Bölüm 10:YÜZLEŞME

18 6 0
                                    


Buraya hangi cesaretle geldi bilmiyorum ama abim onu kesin öldürürdü bu yüzden aralarına girerek Hakan'ı durdurmaya çalıştım

"Serkan napıyosun sen burada?! Mert'e yaptıklarından sonra nasıl yurt dışına çıkabildin?! Hakan lütfen dur Nicolie içerde onu korkutacaksın."

"Seni bırakamazdım. Ne olursa olsun seni Mert'e bırakamazdım."

"Ne saçmalıyorsun sen, seni ona bırakamazdım ne demek? Hem o yaralı haliyle buraya hayatta gelemez. Ayrıca ben buraya geleceğimi sana söylemedim nereden haberin oldu?"

"Benim isteyip de öğrenemeyeceğim bir şey yok Derin. Özellikle de seninle ilgili. Şu yurt dışına çıkma meselesine gelirsek, babamın kollarının ne kadar uzun olduğunu biliyorsun."

"Selim abinin kollarından daha uzun olmadığı kesin. Mutlaka yakalanacaksın." Hakan olmasa ona gününü ben gösterirdim ama o benden önce davrandı.

"Sen kimsin lan hadsiz! Abisi burdayken kim Derin'i kime bırakmıyor lan!"

"Abisi mi? Derin hiç bahsetmedi bir abisi olduğundan."

"Neden bahsetmediği belli. Resmen kardeşime karşımda kur yapıyorsun, kendi kendine gelin güvey olmuşsun, küstahsın ayrıca kızın senden hoşlanmadığı ortada. Bas git şimdi evimin önünden benim canımı sıkma. Mert'ten de uzak dur yoksa o bacaklarını öyle bir hale sokarım ki adım dahi atamazsın!"

Şifa'dan

Ablam gittiğinden beri onunla hiç konuşmadım, annemle bir kaç kez konuşmuşlar ama ben bana vereceği tepkiden korktum sanırım. Arasam mı acaba? Ara masam mı ya da? Ay ben düpedüz korkuyorum! Tam ablamı arayacakken mesaj geldi

Gönderen : Aras

Pencereni aç konuşucaz.

Aras, Aras Parlar. Okulun en ukala, en uyuz, en sinir bozucu züppesi ile ben ne konuşabiliriz ki?

Pencerenin önüne geçip perdeyi araladığımda gerçekten aşağıda olduğunu gördüm. Gerçekten ciddi görünüyordu, okulda onu hep o belediye çukuru gamzeleriyle uyuz uyuz gülerken görürdüm, şimdi ise İfadesiz bir şekilde bana bakıyordu.

"Benim seninle konuşacak hiç bir şeyim olamaz, senin de benimle konuşacak bir şeyin olmaz. Açık konuş, ne istiyorsun benden?"

"Yarın okulca yapılacak doğa kampını biliyorsun, bütün gün benim eşyalarımı taşıyacaksın, ne istersem itiraz etmeden yapacaksın." ne sanıyor bu kalas kendini anlamıyorum. Dünya etrafında dönüyor sanki öküzün!

"Neden yapacakmışım, alınımda deli mi yazıyor benim?"

"Kızım o kadar ablandan haber getiriyoruz sana, üstüne bir de iş buluyoruz sen hala bana neden yapacakmışım diyorsun ya."

"Ne? N'olmuş ablama? İyi mi? Ne biliyorsun onun hakkında sen?"

"Onun Fransa'da olduğunu biliyorum ayrıca sağlığı da gayet yerinde merak etme ve söylediklerimi yaparsan ona harika bir iş ayarlayabilirim, aksi hâlde Fransa'daki hiç bir Türk şirketinde iş bulamaz, İTÜ'den birincilikle mezun olmasına rağmen."bir gün delirirsem sebebim bu uyuz olur yeminle. Ben ablam benim inadım ve gururum yüzünden elin gavurlarının eline bakarsa vicdan azabından ölürüm. Bir de belediye çukurlarını göstere göstere gülmüyor mu tipsiz.

"Niye gülüyorsun sen şimdi, beni sinirli görmek hoşuna mı gidiyor?"

"Valla evet, sinirlenince yanakların kızarıyor, gözlerini de kısınca çok şirin oluyorsun be civciv."

"Bana sadece ablam civciv diyebilir uyuz belediye çukuru gamzeli seni."

"Belediye çukuru mu? Senin belediye çukuru dediğin bu gamzelere hasta olan kaç kız var biliyor musun sen civciv."

"Beni hiç ilgilendirmiyor uyuz, ayrıca bana civciv deme."

"Her neyse, ee civciv ne diyorsun, yarın kölem olacak mısın yoksa bütün Türk firmalarına ablanla ilgili olumsuz yorum yapıp işsız kalmasını sağlamamı mı istersin?" Kahretsin, bir gün bunun hesabını sorucam Aras PARLAR

"Tamam kabul, ama sadece bir gün sürecek. Uzatıp beni çileden çıkartmak yok."

"Tamam civciv öyle olsun, bir gün bana yeter de artar, ama dayanamayıp pes edersen anlaşma bir hafta uzar ona göre."



AİLE SIRRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin