Beren'in anlatımıyla...
Sandalyede ellerim ve ayaklarım bağlı pozisyondaydım. Hiçbir kesici aletim olmadığına beddua ederken kilit açılma sesi geldi önce kapı açıldı ardından beni kaçıranın yanında duran adam olduğunu geldiğini anladım. Üzerinde siyah gömlek ve gri uzun palto siyah pantolon, ayakkabıları ise geleceğimden parlak klasik düğün ayakkabılarıydı. Elinde telefonu çevirerek bana bakıyordu ah ellerim bağlı olmasaydı size neler yapardım diye düşündüm bi anlık düşüncem kısa sürdü çünkü sesler geliyordu adam da seslerin geldiği yere baktı ve dik durdu, anlaşılan Cenk gelmişti.
"Beren Kaya! "diye bağırdı gelen adam ama bu Cenk değildi bu Çelik'ti.
Kapıdan geçtiğinde onun da diğer adamlar gibi siyah giyindiğini fark ettim hep böylelerdi ama onun hep bir farkı olurdu.
"Seninle karşılaşmak ne kadar güzel tabi senin oturduğun yerde Ateş olsaydı daha mutlu olurdum" dedi Ateş olsaydı böyle rahat olamayacağını burada ki herkes biliyordu.
"Ne kadar rahatsın, biliyorsun değil mi birazdan Ateş burada olacak ve senin o güzel suratının dağılışını zevkle izleyeceğim" dedim onun kızaran suratını görüp zevkten kudurarak.
"Ah siz zavallı Ateş'in sürüsü onsuz neden bi bok beceremiyorsunuz, bence sen bunu düşün"
"Seni ben öldürücem kendi ellerimle Fulya'ya bırakmayacağım" dedim sinirlenerek yerimde zıplamaya hareket etmeye çalıştım belki düşerim o zaman çözebilirim bu lanet ipleri.
"Senin hayalini birazdan gerçekleştireceğim için çok mutluyum, getirin benzini "dedi içimde korku yoktu öleceğimi düşünmüyordum beni korkutmaya çalışıyordu. Çelik çok zeki bi insandı beni kullanacağını herkes farkındaydı sadece öldürmek için Cenkle iş birliği de yapmazdı.
Adamları üzerime doğru yürüdü benzinin kapağını açarak her yerime ve etrafıma döktüler. Uzun kahverengi saçlarımı sağa ve sola hızlıca savurdum çoğu damlalar etrafa saçıldı.
"Evet bakalım Beren Kayalı ölmeye hazır mısın!? " gür sesiyle tüm depoda sesi yankılandı.
Tak... Bir silah patlama sesi
Fulya'nın anlatımıyla...
Çelik'in kafasının yanından ateş ettiğim merminin gidişini izliyodum ve kafalar döndü.
"Peki sen ölmeye hazır mısın Araz Barlas Çelik? " dedim sesim tüm boşlukta yankılanarak bana geri döndü ismini uzun zamandır kullanmadığımı fark etmiştim. Kafasını çevirerek hedef aldığım onun kafasından bir kaç santimlik mesafeli tahtaya baktı.
"Vay Fulya Ateş hoş geldin bizde seni bekliyorduk " bu kokuşmuş yerden gitmek istiyordum. Çevrede fazla sayıda varil ve tahtalar bulunuyordu.
"Uzatma hemen Beren'i bırak" dedim ve kahkaha atmaya başladı bu durum sinirlerimi bozuyordu.
"Benim elimden kimseyi alamazsın bunu öğrenemedin mi Fulya" dedi yanılıyordu onun elinden aldığım çok insan vardı. Biraz sonra Beren'i alarak onu buna tekrardan kanıtlayacaktım.
"İstediklerim var" dedi ama benim uzlaşmaya niyetim yoktu, zaman gelmişti Emir'in dış kapıda olduğunu biliyordum ve baktığımda orda olduğunu gördüm kafamı salladım onların da harekete geçmeleri için.
"Ama benim senin isteklerini yapacak zamanım yok Araz " deyip sağında duran adamını kafasından vurdum ve yere serildi. Önümdeki varile eğildim ardından diğerlerinin de ateş ettiğini gördüm tekrar kafamı kaldırdım ve diğer adamı kalbinden vurdum biraz ilerledim Beren'in yanına koştum. Onu koruyarak ellerini çözmeye çalışıyordum ardından ayaklarını çözdüm. Beren ayağa kalktığında bizi nişan aldıklarını gördüm hemen Beren'i kolundan tutup ikimizi de yere attım ve Bora adamı kafasından vurdu.
"Biliyordum geleceğini "dedi Beren tabiki gelecektim arkamda kimseyi bırakmazdım özellikle dostlarımı.
"Asla bırakmazdım seni hadi al bunu" dedim eline silahı uzatarak silahı alıp yerden kalktı bende Araz'ın olmadığını fark ettim.
İki elimle sıkıca silahı tutarken adamların arttığını anladım ilerlerken önüme çıkan adamı önce kolundan tutup duvara çarpmış sonra karnından vurmuştum. Kafamı kaldırdığımda Araz'ın kaçtığını gördüm ardından bende koştum buraya kadar gelmişken onu da almalıydım. Uzun koridordan geçerken sağımdaki boşluğa girdim ve kolumdan tutulup duvara sabitlendim eliyle ağzımı kapatmıştı.
"Şştt sakin ol Ateş konuşmamı daha bitirmemiştim bilirsin sevmem lafımın bölünmesini" dedi ve lafını ağzına tıkar gibi önce kafa attım sonra bacak boşluğuna tekme attım o iki büklüm olmuşken bu sefer ben onu duvara ters şekilde sabitleyip kafasına silah dayamıştım.
"Sende bilirsin ki ekibimden birinin zarar görmesini sevmem "dedim o yine sinir bozucu bir şekilde gülüyordu yüzünü duvara iyice bastırdım sinirimi bozuyordu ve bi anlık boşluğumdan faydalanıp geri dönüp ayağıyla sert bi çelme takmıştı. Sert zemine hızlı çarptığımdan belim çok acımıştı.
Bana yukarıdan bakıyordu ayaklarımı biraz kaldırıp yüzüne vurdum yüzü sağa doğru savrulmuştu bende ayağa kalkmış suratına yumruk atıyordum ki sertçe kolumu tuttu üzerime doğru yürüdü bende geri giderken iki elimi tek eliyle tutup duvara sabitledi. Kahverengi toprak gözleriyle sertçe bakıyordu vurduğum iz yanağındaydı ve burnu kanıyordu. Eliyle sıkıca tutuyordu ellerimi ve sertçe soluklanıyordu, birden gülmeye ve gülüşü büyüyüp kahkaha atmaya başladı.
"Sana beni dinle diye kaç defa daha söyleyeceğim" dedi diyeceği şeyin zerre önemi yoktu benim için, ellerimi serbest bırakıp sandalye çekti eliyle oturmamı işaret etti.
"Otur konuşacağız" dedi gözlerine bakmaya devam ettim, oturmayacaktım onu alıp gidecektim.
Yanına yaklaştım ve suratına dirseğimi vurdum cebimdeki bıçağı çıkardım ve elini tutup masaya sabitledim ve yüzük parmağıyla, orta parmağın arasına bıçağı sapladım ve kapıya ilerledim.
"Seninle konuşmamız 2 sene önce bitti Araz Barlas Çelik bir daha karşıma çıkma buradan seni alarak da gidebilirdim ama son bir şansı hak ediyorsun" dedim ve son nokta olarak silahımı hep yaptığım gibi mermi gözünün önünden geçecek gibi ateşledim ve çıktım koridordan o da gelmedi bende arkama bakmadım. Hep olduğu gibi birimiz gitmeye mahkum bırakıldı birimiz kalmaya.
Peki gidene mi zordu, yoksa kalana mı?
Bir bölüm daha bitti bebikolar. Bölüm hakkında düşüncelerinizi yazmayı ve oylamayı unutmayın.
Bu arada soruma gelicek olursak sizce gidene mi zor, yoksa kalana mı yorumlarda fikrinizi belirtin. Bir sonraki bölümde görüşürüz bebikolar♡
İnstagram @rabiardmofficial
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE AVCILARI
Подростковая литератураKötülerin dünyasında savaşmak ne kadar mümkün sizce? Bir grup ajanın geçmişte yaşadıkları zorluklara rağmen bir arada olarak mücadele etmesini konu alan bir hikayedir. Sırlar ve gizli kalanlar günümüzde nasıl zorluklarla başımıza gelecek Herkes...
