Selaaammm. Çook çok uzun zamandır bölüm atmıyorduum. Bu yüzden güzel bir bölüm yazmak istedim. Aslında bölüm atmamamın bir sebebi de önceki bölüm için koyduğum oy ve yorum sınırının geçilmemesiydi.
Yine sınır koymaya devam edeceğim, bölümler de ona göre gelicek.
Şimdi bölüme geçebiliriiz.Multimedyadaki Asya.
Keyifli Okumalar
Uras'tan
Asya'nın yüzündeki şaşkınlığa gülerken aynı zamanda da düşünüyordum.
Babam Asya ile sevgili olduğumuzu nereden öğrenmişti?
Hadi annemden öğrendi diyelim. Asya'yı yemeğe çağırmasına çok şaşırmıştım. Çünkü babam çoğu zaman işinden dolayı bizimle bile yemek yemiyordu. Aşırı işkolikti ve bu durum benim sinirimi fena halde bozuyordu. Sürekli kavga ediyorduk. Çünkü hep önceliği işti.
Geçen akşam Asya'nın babası ile sohbet ederken çok garip hissetmiştim. Bunu Asya'ya belli etmemiştim tabiki ama babamla Taner Amcayla ettiğimiz gibi sohbet etmemiştik hiç. Taner Amca bana çok sıcak davranmıştı. Babamda hiç olmayan şeylerdi bunlar.
Sürekli yaptığı telefon görüşmeleri, dışarıda veya evde yemek yerken aniden çok acil işim çıktı diyerek masadan ayrılması,hep birlikte sohbet ederken bile elinde hep bir bilgisayar veya telefon olması...
Bunlar sürekli kavga sebebimizdi. Eskiden o kadar çok tartışıyorduk ki bununla ilgili. Artık tartışmaya bile üşendiğim için umurumda değildi. Zaten yüzünü de haftada birkaç gün görebildiğim için çok takmıyordum. Ama annemin üzüldüğünü görebiliyordum. Beni de üzen bu kısımdı. Yoksa babama bayıldığım falan yoktu.
Bu yemeği de babamın değil de annemin ayarladığından yana şüphem yoktu.
Bakışlarım Asya'ya döndü. "Yaa Uraaas. Ben utanırım kesin. Utanınca da kekelerim. Rezil olurum babanın karşısında."dediğinde her şeye rağmen sıcak bir şekilde gülümsedim.
Bu kızı yiyebiliyor muyduk?
"Gel biz seninle bahçeye çıkalım."diyerek elinden tuttum ve sınıftan çıkarak bahçeye indik.
Asya'yı kendime çekerek saçlarından öptüm. Kokusunu içime çektim.
"Uras ben kesin kıpkırmızı olurum valla çok utanırım. Annenin karşısında da çok utanmıştım zaten."
Utanmaya fırsatın bile olmayacak.
İçimden geçeni söylemek yerine "Güzelim bu kadar heyecanlanma. Bende geldim senin babanla tanıştım. Gayet de güzel geçti."dedim.
Alttan masum masum yüzüme bakarken gülmeden edemedim.
"Yaa öyle de ne bileyim. Umarım saçmalamam konuşurken."
"Saçmalamazsın merak etme."
Biraz el ele bahçede yürüdük. Biraz ilerleyip köşeyi dönünce ilerideki it sürüsünü görüp kaşlarım çatıldı.
Furkan ve yanındakiler her zamanki yerlerine oturmuş otluyorlardı. Bu çocuk koğuş ağası sanıyordu kendini herhalde.
İkimizin de babası bu okulun sahibiydi ama Allah'tan babalarımız yakın arkadaş değildi. Sadece ortaklıktan olan bir ilişki vardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAY UKALA (TAMAMLANDI)
Jugendliteratur"Acaba kavga ederek bizim sınıfa gelmeseydin yine de tanışabilir miydik?"diye sordum o güzel yüzünü izlerken. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı,nefesini yüzümde hissettim. Ve o beni büyüleyen sözlerini söyledi. "Biz dünyanın birer ucunda olsak bile ben yine...