben de normalde yapmadığım bir şeyi deneyeyim istedim.

Oy sınırı ve yorum sınırı koyuyorum

Oy sınırı: 50
Yorum sınırı: 30 olsun bakalım

İyi okumalar!

.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


" Benim güneşim sensin ve ben sen olmadan hiçbir şeye yaramayan ay gibiyim. "

Hyunjin'den~

Beklediğimden ferah bir ev bizi karşılarken arabanın yanında telefonla konuşan Minho'ya gitti gözlerim. Yaklaşık 15 dakika önce gelmiştik ve indiğimizden beri telefonla konuşuyordu.

" Şştt evi gezelim mi seninle? " Dedi Felix dikkatimi başka yere çevirmeyi isteyerek. Ona dönüp kafamı salladım ve içeri girdik.

Dış kapıdan içeri girince bizi karşılayan kocaman bir salon vardı. Sol üst köşede kalan şömine ve hemen yan duvarında kocaman televizyon. Televizyonun karşısına kurulan oturma takımı ve ortada küçük bir cam sehpa. Kahverengi ve oldukça yumuşak görünen koltuk takımının üzerinde tozlanmasini engellemek için örtü seriliydi.

Salonun sağında kalan mutfak vardı. Orayı çok incelemedik. Sonuç olarak ne ben ne de Felix doğru düzgün yemek yapabiliyorduk. Ama güzel bir mutfaktı yine de. Mutfak ile salon arasında kalan merdivenden yukarı çıktığımızda sağ ve sol tarafta iki kısa koridor vardı. İlk sol tarafa yönelip oradaki iki odayı inceledik. İlk odaya girdiğimizde küçük ama girdiğinizden itibaren sıcaklık hissi veren tatlı bir odaydi. İçinde küçük bir tuvalet vardı onun dışında bir esprisi yoktu. Oradan çıkıp yan odaya girdiğimizde biraz daha büyük olduğunu anladık ve tamamen siyahlarla döşenmiş olması ya Minho'nun ya da Jeongin'in bu odada kaldığını gösteriyor gibiydi. Daha çok eşya vardı. Çok inceleme fırsatı bulamadan kapıdan gelen seslerle kafamızı o tarafa çevirdik.

Jeongin kapıya yaşlanmış bize bakıyordu.

" Burası benim odam. Sizin için oldukça iç karartıcı olmalı, ha? " Yarım ağız gülümsemesi ile Felix'e baktım. Bir an önce Felix ile konuşmam gerekiyordu her şeyi. Ne olup bittiğini öğrenmem lazımdı.

" Sanırım öyle. Neyseki bu odada kalmayacağım, değil mi? " Gülmek istedim. Felix dün ne yaşandıysa da zoru oynamak istiyordu ve kendini bu sefer kaptırmamakta kararlıydı.

O ikisinin oda muhabbetini dinlemek istemediğim için odadan çıkıp onları yalnız bıraktım. Minho hala ortalıkta gözükmediği için aşağı inmeye karar verdim. Evin içinde değildi. Dış kapıdan çıkıp etrafa bakınca hala telefonda konuştuğunu görünce kaşlarımı çattım. Neydi bu kadar konuştuğu şey? Kiminle konuşuyordu ki bu kadar?

vegas// hyunho / jeonglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin