2

468 42 10
                                    

Peter gözlerini açtığında iğrenç kokan, küflü bir odadaydı. Bir köpek misali bağlanmıştı, mecazi olarak değil gerçekten köpek.
Sağ ayağından zincirle bir boruya bağlanmış, yere iki tane kap konulmuştu, birinde küflenmiş ekmek parçaları diğerinde içi yosun tutmuş su vardı. Odanın duvarlarında kahverengiye dönmüş kan lekeleri ve büyükçe bir cam vardı. Odanın her kısmını görebilecek, kör nokta olmayan bir cam. Camın hemen yanında paslanmış demirden bir kapı bu odanın hiç temizlenmediğinin göstergesiydi bütün diğer şeylerle.

Peter'ın midesi bu kokuyu kaldıramamış çoktan bulanmaya başlamıştı. Kalktı cama doğru ilerlemeye çalıştı, ayağındaki zincir buna izin vermedi. Yere, yosun dolu suyun üzerine düştü. Düştüğü gibi çığlık çığlığa bağırdı, iğrençti, tiksindiriciydi. Her yeri ıslanmıştı. Camın arkasında bir adam belirdi, haline güldü onun.
Peter bağırmaya başladı.

"İĞRENÇ OROSPU ÇOCUKLARI ÇIKARIN BENİ BURADAN! BABAM SİZİ MAHVEDECEK"

Adam daha da gülmeye başladı. Peter sinirden oraya buraya vururken Wade geldi, o da camın arkasındaydı.
"Götü boklu baban hiçbir şey yapamaz, hem fazla debelenme o bu akşamki suyundu. Ya da burada kalacağın sürece içeceğin şeydi kim bilir? Kimsenin size özel oda temizleyip ya da su geçirecek kadar boş vakti yok Bay Stark çok özür dileriz oda servislerimiz olmadığı için ama bence biraz susuzluğa katlanırsınız."

Peter sinirliydi, kimse onu bu şekilde küçük düşüremezdi. O bu muameleyi haketmiyordu. Hayatı boyunca lüksle yaşamış bir çocuğa bu muameleyi göstermek Wade'e çok iyi hissettiriyordu, hayatı toz pembe olan kendini beğenmişlere hayatın diğer yüzünü göstermek.. Bu onun vazgeçilmez zevkiydi.

Peter kapları cama fırlattı, "SİKİKLER!"

"Tamam kendini yıpratma, iyi mal. Baban fidyeyi düşürür sonra" dedi Wade.

"Kendi diyen kendi olur, bana diyen sikimi görünce ona tutulur" Peter'ın yüzündeki sinir gitmişti, insanları sinir etmek, onlara laf sokmak her zaman hoşuna gitmişti.
Wade bu sözün üzerine yüzünü buruşturdu, "Terbiyesiz"

Peter güldü, "Beni ne zaman çıkaracaksınız buradan? Karı kız olmadan çok sıkılırım ben illa sosyalleşmem gezip tozmam lazım benim" diye sordu ciddiyetle.

Wade'in bakışları sertleşti, "Otelde değilsin, rehinesin şu an"

Peter yalvarırcasına baktı, "Ama rehinelerin de bir şeylerle uğraşması gerekmez mi? Çok sıkılırım sonra babama ne vereceksin can sıkıntısından ölmüş cesedimi mi?"

"Geveze" diyip gitti Wade, onun arkasından diğer adamda.
Peter ofladı, gerçekten sikik bir zaman geçirecekti burada.
Derken camdan bir tıklama sesi geldi, cama baktığında camda siyahi, sağ gözünde beyazlık olan, telaşlı bir kadın vardı.
Elleriyle 'gel gel' yaptıktan sonra Peter zincirin izin verdiği kadar cama yakınlaştı.

"Wade birazdan bir görüşmeye gidecek, o gittiğinde seni buradan çıkaracağım tamam mı?" dedi fısıltıyla kadın.

Peter şaşkındı, "Neden? Sen de onun için çalışmıyor musun?"

"Evet, ama Tuğçe istedi. Of çok soru sorma işte çıkacaksın buradan. Adım Domino bu arada, Dom de daha kısa."

"Tuğçe kim?" diye sordu Peter. EVETT KİTABA KENDIMI KOYDUM EHEHEHE

"Görürsün, sadece hazır ol" diyip gitti. Peter çok şaşkındı, neler olacağından haberi yoktu...



ALTIN KATANA¦ bxb, spideypool Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin