AİLE SIRRI

Bölüm 18: Bir Annenin İntikamı

Selvi Genç

Yirmi iki yıl, tam yirmi iki yıldır resmen hastane görünümlü bir hapishanedeydim ve artık nihayet taburcu olmuştum. Oğlumu, torunumu, gelinimi ve en önemlisi de kocamı, yuvamı aldılar elimden. Akli melikeleri yerinde değildir raporu aldığımdan beri hayat daha da dayanılmaz bir hal aldı. Hastalığımın beşinci senesinde bu raporu aldığımdan beri "boşa mı yaşıyorum ben?" düşüncesinden kurtulmamı sağlayan tek şey yaptığım intikam planıydı. En son yaşadığım krizin sebebi daha oğlumuz beş yaşındayken Sarp'ın Şevval denen biriyle apar topar bir ay içerisinde evlenmiş olması ve benim bunu aile ziyaret günümde kahvaltı yaparken tesadüfen gazeteden öğrenmemdi. Evde kendimi bir şekilde tutmuştum ama beni hastaneye bırakma zamanı geldiğinde oğlumun bana o kadına anne demek zorunda mıyım demesiyle onun önünde öfkeden kriz geçirdikten sonra oğlumu bana göstermekten vaz geçip yurt dışına gönderdiler; gerçi o da beni öyle görünce korkmuş, halasına ben iyileşmediğim sürece beni görmek istemediğini, ona bir şey yapmamdan korktuğunu söylemiş.

Onlar benden ailemi, aklımı aldı, ben de onlardan ilk göz ağrılarını alacaktım. Öyle beklenmedik bir şey olmalıydı ki kimse benden şüphelenmemeliydi ve şu ana kadar planım tıkır tıkır işliyordu. Bütün bağlantılarım tamamdı.

Bir hafta sonra

Derin

Nakil için hazırlanmış, verilen ilaçları içmiş son olarak yapılan son tahlillerin sonucunun çıkmasını bekliyordum ve saat sabahın üçüydü. Yarım saat sonra doktor elinde sonuçlarla odaya geldi ve tahlillerin temiz çıktığını söylediğinde içim çok rahatlamıştı. Abim için çok sevinçliydim, içim içime sığmıyordu hem annesine kavuşacaktı hem kızı aynı gün şifa bulacaktı. Fenalaştığından beri Nicolie'yi hiç görmemiştim; mikrop kapar diye ameliyat öncesi hiç kimseyle görüştürmeme kararı aldılar ve abim üzüntüsünü bize belli etmemek için kendini işine verdi ve maalesef yengemi çok yalnız bıraktı, ben de neşelensin diye hem abimin dedikodusunu yaptım, yani hem Steven'la aralarında geçenleri anlattım hem de Şifa'yla çocukluğumuzdan bahsettim. Abimin tavrını çok tatlı buldu, çok şirin bir şekilde gözlerini kısarak kıkırdadı. Ben aklımdan geçen bu anının güzelliğiyle gülümserken sevecen ve iyimser doktorumuz odaya girdi ve beni ameliyata almanın zamanının geldiğini söyledi. İçimde yeğenime faydamın dokunmasının gururu ve heyecanıyla ameliyata alındım.

∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞

Selvi'nin ailesi Selvi'nin talimatıyla ameliyatı yapan doktoru tehdit etmiş ve sert bir tepkiyle birlikte kesinlikle Derin'in ya da Nicolie'nin zarar göreceği bir işlem yapmayacağı cevabını almıştı. Bu cevaptan sonra şanslarını bir de anestezi uzmanına rüşvet vererek denediler ve adamı sonunda biraz tuzluya mal olmuş olsa da ikna etmeyi başardılar. Fakat hesaba katmadıkları bir şey vardı, o da Mert'in koşulsuz şartsız saf aşkıydı. Hakan abisinden öğrendiği en önemli şey sevdiklerini uzaktan sevmek ve onlara belli etmeden onlara yardımcı olmaktı.

O vurulma olayından sonra fizyoterapiye başlamak zorunda kalmıştım, eğer kurşun 20 santim daha yukarı gelseydi kolumu kaybedebilirdim ama babam ve onun gizli işlerini korumak için Serkan'dan şikayetçi olmadım çünkü Serkan'ın ailesi çok şey biliyordu ve Serkan'dan şikayetçi olsaydım babası babamı ihbar ederdi. Onun yerine ben de Serkan'a Fransa'yı zindan ettim ve ülkeden sınır dışı edilmesini sağladım. Zaten mühendislik mezunu olduğu için sadece kötü bir İngilizceyle yalnızca iki ay dayanabilmişti. Baba parası yiyen bir züppe olduğu için de babası kurs parası ve kişisel ihtiyaçlarını karşılamadığı sürece Fransa gibi bir yerde yaşaması imkansızdı.

Mehmet Bey oğlunun işlediği suçtan dolayı vicdan azabı çektiği için oğluna ne maddi ne de manevi olarak hiçbir şekilde destek olmadı, aksine Serkan'ın fizyoterapi masraflarını karşıladı ve hayatı boyunca Serkan'ın ne zaman başı sıkışsa her şekilde ona yardım edeceğine söz verdi. Yani Serkan'ın babasından alamadığı parayla Serkan'ın en büyük düşmanı yurtdışında bedava yiyip içip geziyordu ve bundan Serkan'ın haberi yoktu.

Mert Hakan'ın ve Derin'in evine evi izlemesi için gönderdiği korumalar sayesinde ameliyattan haberdar olmuştu, koruma Derin'in durumunu haber vermek için Mert'i aradığı sırada bir tuhaflık olduğunu anlayıp Mert'i rüşvet olayıyla ilgili bilgilendirmiş, Mert ise Mehmet Bey'den gelen parayı kullanarak Selvi'nin akrabalarına belli etmeden rüşvetin üç katını teklif edip Derin'i narkoz zehirlenmesinden ölmekten kurtarmıştı.

Selvi ve ailesi Derin'in kurtulması karşısında şok geçirirken Mert ameliyathane koridorunun bir köşesinde olanları izliyordu.

Tiffany, yani Nicolie'nin annesi, olan biten tuhaflıkların farkındaydı ve özellikle kayın validesinin ameliyat bittikten sonra doktorun" Nicolie'nin de Derin'in de durumu çok iyi, ameliyat başarılı geçti." Demesinden sonra yüzünün aldığı sanki üzgün ve siniriymiş gibi ifade çok garibine gitti; başının ağır ilaçlar kullanıyor olmasından dolayı ağrıdığı ihtimali üzerinde durdu fakat aynı garip ifadeyi kayın validesinin abilerinde de görünce işin içinden çıkamadı ve bu konu üzerine düşünmeyi bıraktı.

Tuğçe ise, abisi Mert'e hem uyuşturucu meselesi yüzünden tedavi görüyor olmasına rağmen hala kızgındı; hem de bir yandan onunla sevdiği kızın hayatını kurtardığı için gurur duyuyordu. Aynı zamanda da abisine Steven'dan bahsedip bahsetmemek konusunda kafası çok karışıktı. Bir gün elbet haberi olacaktı ama o gün bu gün değildi, hele ki Derin ameliyattan yeni çıkmışken ve Steven'la Mert aynı ortamdayken kesinlikle söyleyemezdi.