0.2 Hayaller ve Dilekler

434 38 141
                                    

Nasıl basarsın bağrına seni böyle inciteni?
Shakespeare

İyi okumalar...

_______________________________

Gün doğdu, güneş görünmedi. Dünün sıcaklığı yerini damlalarımı döksem mi dökmesem mi diye birbiriyle kavga eden kara bulutların insafına bıraktı. Sokak gecenin gürültüsünü unutup sessizleşti.

Evlerden birinde kızın biri yatağın küçük bir kısmına ilişmiş, yorganı kafasına kadar çekmiş cenin pozisyonunda bütün gece sessiz gözyaşlarıyla boğulmuştu.

Kahkahalarla geçirdikleri mutlu bir gecenin sabahı ne tatsızdı böyle. Yıllarca kalbinde sakladığın büyüttüğün bir aşk ağacının kesildiğine şahitlik etmekti bu. Ağaç kesilmişti artık, zor imkansız olmuştu.

Birini sevmek güzeldi ama sevilmek de bir ihtiyaçtı. Sevdiğini gösterebilmekte gerekliydi ve sevildiğini hissetmek. Birini sevmek dışında bunlardan hiçbirine sahip değildi Ela. Ne görmüş ne gösterebilmişti. Sadece birkaç hayal ve biraz umuttu onunkisi, belki bir gün olurun içinde yeşerttiği ufak bir heyecan, küçük bir kalp çarpıntısıydı. Şimdiyse olmayacağı gerçeğinin acısı çökmüştü tüm benliğine.

Birkaç ayak sesi duyuldu evde. Demek ki kalkmıştı millet. Dur artık dedi akan yaşlara dur artık, bilmesinler. Sildi yaşlarını, kapattı gözlerini, sakinleşmeye çalıştı ne kadar mümkün olabilirse.

Odanın kapısının açılmasıyla daha çok yumdu gözlerini. Kapı geri kapandı ama ayak sesleri daha çok yükseldi. Sonra üstüne narin bir el değdi.

"Ela, kalksana kızım. Misafir var şimdi böyle olmaz. Kalk da bir şeyler hazırlayalım. Ayıp." dedi kadın fısıltıyla.

Burnunu çekti kız. Ne annesinden tarafa döndü ne de gözünü açtı. Kısık bir sesle konuştu. "Tamam, gelirim şimdi."

Kadın kızın bu tavrını anlamlandıramadı, biraz da korktu. "Hasta mısın sen?" dedi bir yandan da elini kızın alnına götürdü. "Ateşin de yok gibi ama."

"İyiyim, geliyorum. Git sen."

Kadın inanmasa da bir şey demedi çıktı. Kız doğruldu yatağından. Bugün nasıl geçecekti?

****

5 saat önce

"SEN NASIL BENİM KARDEŞİMİ KAÇIRIRSIN?"

Adamlardan uzun olan Selim'in yakasına yapışmış büyük bir sinirle sokağı inletirken, kimsenin tanımadığı o kız da ağlamaya ve adamlara yalvarmaya başlamıştı.

"Abi dur n'olursun yapma."

"Şerefimi iki paralık ettiniz lan. Öldüreceğim oğlum seni." diyerek Selim'e bir yumruk atmıştı. Adam düşmese de geriye doğru sendelemişti.

"Abi!" diye bir çığlık duyuldu. Kız Selim'in yanına gitmiş araya girmeye çalışıyordu. Diğer adam kızın kolundan tutmuş Selim'den ayırmaya çalışarak yanına doğru çekiştiriyordu ki Selim kızı arkasına doğru aldı.

"İçeriye gir Meryem sen."

"Olmaz."

"İçeriye gir." diye bağırdı bu sefer adam. "Anne al Meryem'i içeriye gir." Bir yandan konuşuyor bir yandan da karşısında burnundan soluyan iki adama bakıyordu.

Çatıda tek dertleri biraz eğlence olan altı genç ise ne olduğunu şaşırmış öylece olanları izliyor anlamlandırmaya çalışıyordu. Selim'in yediği ikinci yumruktan sonra da ilk Hakan geldi kendine.

Hayal Çıkmazı  (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin