Ne?

85 10 25
                                    

Korku vücudumuz için kimi zaman zehir, kimi zaman ise bir şifa kaynağıdır. Lakin bazen şifa sandığımız korku zehir, zehir sandığımız korku ise tam anlamıyla bir şifadır. Öncelikle insanoğlu neyden korktuğunu asla bilemez. Kimi zaman açığa çıkmayan gerçekler korkutur bizi, kimi zaman kulaklarımızla işittiğimiz gerçekler. Gerçekler her daim öğrenme odaklı değildir ve sağlıklı bireyler olmak adına yapmamız gereken tek şey de her daim en doğrusunu öğrenmek de değildir. İşte bu öğrenmeme durumu zehirli gerçeklerden korunmak adına yaptığımız birtakım hamlelerdir. Şayet bu zehirli gerçekten uzakta kalabilirsek, normal yaşantımıza devam edip ölene dek huzurlu yaşarız. 

Lakin uzakta kalamadığımız gerçeklikte ise, işler tam anlamıyla bir felaket senaryosudur. Bu bir nevi işlerin çığırından çıktığının da habercisidir. Duymak istemediğimiz, hayatımızı altüst eden gerçekleri kulaklarımız işitmiş, benliğimiz fark etmiştir. Bu dakikadan sonra yapılabilecek herhangi bir şey yoktur, hayat zinhar eskisi gibi olamaz; tüm huzurumuzu kaybederiz. Kaybettiğimiz huzur bize ağır gelir, kendimizi ölümün tam ortasına atarız. Bu ölüm, akabinde gerçekleri bizden saklayanların da sonunu getirir.

"Ne diyorsunuz siz?" Veliaht Prens tir tir titreyen vücudunu kontrol etmeye çalışırken fısıldadı. "Tüm bunlar ne demek Prens Sehun?" 

Prens Sehun gözlerini sıkı sıkıya bastırdı. Ağzından çıkan şeyleri söylememesi gerektiğini hissediyor, lakin söylediği için de herhangi bir pişmanlık hissedemiyordu. Gözlerini yavaşça açarak bakışlarını hafif aralıklı pencereye çevirdi, peki ya bundan sonrası için nasıl bir açıklama yapacaktı?

Prens Jongin silik bir nefes bırakarak, daha yüksek bir ses tonuyla konuştu. "Tüm bunlar ne demek? Siz benim hakkımda nasıl bu şekilde konuşabilirsiniz? Hiçbir zaman öğrenemeyeceğiniz şeylerim imasını bana ne hakla yaparsınız?" Sesi sinirden çok merak barındırıyordu. Devam etti. "Bir kere konuşmaya başladıysanız, devamını getirmelisiniz Asil Prens Oh Sehun." 

"Devamını getirirsem mutlu olacak mısınız Veliaht Prens? Bana korkmadığınızı söyleyebilir misiniz?" Sehun alaylı çehresiyle cevap verdiğinde, Muhafız Baekhyun uyarı dolu bir fısıltı bıraktı.

"Prensim." 

"Ne oldu Baekhyun? Veliaht Prensimizin bir şeyleri duyması hoşuna gitmez mi? Ah pardon, yüce Goguryeo Veliaht Prensimiz bu sefer benim kellemi uçurur değil mi?!" Sesini yükselterek, kaşlarını sinirle çattı. Ardından Veliaht Prense dönerek devam etti. "Görüyorsunuz değil mi Veliaht Prens? Siz ve benim için bir gelecek hiçbir zaman olmadı, korkarım bu saatten sonra benim için olmayacak." 

Yorgun bir gülüş bırakarak devam etti. "Hoş, sizin için her daim bir gelecek vardı. Bir şeylerin yükünü sırtlanan her zaman ben oldum. Size hayat çok kolay olmalı Veliaht Prens." 

Veliaht Prens sonunda dayanamayarak araya girdi. "Neden bu kadar kapalı konuşuyorsunuz?" Hayretle kaşlarını çattı. "Bana bu kadar kinlenmenizi gerektirecek ne yapmış olabilirim Prens Sehun? Beni hatırlayamadığım bir şey için nasıl suçlayabilirsiniz?" 

Genç Prens'in açık bir biçimde gözleri doldu. Bu soruya verebileceği herhangi bir yanıt olmamasının yanında, özgürlüğü de yoktu. Veliaht Prens her şeyi tüm çıplaklığı ile öğrendiğinde ya o canından olurdu, ya da diğerleri. Ona inanmama ihtimali, açık bir biçimde inanma ihtimalinden çok daha yüksekti. Derin bir nefes alarak kendine gelmeye çalıştı, lakin ciğerleri batıyor; yorgun kalbi ağrıyordu. 

Geçmiş anılar gözünün önüne düştüğünde, akan bir damla yaşa izin verdi. Bu hayatta en zor şeylerden birisi kesinlikle yabancılaşma durumuydu, delicesine sevdiğin birisine zorunlu olarak yabancılaşma... Belki dedi içinden, belki de kötü bir olay neticesinde birbirimizden ölesiyle nefret etseydik bu kadar çok kalbim ağrımazdı... Belki beni unutmasaydı bu kadar çok kırılmazdım ona... Zaten insanı yıpratan da bu değil miydi, uğruna canını vereceğin gözlerde yabancı olmak? 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Rayiha//SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin