9-Son mu?

5K 297 27
                                    


Günlerdir buradaydım ve artık yerimden kımıldamaya bile mecalim yoktu. Yemek ve su vermedikleri gibi arada gelip dövüyorlardı beni. Dövülen vücudumun acısı yetmezmiş gibi birde karnımın ağrısını çekiyordum. Günlerdir aç olduğum için midem bomboştu ama yinede kusma isteği vardı içimde. Yerde sürünerek kendimi duvara yasladığımda sırtım soğuğa alışık olmadığı için biraz titredim.

"Nereye kadar sürecek bu?"

Kendi kendime sorduğum bu soru, duvarlardan yankılanıp bana geri dönüyordu. Duvarlar bile bilmiyordu bu işkencenin ne zaman biteceğini. Karanlık odada sırtım duvada yaslı şekilde öylece beklerken kapının açıldığını gördüm. Hiçbir şekilde ayağa kalkamazken önüme bir tabak makarna koyulunca bırakan kişinin yüzüne baktım. Bana acıyıp bir tabak makarna getirmişti herifler. Bu, şuan buna bile ne kadar muhtaç olduğumu göstermek için miydi?

Yinede gurur yapmanın sırası değildi. Açlıktan ölmemek için yaslandığım duvardan tabağa uzanmaya çalıştım ama bedenimdeki her yer öylesine acıyor ve ağrıyordu ki kımıldamak işkence gibi geliyordu.

Adam bana tereddütle baktı. Tabağı önüme koyup koymamayı düşünüyor olmalıydı. Birkaç saniyenin sonunda karar verdiğinde tabağı önüme getirdiğini ve bana hiç bakmadan kapıdan dışarı çıktığını gördüm.

Onu umursamadan önüme koyduğu tabağa uzanıp elime aldım. Midem yememi istemiyor gibi anında bulanırken kusmak için kenara döndüm ama içim bomboştu. Kusacak hiçbir şey yoktu. Mide sıvılarım ağzıma geldiğinde acıyla yere tükürüp nefes aldım. İğrenç haldeydim.

Açlıktan ölmemek adına kendimi zorlayarak makarnadan biraz yedikten sonra tabağı bir kenara bıraktım ve yeniden gözlerimi duvara diktim. Biraz tavana bakarak oyalandıktan sonra vücudumu soğuk zemine serer gibi yere uzandım.

Yere uzandıktan üç beş dakika sonra kaldığım bodrumun kapısını biri açtı ve içeri girdi. Az önce giren adam değildi, farklı biriydi.

"Kalk"

Bana bağırarak söylediği şeyin hemen ardından bacağıma sert bir tekme attı. Acı içinde sızlanırken ayağa kalkmaya kendimi zorladım. Zar zor bunu başardığımda adama dönüp konuştum.

"Ne vuruyorsun anasını siktiğimin oğlu."

Kafasında güneş gözlüğü olan adam bana sinirle baktı. Bana vurmamak için kendini tutuyordu. Az önce bacağıma tekmeyi atan o değilmiş gibi şuan kendini sıkıyordu.

"Ömer bey seni istiyor, seninle konuşacakmış."

Ömer denilen adam şu önüme sandalye çekip bana geveleyen herif olmalıydı. Onunla konuşmak değil onun ağzını burnunu dağıtmak istiyordum. Bir de adamlarını yollayıp beni ayağına çağırıyordu ibne herif.

"Sikerim şimdi o Ömer'i de senide, bir de beni ayağına çağırıyor orospu çocuğu. Yetmedi mi lan kaç gündür? Gelmiyor işte Onur anlayın artık."

Burnumdan soluyarak konuştuğumda adam beni izliyordu. Ona arkamı dönüp iki adım atmıştım ki beni tutup kendine çekmesiyle olduğum yerde tökezledim. Onun beni sıkıca tuttuğunu gördüğümde onu itmek için atakta bulundum. Ama adam hızlı bir hamleyle koluma bir iğne geçirince durdum. Yine ne enjekte etmişlerdi bana?

"Yeter artık amına koyayım oyuncak mıyım ben ikide bir iğne vurup duruyorsunuz."

Cümlemi bitirmemle birlikte uyuşukluk yine vücuduma firar ederken bir adam daha geldi ve ikisi beni kollarımdan tutup sürükleyerek asansöre bindirdiler. 2. Kata basıp bana dik dik bakarlarken bende tepkisizce onlara bakıyordum.

DUDAKLARIN[bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin