Kardeşini kurtarmak için paraya ihtiyacı olan fakir bir kız...
Hayatını işe adamış aşırı kuralcı olan bir adam...
Ve onları bir araya getiren mecburi bir AŞK OYUNU...
Başlangıç: 5 Mart 2023
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yazar... Dilan'ın bir süre sonra kendisini toparlamasıyla şirkete dönen Baran onu odasına gönderirken bir hışımla Derya'nın odasına girdi ve girmesi ile kendisine
" Baran, hoşgeldin. Geç, otur şöyle. Bir kahve ısmarlıyım sana, karşılıklı içeriz. "
Diyerek ayağa kalkıp yanına gelen Derya'nın omuzuna dokunması üzerine sert bir şekilde kendisinden itip ona
" Yeni asistanıma neler yaptığını biliyorum Derya. Fakat eski dostluğumuz hatırına bir şey demiyorum. Ama bu, bir daha ki tekrarlama da göz yumucağım anlamına gelmez. Ona göre ayağını denk al ve asistanımdan uzak dur. Döktüğü her bir damla gözyaşının hesabını senden sorarım, bilmiş ol. Şimdi odama gidiyorum. Sende eğer hazırlayabildiysen 2 gün sonra yapacağımız defile öncesi hazırlıkları konuşmak amacıyla yarım saat sonra gerçekleştireceğimiz toplantı da Merve'nin yapacağı sunumun dosyasını odama getirirsen iyi olur. "
Diyerek emretti. Sonra da ağlamamak için kendisini sıkıyorken kendisine
" Ta. Tamam, birazdan masan da olacak. "
Diyen kadına
" Güzel. Kolay gelsin sana o zaman. "
Deyip gitmesi ile ardında hırsla koltuğundaki yastığı alıp ağzını kapatarak çığlık atan bir Derya bırakıp odasına geçti. Öte yandan çalışmakla geçen 2 saatten sonra girilen öğle arasıyla 1 saat olan molasını kullanarak şirketin yakınındaki simitçi'ye gidip iki adet simitle mervesuyu alan daha sonra da simidini yerken aklına gelen fikirle çok da uzak olmayan çeyizciye gidip küçük siyahla beyaz boncuklar ile bileklik için ince ip ve iğne alan Dilan aldığı malzemelerle tekrardan şirkete dönerken odasına girip de malzemeleri çantasına koyduğu esnada yanına gelip önce sarılan bir süre sonra da ayrılıp ellerini yüzüne koyarak okşamaya başlarken kendisine
" Şirkette aradım ama göremedim seni. Nerdeydin? Neden haber vermeden gidiyorsun hem? Arıyorum, cevap da vermiyorsun üstelik. Çok korktum sana bir şey oldu diye. "
Diyerek telaşla sorular soran patronuyla şaşkınlıkla kalakaldı bir an. Sonra da kendisine
" Dilini mi yuttun? Bir şey söylesene. "
Diyen adamın sesiyle kendine gelip ona
" İy. İyiyim. İyiyim ben. Merak etmeyin. Telefonuma gelince de şarjım bitmişti. O yüzden cevap veremedim. "
Diyerek cevap verdi. Yaşadığı korku nedeniyle hala ne yaptığının ve Dilan'ın yüzüne şaşkınlıkla bakan bakışlarının farkında olmayıp ona
