Yazar...
Teşekkür hediyesini verdikten sonra odasına geçen Dilan işlerine geri dönerken hediyesini cebine koyduktan sonra başını asistanı olan Dilan'a çeviren Baran mesaj gelen telefonunu açıp arkadaşı Gözde'den gelen mesaja bakıpta gülen kızla tebessüm ederken kendi kendine " Gülüşü huzur veriyor bana. Ona. Onun bir gün beni. Ama imkanı var mı ki bunun? Sanmam. " Diyerek konuşup işine geri döndü. Hemen ardından başını kaldırıp camın ardındaki adama bakan Dilan ise birkaç dakika önce endişelenmesini hatırlayınca yüzünde oluşan tebessümle ona bakarken kendi kendine " Keşke bu. Bu bir Aşk Oyunu olmasa. Keşke gerçekten. Ama imkansız bu. Onun beni sevebilme olasılığı yok. Olmayacakta. " Diyerek konuştu ve oflayıp Allah'a şükür ettikten sonra işine geri döndü.Biten mesainin ardından evine gitmek için izin isteyip şirketten çıkarak durağa doğru yürüyen Dilan bir süre sonra şoförünün kullandığı arabasına binmiş evine doğru gitmek üzere olan ve arabasını tam önünde durdurup camını açarak kendisine
Baran: Dilan, yolda mı kaldın sen? İstersen seni evine bırakayım.
Diye soran patronuna
Dilan: Yok efendim. Birazdan gelir otobüs. Siz geç kalmayın evinize.
Dese de kendisine
Baran: Geç kalmam ben, merak etme. Hem, eve geç kalırsan annen çok merak eder seni. İnat etme lütfen, bırakayım seni evine işte.
Diyerek ettiği ısrar üzerine ona
Dilan: Peki.
Dedi ve şoförün yanına geçip oturarak evine doğru yola koyuldu. Yola çıkmalarından bir süre sonra arabadaki sessizliği bozan telefon sesi ile dikkati dağılan Baran çalan ve babasının en sevdiği türkü olan " Bir Ay Doğar İlk Akşamdan " türküsünün fon müziği ile şoka girip öylece kalakaldı. Ta ki Dilan'ın telafüz ettiği Orhun ismini duyana kadar. Yol boyunca Dilan'ın gülerek konuştuğu Orhun isimli şahısla olan şenşakrak sohbetini yumruk yaptığı eliyle çenesini sıka sıka dinlerken de evine varmasıyla konuşmasını sonlandırıp başını çevirerek kendisine
Dilan: Beni evime getirdiğiniz için teşekkür ederim Baran Bey. İyi akşamlar.
Dediğinde ona
Baran: Rica ederim. İyi akşamlar.
Demesi üzerine yüzüne gülümseyip arabadan inerek evinin önüne gelmiş kendisini bekleyen adama doğru koşarak giden Dilan'ın ona sarılmasıyla şoktan şoka girdi. Bir süre, sarılıp ayrıldıktan sonra giden adama gülerek el sallayıp eve giren Dilan'a öfkeyle baktıktan sonra da şoföre dönüp ona
Baran: Sen evine git Zülfü. Ben kullanacağım arabayı.
Dedi ve arabadan inerek kendisine
Zülfü: Tamam Baran bey. Nasıl isterseniz. İyi akşamlar.
Dedikten sonra arabadan inip giden şoförüyle yer değiştirip oturarak sahile doğru yola koyuldu.
O giderken pencereden eve dönen kızının lüks bir arabadan inip eve girdiğini gören Gül hışımla anahtarı ile içeriye giren ve kendisi ile annesi Zehra'ya
Dilan: İyi akşamlar anne, iyi akşamlar anneanne.
Diyen kızının yanına gitti ve ona
Gül: Kimin arabasından indin sen? Noluyor kızım? Ne saklıyorsun bizden?
Diyerek hesap sorup kendisine
Dilan: Anne ben.
Diyen kızının anlatmasını beklemeye başladı.
Baran...
Arabamdan inmiş kenarında durduğum sahile dalmış giderken Dilan'ın o adama sarılışı gözümün önünden gitmiyordu bir türlü. Benim için sıradan olduğunu biliyorken ona sarılmış olması neden yakmıştı canımı bu kadar? Bunun cevabını aramaktan yorulmuştum şu kısacık zamanda. Akıl sağlığımı neredeyse bozmak üzere olan düşüncelerim de boğuşurken bir anda çalan telefonumla kendime gelip cebimden çıkararak beni arayan babaannemin aramasına cevap verdim ve onaBaran: Efendim babaanne. Geliyorum şimdi. Tamam.
Dedikten sonra kapatıp arabama bindim. Sonra da beni eve götürecek olan yola doğru yol aldım.
Dilan...
Olanları anlatmak istediğim halde. Zaten astım hastası olan annemin durumu kötüye gitmesin diye onaDilan: Şey anne. Im ben. Şey. 2 gün önce toplantı yapmak için ortaklarıyla birlikte bir adam geldi restorana. Ortaklarına sunumunu yaparken çok yardım ettim ona. O da toplantı bittikten sonra yanıma gelip bana teşekkür etti ve benden özel asistanı olmamı teklif etti. Ben hayır deyince de bu fırsat kaçmaz, kabul et bence. Dedi. Bende sizi düşünerek kabul ettim. Zaten adamı bir görsen. Dünya iyisi. Hiç bir kötü huyu yok. Bana da çok iyi davranıyor.
Diyerek yarısı palavra yarısı da gerçek olan bir konuşma yaptım ve beni dinledikten sonra bana
Gül: Hım, tamam. Madem iyi biri diyorsun. Devam et. Ama kendine dikkat etmeyi de unutma.
Diyen anneme
Dilan: Tamam annecim, unutmam.
Diyerek sarıldıktan sonra ondan ayrılıp odama geçtim. Sonra da benden bir süre sonra içeri girerek bana
Hira: Özür dilerim abla, böyle olsun istemezdim.
Diyen kardeşime elimdekileri yatağıma atarken ona
Dilan: Hayatım boyunca hiç yalan söylememiş olduğum anneme, sırf o üzülmesin diye yalan söyledim ben Hira. Allahım, ölmek istiyorum ya, ölmek istiyorum. Sen, beni nasıl bir şeyin içine sürüklendiğinin farkında mısın acaba? Bence değilsin. Çünkü eğer, farkında olsaydın. Böyle bir şeyi yapmazdın zaten.
Diyerek isyan ettim. Ettiğim isyan üzerine ağlamaya başlayan kardeşim bana
Hira: Ya, neden üzüyorsun beni abla. Bilerek yapmadık ki.
Derken derin bir nefes alıp verdim ve yanına gidip onu kollarımın arasına alarak sarılırken ona
Dilan: Üzülme hadi. Olan oldu bir kere. Yapacak bir şey yok artık. Kaderimizde ne varsa onu yaşayacağız. Hadi, git. Git de, anneme sofra kurmasında yardım et. Üzerimi değiştirip geleceğim bende.
Deyip benden ayrılarak bana
Hira: Tamam ablam.
Dedikten sonra odadan çıkan kardeşimi gönderdikten sonra dolaba yaklaşıp üstümü değiştirmeye başladım.
Yazar...
Üzerini değiştirdikten sonra odasından çıkmak üzere kapıya doğru yürümeye başlayan Dilan bir anda çalan telefonla durmak zorunda kalırken ekranına baktığında gördüğü isimle bir kaç adım daha varıp açık olan kapıyı kapattıktan sonra çağrıya cevap vererek kendisini arayan Süheyla'yaDilan: Efendim Süheyla hanım, ne vardı? Niye aradınız beni akşam akşam?
Diye sorduğunda kendisine kızıp rapor isteyen kadınla " Ne yapacağım ben bu kadınla ya?" Diyerek sorgulamadan durmadı. Derin bir nefes alıp verdikten sonra da ona
Dilan: Tamam Süheyla hanım, anlatıyorum.
Dedi ve yatağına oturarak ona gün içinde olan olayları bir bir anlatmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK OYUNU
FanfictionKardeşini kurtarmak için paraya ihtiyacı olan fakir bir kız... Hayatını işe adamış aşırı kuralcı olan bir adam... Ve onları bir araya getiren mecburi bir AŞK OYUNU... Başlangıç: 5 Mart 2023