Antlaşma

73 10 3
                                    

Silla Krallığı kurulduğu günden beri en parlak dönemlerinden birisini yaşıyordu. Halk Kral tarafından onlara söz verilen her şeye kavuşmuş, Goguryeo'ya bağlı birkaç asil topluluk onlara katılmaya ikna olmuştu. Askeri güçleri inanılmaz derecede iyileşmiş, saldırgan tavırlarıyla bilinen Batı Han Hanedanlığı destekli Goguryeolular bile onları 5 yıldır rahat bırakıyor, katliam yapmıyorlardı. 

Bu Silla gibi desteksiz bir Hanedanlık için büyük bir başarıydı. Batı Han Hanedanlığı onlara söz geçiremediği için tüm Kore Yarımdası'nı akraba olduğu Goguryeo'ya bırakılmasını istiyordu lakin Silla'nın askeri gücü onlara saldırmalarına engel oluyordu. Japon İmparatoru Suinin bu yükselen gücü erken fark edenlerden birisiydi, Batı Han Hanedanlığı'nın aksine onlarla ittifak yapma kararı almıştı. Lakin tek zeki lider o değildi. Hun Devleti, Han Hanedanlığı'nın karşısında yeni bir ayaklanma devleti olduğunu haber alır almaz yukarıdan Çini rahatsız etmeye başlamış, bu da Silla'nın mevcut sınırlarının oluşmasına sebep olmuştu. 

Kısacası Kore Yarımadasın'da Goguryeo devri sona ermek üzereydi. Doğudan Japon İmparatorluğu, yukarıdan süper askeri güç Hunlar, Çin'i sıkıştırıyor, Goguryeo'ya yardım gitmesine engel oluyordu. Batı Han Hanedanlığı özellikle Hunları karşısına almak istemediğinden sessiz kalıyor, yükselen güce müdahale edemiyordu. 

Kral Kim Sunwok geçmiş kırgınlıkları ve siyasi meselelere bulaştırmadan tam bir deha gibi davranmıştı. Bu mantıklı hamlesi ona daha geniş sınırlar, daha güçlü ordu ve eski Goguryeo Asil ailelerini kendine bağlamak için doğru bir evlilik vermişti. Kraliçe Goanan eski Batı Han Kralı Liu Shi'nin kızlarından birisinin kızı olan asil bir prensesti. Bu Silla Krallığı'nın Batı Han Hanedanlığı tarafından resmen tanınmasına sebep olmuş, doğan çocuklar Han kanı taşıdığı için dokunulmazlık kazandırmıştı. Yani öyle ya da böyle Kraliçe ihanetten hüküm giyse dahi, erkek çocuklar Han kanı taşıdığı için öldürülemeyecekti. Krala göre bu hamlesi de Silla Krallığını ilelebet var kılacaktı. 

Lakin beklenmeyen birkaç hadise ve hesaba katılmayan şeyler gerçekleşti. Kral Junhaseon. Batı Han İmparatoru Liu Shi'nin torunuydu, tıpkı prenses Gounan gibi. Liu Shi'nin ikiz kızları Li Reng ve Li Wei şimdiki İmparator Liu Ao'nun ablalarıydı. Li Wei Goguryeo Kralı Oh Geumwa ile evlenerek Kraliçe olmuş ve şimdiki Kral Junhaeson'u dünyaya getirmişti. Li Reng ise Asillerin yaşadığı tarafsız bölge olan Geumseong lideri Hae Daeso ile evlenmiş, Silla İmparatoruluğu'nun Kraliçesi Prenses Goanan'ı dünyaya getirmişti. 

Bunun neticesinde de Kral Junhaseon tüm hıncını kuzeni Kraliçe Goanan'dan çıkarmak için adeta ant içmiş gibiydi. Veliaht Prens'in dokunulmazlığından sonra elini kolunu bağlayıp oturmamış, Kraliçe'yi bir daha çocuğu olmayacak şekilde ciddi anlamda yaralamıştı. Tüm bunların yanında tek bir açıklaması vardı üstelik, Han soyundan gelen birisi asla bir taşralı Sillalı ile evlenemez! Evlenirse de ihanetinin bedelini en kötü biçimde yaşar!

Kısacası herhangi bir aksi durumda Kral Junhaseon, Asillerden olan prensleri ve Silla Veliaht prensi Kim Jongin'in Han İmparatorluğun'da hakkı vardı. İmparatorluğun düşüşe geçtiği bir vakit Kim Jongin tahta gidip oturabilir, kimse de buna müdahale edemezdi. Goguryeo ve Han Çinlilerinin korktuğu tam olarak buydu işte. Taşralı kanı taşıyan bir Sillalı her ne kadar Han kanı taşısa da İmparatorlukta söz hakkına sahip olamazdı. 

Han İmparatorluğu tıpkı 100 sene evvel Hun Devletinden Türk cariyesi Dileber'in oğlu Oktar gibi, bir savaşçının gelip ülkeyi birbirine katmasından korkuyor, Sillalıları da en az Türkler kadar bir tehdit olarak algılıyorlardı. Liu Che gayrimeşru çocuğunu Türklere karşı bir koz olarak yetiştirmeyi ummuş, lakin planı elinde patlamıştı. Çocuk dayılarının da desteğini alarak Çin'i vergiye bağlamış, 60 yıl sürecek büyük Han kuraklığını başlatmıştı.

Rayiha//SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin