Bölüm 17: Anne

10 1 0
                                    

Abimin sesiyle ağızım iki seksen açıldı. Arkadaşım da diyemezdim, en iyisi konuyu değiştirmeye çalışıp şirinlik yapmaktı
"Hani senin her şeyden haberin vardı abiciğim?" Dedim  sırıtarak ama tabi ki abi abidir. Gülmedi bile.
"Hiç komik değilsin abisi; ben sizin abinizim sapığınız değil özel hayatlarınızı tabi ki kurcalamadım."
"Peki abiciğim şimdilik sorunu es geç-
"Erkek arkadaşıyım abi tanışmak nasip olmadı ama."
"Ne! Aniden öyle söylenir mi adamın kalbine inecek" diye Steven'ın kulağına hafifçe bağırarak fısıldadım. Abimin kaşları havalandı ve beni korkutacak şekilde sinsice gülümsedi. Yavaş adımlarla Steven'a doğru ilerleyip Steven'ın yakasını sertçe kavradı.
"Oğlum sen yürek mi yedin, ya siz benim sabrımı mı deniyorsunuz. Ben kardeşimi daha yeni tanıdım, daha biz ne kadar vakit geçirdik ki ben kardeşimi bi de başkasıyla paylaşacağım. Hayır ya reddediyorum yok öyle dava, ayrılın hemen şimdi bakayım."
Abimin bu tepkisi açıkçası çok hoşuma gitti ama gülümsememek için kendimi tuttum. Bunu gören Steven da koluyla kolumu dürtüp  karnımı gıdıkladı ve minik bir kahkaha atmama neden oldu. Abim de gülümseyip kafasını eğdi. Beş saniye sonra ciddileşip bana bakarak
"Söz ver Derin."
"Ne sözü abi?"
"Beni ve ailemizi bu abam yüzünden ihmal etmeyeceksin tamam mı?"
Bu cümlesi içimde büyük bir sevinç, mutluluk ve sevgi patlamasına sebep oldu. Samimi bir şekilde gülümseyip abime doğru koştum ve sıkı sıkı sarıldım, kocaman kocaman öptüm
"Söz canım benim söz, ben sizi  ihmal eder miyim hiç."
Abim bu kucaklamayı beklemiyordu sanırım,önce şaşkınlıkla kaşlarını havaya kaldırdı sonra kollarıyla beni sıkı sıkı sarıp döndürdü. Ben de o sırada mutluluktan kahkaha attım.
"Abisinin canı, ben de seni çok seviyorum. Kafamı allak bullak ettin ya, ben buraya sana bir şey söylemek için gelmiştim. Lafımı unutturdun bana."
"Ne söyleyecektin abi? Merak ettim şimdi."
"Selin geldi evde seni bekliyor, çok özlemiş kız. Ayrıca bugün annem hastaneden taburcu oluyor sizi tanıştırmak istiyorum."
Selin uzun zamandır annesine küstü ve babasıyla Fransa'da kutu gibi bir evde kalıyor, özellikle eski ortak sınıf arkadaşlarımızdan başka kimseyle görüşmüyordu. Acaba onu bu kadar uzun bir süre sonra benim yanıma getiren neydi çok merak ediyordum. Ama asıl merak ettiğim Nicolie'nin yarınki ilik naklinin detaylarıydı ve bu konuyu evde hiç konuşmamıştık.

"Annen için çok sevindim abi, tabii ki onunla tanışmayı çok isteriz ama annem bu işe ne der bilmiyorum. Üzülmesini istemiyorum.Bu arada Nicolie ile ilgili doktor ne diyor? Her şey yolunda mı, nakil için her şey hazır mı?"

"Her şey yolunda, sadece aç karnına yarın saat 10.00' da hastanede olman gerekiyor. Senin iş durumları ne oldu? Var mı bir gelişme?"

"Haftaya bir Türk okuluyla görüşmem var; bakalım sonuç ne olur."

Eve geldiğimde Selin'i çok güzelleşmiş ve ışıl ışıl bir halde buldum. yüzü parlıyordu resmen, babasıyla yaşamak ona iyi gelmişti.

"Naber güzeller güzelim; özledim seni napıyorsun?" diyerek neşeyle bana kapıyı açtı ve birbirimize sarıldık.

"O senin gözlerinin güzelliği fıstığım. Ben de seni özledim; babanla yaşamak yaramış sana, yüzüne bir güzellik gelmiş."

"Babamla annem boşandığından beri annem evde babamın adının dahi anılmasına izin vermiyordu. Ben de babamı çok özlemiştim. Onun yanında kalmaya karar verdikten sonra da annem bu evden çıkarsan bir daha geri gelemezsin dedi. Kapıyı vurup çıktım Derin, annemin kalpsizliğine daha fazla dayanamadım." konuşurken gözleri doldu, sesi titredi zavallının. En sevdiğin kişiden sevgi ve anlayış görememek çok can yakıcı bir şey olsa gerek

"Canımın içi, güzel kardeşim benim. Her zaman yanındayım; ne zaman canın sıkılsa bana bir telefon açman yeter, hemen gelirim yanına gül yüzlü mavi boncuğum benim." onun her daim yanında rahat edebileceği, içini dökebileceği ve şefkat görebileceği bir kardeşe ihtiyacı vardı ve ben ona ihtiyaç duyduğu o kardeş olacaktım. son söylediklerimden sonra hıçkırarak ağlamaya başladı. Ona sarılmak için hamle yaptığımda bana öyle sıkı karşılık verdi ki kemiklerim çatırdadı fakat umursamadan ben de aynı şekilde karşılık verip ağlamaya başladım. Gül yüzlümün acısı benim de içime oturmuştu.

bir süre sonra sakinleşince ona yeğenimden ve Steven ile aramızda geçenlerden bahsettim. Hemen yüzünde güller açtı ve o şen moduna geri döndü. Bana çok şanslı olduğumu ve ailede beni umursayan, benimle ilgilenen ve beni kıskanan birinin olmasının çok güzel bir şey olduğunu söyledi.

Keşke senin de böyle senin kalbin gibi güzel, sıcak bir yuvan olsaydı ponçiğim. Ama bundan sonra ben varım, seni bir daha asla yalnız bırakmayacağım.

AİLE SIRRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin