"Chris, dondun galiba. Tabii, karşında mükemmel kardeşini görmek kolay değil."
Hyunjin'in kafası karışmıştı. Ne oluyordu?
"Hannah. O bıçağı bırak. Sadece bırak. Yoksa kötü şeyler olacak.""Hmm. Bence bırakmamalıyım."
Ortada dönen bir oyunculuk vardı. Hyunjin bir hayli tedirgin olmuştu.
"Chan ne oluyor? Hadi gidelim buradan hadi."
Hannah korkutucu derecede bir kahkaha attı.
"Şuna bak sen, ben bile bu kadar korkmuyorum küçük adam. Biraz olgun davran. Merak etme, aileni öldüren ben değilim."
"Chan ne diyor bu!"
Chan yavaşça gülümsedi. Gülümsemesi kahkahaya dönüştü.
"Ah Hyunjin. Bir boku da anlamayacak kadar saftın."
Chan, Hyunjin'in ellerini arkadan bağladı ve Hannah'ın önüne attı.
"Chan. Nasıl yani bana oyun mu kurdun sen? Sevgiliyiz biz. Chan ne yapıyorsun sen sahiden aklını mı kaçırdın? Şaka mısın sen? Chan! Sana diyorum! Seviştik ulan! Hiç mi duyguların olmadı o kadar vakit geçirdik hiç mi ya hiç mi?!"Hannah bir kahkaha daha patlattı. Jongi, Chan'ın esiri altındaydı. Ne kadar Jongi'yi sevmiş olsa da elveda demek zorundaydı.
"Chris, nasıl seviştin bir erkekle? Etkileyici miydi bari?"
"Hannah, hatırlamak istemeyeceğim kadar acemiydi."
İkisi de güldü. Hyunjin kendini aşağılanmış ve kötü hissediyordu. Ağladı ama faydası yoktu.
"Şimdi iki seçeneğin var. Jongi ile beraber ölmek mi? Onu geride bırakmak mı?"
"Ne?"
Her şey çok karışıktı. Ama bir cevap gerekiyordu.
"Sadede gel be Hyunjin, 1 mi 2 mi?"
"Hayır, Jongi'nin kılına dokunmayacaksın."
"Hyunjin ağabey! Ölürsek ikimiz, sen olmadan geride kalırsam ne yaparım düşünmüyor musun?"
"Ovv çok acıklı."
Hannah bunu dedikten sonra Chan belinden bir silah çıkardı. Hannah tekrar konuştu:
"Eveet. Gelelim eğlenceli kısma."
Chan onun sözünü kesti.
"Asıl gelelim senin piçliğine."
Ve silahı ateşledi. Hannah alnının ortasından kanlar akarken yeri boylamıştı. Geride duyulan tek şey Jongi'nin çığlığıydı. Üzerinde büyük travma kalmıştı.
"Chan ne oluyor anlatsana!"
"Önce seni ve Jongi'yi çözeceğim. Sonra dinleyeceksiniz beni."Flashback
"Her şey hazır. Sadece Hyunjin'i bana getir. Ben bir bahane bulacağım tamam mı?"
"Tamam Hannah. Ne yapacağını iyi biliyorsun."(..)
"Böyle bir konuşma yaptık sonra gördüğün olaylar oldu."
Hyunjin boynuna atladı ve Chan'a sarıldı. Sonra onlara Jongi de katıldı. Fakat, ne için sarıldı?Jongi'nin, Chan'a sarılması ile belinden silahı alması bir oldu.
"Benim ablamı benden alırsanız ben de sizi bu hayattan alırım."
"Jongi ne oluyor bırak onu! Sizin hayatınızı kurtardım."
"Hayır bırakmayacağım, beni iyi dinleyin. Hannah ve benim annem aslında aynı kişi. Annem beni doğurduktan sonra bir yere bırakıp kaçmış ama sen doğumu görmemişsin. Seni de annen doğurup kaçmış ve annen zannettiğin kadına bırakmış. E haliyle benim annem senin babanla birlikte olunca evlenmişler ama birisi zorla dünyaya gelmiş. Kim bilmem. Buraya kadar sizi getiren benim. Sizin okulda tanışmanız amcamın oyunuydu. Sonra plan devam etti ve bana devretti her şeyi. Yani sen evlatlıksın bir bakıma. Jeongin bambaşka birinin çocuğu ve Hannah benim ablam. Hyunjin ise benim amcamın oğlu. Annesi zamanında amcamla beraber olmuş, babası gerçek babası değil. Bu yüzdendi evdeki o kargaşa. Yaşım küçük olabilir ama zekam çok büyük ağabeylerim."İki ses. Evet, sadece iki kurşun sesi. Sonrasında gelen bir adam. Yanyana durup evdeki cesetlere bakıyorlar sadece. Jongi ve amcası, bu oyunun kralıydı. Ve öyle olmaya devam da edeceklerdi. Acaba sıradaki kimdi?
Arkadaslar lutfen anama sovmeyin de ne yaprsaniz yapin tesekkurler bir sonraki hikayede gorusuruzzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Killer~HyunChan
FanficKatil olan Chan, öldürmek için kaçırdığı Hyunjin'e aşık olursa ne olur?