Oylarınızı ve satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin. İyi okumalar. ♡
🖇
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Matematik test kitabınızın 156. sayfasından 162. sayfasına kadar ödev çocuklar. Pazartesi günü kontrol edeceğim."
Ödevi aynı zamanda tahtaya da yazdıktan sonra eşyalarımı toplamaya başladım. Zil, ben kitaplarımı toplarken çalmış ve çocuklar kapıya akın etmeye başlamışlardı.
Kız öğrencilerim bana veda ederken, erkek öğrencilerim çoktan sınıfı terk etmişlerdi bile.
"Görüşürüz öğğğretmeniiiimm." Nursema'nın ağzını yayarak söylediği şeye karşı gülerek yanağından bir makas aldım.
"Görüşürüz Nursemacığım."
Sınıftan çıktıktan sonra eşyalarımı öğretmenler odasındaki dolabıma yerleştirerek çantamı omzuma takıp bahçeye, törene çıkmıştım. Cuma günü olduğu için İstiklal Marşı okunacaktı. Öğretmen arkadaşlarım ile birlikte İstiklal Marşı okuduktan sonra okuldan çıkarak arabama bindim ve Alina'nın kafesinin yolunu tuttum.
Yaklaşık 15 dakika içerisinde kafenin önündeydim. Arabanın anahtarlarını yuvasından çıkararak yan koltuktaki çantamı aldım. Güneş gözlüğümü gözüme indirip arabadan inerek kapıları kilitledim. Gözlerim kafenin tabelasında dolandı.
ALBATROS
Zamanında, bu kafeyi açarken az düşünmemiştik ismini. Başımın etini yemişti o zamanlar. Ve en sonunda, sosyal medyada Albatros efsanesi karşısına çıkmış ve kafenin ismini Albatros koymuştu. Kendisi de son derece sadık bir bireydi çünkü.
Kafenin içine girdiğimde bar kısmına ilerleyerek gözlüklerimi gözümden havalı bir şekilde çıkardım. Islık sesi duyuldu önce, ardından ıslık sesinin sahibi göründü.
"İdolüm gelmiş Alina!" Tefo'nun neşeli sesiyle gülümseyerek bar taburelerinden birine yerleştim. Tefo, bu kafede Barmenlik yapıyordu, aynı zamanda fanımdı kendileri. Beni her gördüğümde stilistimin adını soruyordu. 3 numara saçları ve kirli sakalıyla itici gibi görünse de, hiç öyle değildi. İyi anlaşıyorduk.
"Naber idol kadınım?" dedi barın diğer tarafında, tam karşıma geçerek.
"İyidir, iş güç. Senden naber?" dedim gülümseyerek. Kafasını iki yana salladı. "Bizde iyiyiz işte. İş güç."
