VII.a ILLICIT🎭

126 27 199
                                    

Selamlarr💫

Nasılsınız? Umarım herkes iyidir, güzel bir okul dönemi geçirmiştir. Panomda da yazdım, benimki hâlâ bitmiş değil. Bizim okul erken başlar, geç biter djmsjdmdn

Neyse ben sizi tutmayayım, hepinize iyi okumalar dilerimm♥️

Bölüm ithafı azraamabirazyorgun 'a🌸 (önceden istemiştin ama ancak şimdi ithaf edebildim.)

VII

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

VII. BÖLÜM

ILLICIT

İngilizce: Yasal olarak izin verilmeyen.

Perlita

Ara ara ortaya çıkan, sonra keskin bir geçişle kendini gizleyen sesler ilişiyordu kulağıma. Zaman kavramını yitirdiğimden farklı kişilerden çıkan bu seslerin ne aralıklarla beni bulduğunu da kavrayamıyordum. Gözlerimi açmaya güç yetirdiğimde ise kafamın üstünde disk şeklinde mor bir ışık kaynağının yorucu ağırlığıyla, karanlık odanın sıradan hastane araç gereçleriyle, koluma takılmış büyük bir serumla karşılaşıyordum.

Bu bilincimin yerine geldiği nadir ve kısa süren anlarda zihnim bir mıknatıs gibi o korkunç anı kendine çağırıyordu. Ona yapışıyor, asla kendinden uzaklaştırmıyor, yalnızca uykuya daldığım vakitlerde serbest bırakıyordu.

O cani yaratık boynuma ya bir şeyle vurmuş ya da oraya kesici bir aletle ince bir kesik atmıştı. Aynı vahşi hissi daha öncesinde tatmışken nasıl fark edememiş, bunu yapacağını nasıl ön görememiştim?

O köpek bana saldırırken normal vahşi bir hayvandan farklı olarak bilinçli bir şekilde beni öldürmek istediğini hissetmiş ve Talanoa'nın gizlerine ait bir sinyal almıştım. Yürüyüşe diye giden bu oyuncularda da aynı hava, aynı hissiyat mevcuttu. Ama köpeğin bu yaptığını hayvani bir istek diye nitelendirerek geçiştirmiş, oyunculara böyle bakmayı aklıma dahi getirmemiştim. Hatta içimde bir şeyler bu vahim durumları için onlara acımış, yardım etmekle kaçmak arasında ciddi bir savaş vermişti. Kaçmayı tercih ettiğim sırada acınası duruma gelenin ben olacağımı da tahmin edememiştim.

O olayın üzerinden takriben üç gün geçti. Bedenimdeki yanma hissi, baş ağrısı, aşırı hâlsizlik de bu birkaç günde tamamen yok oldu. Üç günün ardından tan vakti olduğunda kapalı pencerelerden ışık girmeye çalışıyor, odanın içinde küçük bir parıltı yaymanın arzusuyla kıvranıyordu. Hatta perdenin bazı desenlerinden kendini az biraz sızdırmayı bile başarmıştı.

Üzerimdeki ince örtüyü hareket etmeye özlem duymuş birinin hevesiyle çekip yatağın bir köşesine fırlattım. Ara sıra kapanan mor ışık şimdi yanmadığından bu sıkıcı odada hiçbir renklilik görülmüyordu, gözlerimle etrafı taradığımda ise bunlar üzerinde durduğum yatak, sol tarafta duvara yaslanmış kırmızı rahat ama yıpranmış bir refakatçi koltuğu, birkaç hastane aleti ve önümdeki duvarda kapalı duran bir kapıyla sınırlıydı. Aralarında en ilgimi çeken kapalı bu kapı oldu ki sebebi lavaboya, daha doğrusu kendimi görebileceğim bir aynaya açılıyor olma ihtimaliydi.

TALANOA TİYATROSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin