The Ascent Of Everest-Aimless
♟
"Bu gece günceme yazacağım."
"Neyi?"
"Ateşten eli yanan çocuğun ateşi sevdiğini."
Oscar Wilde
1. "KÜL"
RUSYA-St. Petersburg
Kağıttan uçakları yanmıştı. Avuçlarda sıkıştırılmış, tüm nefesi kağıtla beraber tutuşturulmuştu. Yeryüzünde yeri yoktu. Onun kalbinin cesetleri parçalanmış gökyüzünde asılıydı.
Kesilen nefeslerine daha da sarılan tellerden anlamsız acı dolu bir soluk aldı genç adam. Sebebi yoktu. Belki de vardı. Göğsünde ki yangınları görmüş olmalıydı sanırım herkes, yoksa sevdikleri kül olmazdı.
Saklayamamışlardı, yıkıldılar tek tek. Hayır, cayır cayır yandılar çünkü avucunda herkesin gülümseyen kıvrımları keskince asılıydı.
Bakışları üşütürdü, zihnide düşündükleriyle tutuşmaya yemin etmişti. Cehennem olan biri için cennet buz kayalarıydı belki de. Hayır, kesinlikle buzlar; bedenini korumazdı. Ayaz da olsan yanardın, kavrulurdun.
Gözlerinde ki dumanlı is kalbine dolduğunda üşümek için sıcak bir bedene savrulurdu güçsüz bedenin. O bir yığın beden göğüs kafesine yerleşerek kemiklerinin arasında ölü bir ruhla ansızın dolanır. Usulca sarmalanır, gülüşüyle kalbin odalarında topraksız çiçekler filizlenir ve nefes alırdın. Tohumu damarlarında güç olur, kökleri gövdeni sarar. Sardığı her dal gözlerinde tutunur. Kopacak kadar inceyken, kalbinde ki kıyametten de güçlüdür. Gözlerini açmak için yakmak gerektiğinde avucuna toplanan tüm ateşi tam kalbinden vururdun.
Ayaz üşürdü. Ayazdan daha da soğuk bir şey varsa o da bağrını ele geçiren Hun'du. Hun'un göğsünde yaralar vardı. Her intikam bir noktaydı. Bitti sandığı noktada büyük savaşlar başlardı. Savaş belki de bir kum tanesi kadar hisssiz bir boşluktayken zihinlerde çoktan başlamıştı.
Düşen omuzlarını düzelterek elini az olan saçlarına attı ve sonrasında fısıltılı bir nefes verip bu gecenin tüm koyuluğunda ürkütücü olan ölüm sessizliğini içine çekti. Olması gerektiği gibi. Voronin ölümü hep peşinden getirirdi, onu getirdiği gibi.
Bir an için, aynada ki adama baktı genç adam. Toprak gözleriyle vücudunu ele geçiren şaşkınlıkla burnu sızlamıştı tuhafça. Onun aslında o olmadığını farketti. Unutmuştu, lense alışmak zordu. Ait olmadığı bir renge alışmak zordu çünkü Armen'e benziyordu bakışları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYAZ EKSENİ
Teen Fiction☙ Rusya Hava Kuvvetleri Komutanlığında pilot olarak görev alan Ayaz Hun Mironov'un kalbi, yakın dostu Çınar Erdem'in her keskin gözden uzak ardında sakladığı kardeşi Eylül Lara'ya bir gece ansızın dolanır. Hiç beklemediği ani bir ölümle abisinin kat...