yeraltının ünlü kardeşleri ve aynı zamanda mafya babaları Minho ve Jeongin istedikleri uğruna Hyunjin ve Felix'i kullanmayı göze alabilecekler miydi?
top/ Minho - Jeongin
bottom/ Hyunjin - Felix
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" Senin için kurallarımı yıktım. "
" Nasıl hissediyorsun kendini? " Dedi Jeongin Felix'e doğru. Oyun bitmişti ve kazanan yine onlar olmuştu. Farklı kişilerle bu sefer.
" Bilmem. Her şeyi atlatıyorum. " Omuz silkti. O ilk geldiğindeki heyecanlı ve sinirli tavırları yoktu artık. Daha çok bitmiş ve bıkkındı.
" Endişelendim bugün. " Yatağa doğru ilerledi. Felix ise makyaj masasının orada yüzünü temizliyordu. Aynada bakışları kesişiyordu.
" Ne o, eski sevgilin elimde mi kalacak sandın? " Burnundan nefes vererek güldü. Hala daha her şeye siniri bozuluyordu halbuki. Bazı zamanlar kendinden iğreniyordu.
" Saçmalamayı kes! " Sesi beklediğinden yüksek çıkmıştı Jeongin'in. Bir anlık tepkisiyle aynada bakıştığı oğlan hareketlerini durdurmuştu. Arkasını döndü Felix ve yüz yüze baktılar.
" Benim için endişelendiğini düşünmek daha büyük saçmalık bence. " Jeongin derin bir nefes verip oturduğu yerden kalkıp tam Felix'in önüne geçti. Ona yukarıdan bakıyordu artık.
" Senin için endişelendim. Başka kimse sikimde değil bunu unutma. " Ondan gelen şaşırtıcı itiraftan sonra Felix uzun süre ona baktı. Ne duyduğunu tekrar tekrar sorguluyordu. İnanmak, bir şeylere çabucak olanak sağlamak istemiyordu.
" Bu zamana kadar bana nasılsan öyle devam et Jeongin. Benimle oynama. " Önüne dönüp işine devam etti Felix. Daha fazla oyun kaldırabilecek durumda değildi.
" Seninle oyun oynamıyorum Felix. Bana sorduğun soruyu şimdi cevaplamamı ister misin? " Aynaya bakarken kaşları çatıldı Felix'in. Neyden bahsettiğini anlamaya çalışıyordu.
" Benden hiç mi hoşlanmadın demiştin ya onu. " Felix hatırladığı zamanla kendi iç mahkemesine dönmüştü. Kırgınlıklar, kızgınlıklar, üzüntüler bir bir baş göstermeye ve kendilerini haklı çıkarmaya çalışıyorlardı. Büyük ihtimalle Jeongin'den alacağı sonuç düşündüğünden farklı olacaktı artık, o yüzden duymak istemedi. Tekrar sürüklenmek istemedi.
" İstemez, kalsın. Geçmişte yaşanan şeyler sadece o anda kalsın. Sonrası iyi de olsa kötü de. "
" Kestirip atıyorsun! " Sinirlenmek istemiyordu Jeongin ama adım attığı yolların artık çıkmaz olduğu düşüncesi geriyordu onu. Şansını nereden yakalayacağını çözmeye çalışıyordu.
" Benden önce sen bazı şeyleri kesip attığın için benim de yapmam zor olmuyor. " İğneleyici tavırları başından beri kendini hissettiriyordu Felix'in.
" Zorunluluklarımı anlamıyorsun. " Jeongin neden bu kadar ısrarcı olduğunu da anlamıyordu. Bir şeyleri kendi içinde çözebilse Felix'e daha iyi geleceğini biliyordu ama o şimdi anlaşılmak istiyordu.
