Ümit, mutluluktan alınmış bir miktar borçtur.
Joseph Joubertİyi okumalar...
___________________________________
"Engin, Ela özellikle size söylemem gerekiyor bu durumu galiba. Ben çocukluğumdan beri aşığım Efsun'a ve kabul ederse yarın ona evlenme teklifi edeceğim..."
Hakan'ın son sözleri havanın soğuğundan daha da soğuk rüzgarlar estirdi ortamda. Herkes şaşkınca adama bakıyor, doğru mu duyduk dercesine zihinlerini yokluyordu. Hakan'sa sanki omuzlarından bir yük kalkmış gibi güldü olduğu yerde. Oh be diye geçiriyordu içinden. Yıllardır büyüttüğü dertleri böyle herkese söyleyiverince sanki perdelerine kadar kapalı, güneş almayan evi bir aydınlanmış, pencereleri ardına kadar açılmış, içeriye neşeli bir hava dolmuştu. Uzun zamandır ilk defa dertsiz bir nefes almış gibi hissediyordu kendini.
"Sen..." dedi Engin olayı çözmeye çalışan bir edayla. Gözleri kısılmış, işaret parmağı Hakan'ı gösteriyordu. Yavaşça kalktı oturduğu yerden. "Efsun'u..."
Ela duyduklarını sindirememişken şimdi bir de abisinin bir şey yapabilme ihtimalinden korkmaya başlamıştı. Gerçi ortam kalabalıktı, abisi halka açık bir alanda da Hakan'ı öldürecek değildi ya!
Hakan kendisine doğru yaklaşan arkadaşına rağmen dimdik durdu olduğu yerde. Pek gözü karaydı son zamanlarda. Herkes her şeyini döksün ortaya derdindeydi. Kimin ona şu an ne söylediği o kadar umrunda değildi ki!
Bulut ve Kağan da bir gerginlik çıkmaması adına Engin'in arkasında belirmişti. Sefa hala oturduğu yerde ben bunu nasıl anlayamadım diye kendine hayıflanıyor, kızlar ise şaşkınlık içerisinde olacakları bekliyorlardı.
"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?" dedi Engin sinirle. "Ne bu böyle toplamışsın tüm mahalleyi, seviyorum diye nara atıyorsun."
"Herkes her şeyi bilsin işte. Yok benim gizlim saklım kimseden."
Hakan'ın söylediği sözlere sinirle güldü Engin. "Baya yokmuş gerizekalı." dedi bağırarak. "Lan çocukluğumdan beri seviyorum diyorsun eşşek herif. Yüzümüze baktın, evimize girdin. Ablamı sana emanet ettik lan biz."
Yumruk olmuş eli kalktı sinirle Engin'in. Vurmak istedi adama. Dostum dediği adamın onu arkadan bıçakladığını düşünüyordu. Havada asılı kaldı ama eli.
"Hani kardeştik lan biz! Gizlimiz saklımız yoktu." Kırgındı bu sefer adamın sesi. Öfkesi de siniri de kırgınlıktandı. "Senden bir bok olmaz." dedi bu sefer de. Koca bir hayal kırıklığı vardı gözlerinde. Aldatılmışlık hissi boy gösteriyordu yüreğinde. Tamam son dönemde araları eskisi kadar sıkı fıkı değildi ama Engin her şeyini anlatırdı Hakan'a. Şimdi onun bunca yıl yüzüne baka baka yalan söylemiş olması büyük bir yara açmıştı kalbindeki dostluk odasına.
Engin arkasını dönüp giderken Ela seslendi önce "Abi!" diye ama dinlemedi onu adam.
Kendisine söylenen tüm lafları dinledikten sonra Hakan sesli bir nefesin ardından topladı kendini. "Senden destek beklerdim." dedi bağırarak. Adam da durdu olduğu yerde. "Kalbin yangınını bilen adamdan destek beklerdim. Senden izin istemiyorum Engin. Sadece haber veriyorum. Ben olmayacağını bildiğim bir şeyi tuttum içimde yıllardır. Aynı senin gibi. Şimdi ona bu kadar yaklaşmışken hiçbir kuvvet bana geri adım attıramaz."
Engin adamı görebilecek kadar döndü. "Siktir git o zaman Efsun'a söyle. Niye şov yapıyorsun burada?"
"Efsun'la Hayal Çıkmazı'nın girişinden el ele girdiğim zaman kıza laf söyleme, canını sıkma, olacaklara hazırlıklı ol diye önden haber veriyorum sadece."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayal Çıkmazı (Tamamlandı)
Teen Fictionİrili ufaklı, eski yeni evlerin birbirine karıştığı bir sokak... Hayal çıkmazı... Yılların komşuları, birbiriyle büyümüş çocukları ve onların hikayeleri