8. Kıskançlık

629 24 12
                                    

Yazar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yazar...
Yaşadığı ve adını bir türlü koyamadığı garip duygunun ne olduğunu anlayamayan Baran salona girdiğinde kendisine

" Nerde kaldın Baran? Çok merak ettim seni oğul. "

Diyen babaannesine

" İşlerim uzadı babaanne, ondan geç kaldım. Ama bitirip geldim hemen. Neyse, çok yorgunum ben, yemek yiyemeyeceğim o yüzden. Duş alıp yatacağım hemen. İyi geceler. "

Dedikten sonra arkasını dönüp ardından kendisine

" Oğlum, neyin var? Söylemeyecek misin babaannene? "

Diyerek şaşkınlıkla soran babaannesini aklındaki sorularla baş başa bırakıp odasına çekilirken hızlıca girip yaptığı duşun ardından yatağına attı kendini. İçini dökebilecek kimsesi yoktu ve bu onu daha da üzüyordu. Uyumak için çok uğraştı. Fakat gözünü her kapayışta önüne gelen görüntülerle uyuyamadı bir türlü. Canı çok acımıştı. Peki ama neden? Cevabını öğrenmek için herşeyini verirdi hiç düşünmeden. Sabaha kadar hiç uyumadan düşündü durdu. Sabah olunca da hızla hazırlanarak kahvaltı bile yapmadan konaktan çıkıp anne ve babasının bulunduğu mezarlığa doğru yola koyuldu. Kısa süre de vardığı mezarlığa girip anne, babasının mezarına doğru yaklaştığın da elini açıp dua eden sonra da Fatiha -i Şerifi okuyarak amin deyip yüzüne süren Baran babasının mezar taşının kenarına otururken onlara

" Annem, babam. Ben geldim. Uzun zaman oldu yanınıza gelmeyeli. Biliyorum, kızgınsınız bana. Ama işlerim size gelmeme engel oldu hep. Neyseki çok geç kalmadan geldim."

Deyip durakladı. Sonra da babasına dönerek ona

" Babam, can yoldaşım dert ortağım, sırdaşım. Bugün, ölümünüzden şu zamana kadar dert nedir bilmeyen ben, hayatım da ilk defa hiç olmadığım kadar dertliyim ve kimseyle paylaşamıyorum bunu. Beni anlamayacaklarından korkuyorum belki de. Bilmiyorum. Ama çok canım yanıyor be babam. Keşke burda olsaydın. Olsaydın da yol gösterebilseydin bana. O kadar çok ihtiyacım var ki buna. Çok ama çok garip duygular içindeyim. Bir kız var ve sadece gülüşü bile beni multu etmeye yetiyor. Ama başka biri var hayatında ve bu... Bu gerçek çok yakıyor canımı. Peki ama neden? Neden ya neden? Onun. Onun bir başkasıyla olması neden bu kadar yakıyor canımı? Ona karşı bir şey hissetmiyorken neden bu canımın acısı? Neden bu öfkem? Bu hissettiğim şeyin adı ne? Delireceğim düşünmekten. Keşke burda olsaydın ve bana cevabını söyleyebilseydin. "

Diyerek döktü içini. Daha sonra da ona

" Neyse, cevabını bulamamış olsam da iyi geldi seninle konuşmak. "

Deyip kalkarak iki mezar arasına girip onlara

" Annem, babam. Şimdi gitmem lazım. Ama en kısa zamanda yeniden geleceğim yanınıza. Sizi çok seviyorum. "

Deyip her iki mezarı da öptükten sonra oradan ayrılarak şirkete geçti. Yine onu görecek ve kıskançlık krizine girecekti tekrardan. Ama her ne kadar zor olsa da iş yerinde olduğu için yanında bulundurmak zorundaydı.

Dilan...
Yine erkenden hazırlanıp evine giderken evde olmadığını şoföründen öğrenip şirkete geçmiştir diye oraya geçtim ve bir süre sonra odasına girdiğini görmemle gün içerisinde yapacağı işlerin yazılı olduğu raporu ona anlatmak için odaya girmem bir oldu. Tam tableti açmış ona

" Günaydın Baran bey, gün içinde yapacağınız işler sırasıyla şöyle; "

Diyerek bana

" Sana da günaydın, anlat bakalım. "

Diyen patronumla konuşmaya başlıyordum ki aniden telefonumun çalmasıyla durmak zorunda kaldım. Cebimden çıkarıp baktığımdaysa da yıllardan beridir kardeşime yanık olan Orhun'un ismini görmemle yüzüme şaşkınlıkla bakan patronuma

" Pardon Baran bey, buna bakmam lazım. Orhun arıyor da. Kardeşim gibidir kendisi. Açmazsam şimdi ayıp olur. Konuşup gelirim hemen.

Dedikten sonra bana

" Ta. Ta. Tabi. Beklerim. Be. Bekliyorum yani. "

Diyen adamı ardımda bırakarak odadan çıktım ve çağrısına cevap verdiğim manevi kardeşimle konuşmaya başladım.

Baran...
Öğrendiğim gerçekle mutluluktan adeta havalara uçarken bir süre sonra kendime geldiğimde kendi kendime " Noluyor bana böyle ya? Neden mutlu oldum ben şimdi? Onun hayatında kimsenin olmaması neden mutlu etsin ki beni? " Diyerek sorguladım kendimi. Sonra da yine " Kendine gel Baran. O senin çalışanın sadece. Boş boş hayaller kurup olmadık düşüncelere kapılma sakın. Onunla birlikte olman asla mümkün değil. Hem de asla." Diyerek kendime kızdım ve onu beklemeye devam ettim.

AŞK OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin