7. "KÖR SAVAŞÇI"

895 36 38
                                    

                      Sagopa kajmer-Kör savaşçı                           Mor ve ötesi-Cambaz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                 Sagopa kajmer-Kör savaşçı
Mor ve ötesi-Cambaz

7. "KÖR SAVAŞÇI"

                 RUSYA, Patlamadan sonra ki an.

Yere çakılan tahtımın üstüne yayılmıştı titreyen bedenim. Kalbimin duvarlarında ki çatlaklardan içeri, zehirli bir sarmaşık geziniyordu. Kanım çekilmiş gibiydi, hiç olmadığı kadar da beyazlamıştı tenim. Üşüyordum. Tahtımın bir ayağında zincir, usulca ayak bileğimden geçmişti. Sertti. Sıkıydı. Hafif değil, kan akışımın kesilmesini istercesine sarmıştı. Zincirin diğer ucu, masanın üzerinde solgunca duran bileğime doğru uzanmış ve dolanmıştı.

Ben bir tahtdaydım, tutsaklığımdan koparılıp tekrar bir karanlığa hapsedilmek üzere bir et torbası gibi bıraktıkları o adamdım.

Armen Voronin; dört duvarda olsa, kalan son nefesi dört saniye kalmış olsa bile, bir ağaçtan urganla asılacak olması ona keyif veren bir hediyeymiş gibi gülümserdi. Şu an olduğu gibi.

Karşımda duran adamın dakikalardır çenesi susmadığı için artık başım ağrımaya başlamıştı. Ciddi anlamda, hasta zihnimin beni bu kadar yorduğunu nadir hatırlardım.

Bazen hatırlamazdım, öyle olurdu. Boş bakışlarım eşlik ederdi zihnimin en yüksek yerlerine. Hiçbir şey hatırlamazdım.

Bazen ne yaptığımı bilmezdim ama şu an o kadar kendimden emindim ki, "Kapa çeneni." Diye yükseldim aniden içim yanarken.

Yorgun harelerim masada dolanıyordu. Sert sesim onun sesini bastırmıştı soğuk ve dar odada yankılanarak. Başımı ağırca yana eğdiğimde ona baktım çekinmeden. Sert çehresi bozguna uğrayarak kasılmıştı. Bunu beklemiyordu çünkü. Cümlesi durdu. Tüm hareketleri de öyle.

Yutkundu Oleg. Bir gözü seğirdi ansızın. Çenesini kaldırarak elini bana uzattığında yakamı çekiştirerek inledi öfkeyle. Kendine doğru daha fazla çekerek masaya bedenimin sertçe yaslanmasına sebep oldu.

"Deli birine göre fazla delisin." Diye tısladı. Zor tutuyordu kendini. Sakince sırıttım. "Bazen oldukça iyi bir adam gibi durup aniden bir hasta olduğunu kavrıyorum, Armen. Sen iyi değilsin ve bu benim şu an umrumda olmayacak." Sırıtışım kahkahaya dönerken başım önüne düştü ağırca. Burnumu alayla çekip yere eğdiğim başımı hızla kaldırdım ve kıvrılan dudaklarımı soldurdum aniden.

"Karşında manyak bir kişilik öylece otururken," masanın üstündeki demir şerite değdi gözlerim. "Sen de fazla rahatsın." Diye sızlanarak kelepçeli bileklerimi zorladım. "Bak açabilirim bunları ha, biraz uzaklaşsan fena olmaz."

AYAZ EKSENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin