YİRMİ DÖRT ~PÜRÜZLER~

323 34 112
                                    

İyi okumlar..

☯☯

24.Bölüm
{Anla beni, gidecek yolum yok.}

𝕸𝖊𝖋𝖙𝖚𝖓

Yavaşça bana döndü, kafamı göğsüne bastırırken dudakları saçlarıma değdi. Dudakları saçlarımdan alnıma doğru inerken titreyen elleri ensemden kulaklarıma, oradan saçlarıma gidiyordu. Sanki unutmasına ramak kalmışçasına öpüp kokluyor, bir daha bırakmamak pahasına sarıyordu.

Derin nefes aldım. O, tenimin her yanına dudağını değdirirken gözlerim yavaşça kapanıp açıldı. Bu öyle lanet olası bir huzur ki.

Avuçları yüzümün iki yanında durduğunda kafamı kendisine doğru kaldırdı ve alnımın her yerine değdirdi dudaklarını. O kadar hafifti ki bu dokunuş, rüzgar değip geçiyormuşçasına.

Şakaklarıma indiğinde gözlerimi kapadım, yanağımdan süzülen yaşa getirdi dudaklarını. Gözümün hemen altında uzunca hissettim onun dudağını.

Hafif çekildiğinde gözlerimi yavaşça açtım. Kısılı ve dolu gözleri, gözlerime her değdiğinde titriyordu.

Olamıyorum onsuz.

Şuan onu hissetmek bile öldürüyor. Korkuyor insan. Yine elimden uçup gider mi diye, hata mı yapıyorum diye, ne yapmalıyım diye.

Gözleri dudaklarıma kaydı, derince nefes aldı.

"Özür dilerim."  dedi. Bu kez, bu özrü her yaptığını unutturacak, affettirecek bir özürdü sanki. Sanki, sadece iki kelime değildi.

Eli enseme giderken tekrar bastırdı göğsüne. Belindeki elim sıkılaşırken gömleğini avuçlarım arasına aldım.

"Her şey için. Özür dilerim."

Burnumu çektim, bir şey demek istemiyorum. Konuşmak istemiyorum. Sadece böyle durmak istiyorum.

Ona kızgındım, hatta şuan öyle bir kızgınım ki ona. Bu bedenden ayırdı beni, sardığım bu bedeni harab etti.

Ona kızgınım, çünkü ondan kaçamıyorum. Ona kızgınım çünkü ona kızamıyorum bile.

Kapı tıklatıldığında irkildim, Tufan'ın ise beni saran eli sıkılaştı.

"Kim var?" diye Cumali abinin sesini duydum.

Tufan dan ayrılırken hızlıca kafamı yere eğip yanaklarımı sildim. Kafamı kaldırıp ona bakamıyordum bile.

"Sen çık." dediğinde kafamı salladım. Kabinlerden birine girince bende kapıya yürüyüp kapıyı açtım.

"Oğlum kapıyı niye kilitledin ulan?"

"Dalgınlığıma gelmiş abi."

Yanımdan geçince bende yatağa yürüdüm.

Titrekçe nefes verip yatağa uzandım ve yorganı kafama kadar çektim neredeyse. Cenin pozisyonunu alırken ağlamamı yutmaya çalıştım.

Ben, çok garip hissediyordum.

Omuzlarım titredi tekrar. Ağlamak istiyorum, ama neye ağlayacağım bilmiyorum. Belki de, beni böyle sevdiğine inanmak istemediğimdendir.

Hayır, inkâr edemiyordum bile.

Beni seviyordu, beni öyle seviyordu ki.

Yüreğimde bir yerler yanıyordu. Nasıl, nasıl ben sarılınca titremesi dururdu? Yıllarca bu hastalık öldürdü onu, kafamdaki o ilacı sensin sesi mahvediyordu beni.

MEFTUN |GAY|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin