9.BÖLÜM

41 6 0
                                    

15 sene önce..

Sokakta yolun ortasında oturan 6 çocuk hayallerini konuşuyordu. Emir Bulut fazla agresif onu kavga ederken bulmuşlardı. 10 yaşındaydı babasının şiddetinden dolayı kaçmıştı ama geceleri gizlice ağladığını duyuyordum yanına gittiğimde annesini özlediğini söylemişti, hasta bir annesi vardı. Aslında çok neşeliydi etrafa neşe saçardı ama hassas konularda onu tanıyamazdık Emir benim kardeşim sayılırdı beraber çok şey başarmıştık. Açelya Güven sarı saçlarıyla güneş gibi her yerde kendini belli ederek parlıyordu. 11 yaşındaydı en yakın dostu ölmüştü yani kardeşi, doğduğundan beri yurtta kalıyormuş kardeşiyle. Bir gece kardeşi rahatsızlanmış ve hastaneye götürmüşler. Yurt müdürü geldiğinde kardeşinin bir daha gelemeyeceğini söylemiş. Beren Kayalı herkesten farklıydı karakterini anlayamıyordum herkesle kavga ediyor ama hepsini seviyordu. Anne gibi davranıyordu yemek bulduğumuzda Araz ateş yakar Beren pişirirdi, etrafı temizlerdi. Çok güzel bir kızdı yaşı 10 olmasına rağmen her şey hakkında bilgisi vardı. Kimseye güveni yoktu çünkü bizzat anne babası onu çöpe atmıştı. Ve 9 yaşında küçük süslü Burcu. Sokakta yaşadığına kimsenin inanmadığı bir kız çocuğuydu bunun sebebi onun bir ailesinin olmasıydı. Hatta 3 ailesi vardı bir annesi ve babası, iki üvey ailesi, üç biz vardık. Burcu Ulaş hafta sonu zengin üvey ailesine giderdi. Hafta içleri gerçek ailesine gitmesi gerekirdi ama ailesi Burcu'yu istemiyordu. Üvey ailesinden sırf para almak için hafta içi Burcu onlardaymış gibi davranırlardı ama o süslü küçük kız sokaklarda aç geziyordu. Ve kendini grubun babası ilan eden 12 yaşındaki Araz Barlas Çelik annesi ve babası olmayan bir erkek çocuğu sokakta olursa ne gibi şeylere yol açar?

Babasını tanıyamamış annesine bağlı bir çocukmuş. Ardından araba kazasında annesini kaybetmiş ve böylelikle sokaklara düşmüş. Benim bahtsız dostum Araz, onu hep elinden tutarak kaldırdım. Beraber deniz kenarına gidip kaç kere taş atarak dilek dilemiştik. Yemeğimi, kıyafetlerimi paylaşırdım. Bazen birbirimizin kıyafetini giyerdik çok komik olurdu. Ben Fulya Ateş 10 yaşında grubun öncüsü gibi davranırdım. Öncünün ne anlama geldiğini bir teyzeden öğrenmiştim bana 'bu grubun öncüsü sen misin' diye sormuştu. Ona bu kelimenin ne anlama geldiğini bilmediğimi ama grubun her şeyi olduğumu söylemiştim ardından Araz ile kavga etmiştim. Soyadımın babamdan geldiğini söylerlerdi benim cevabım hep aynı olurdu ben babamı hiç görmedim ki. Bir gün babalar neye benzer, nasıl davranır diye hemşireye sormuştum. Sokakta bulduğum bıçakla kendime zarar vermeye çalışırken beni bulan hemşireye sormuştum. O gün babasızlığın gözlerinden ne anlama geldiğini öğrendim. Gözler bazen çok şey anlatırdı yeter ki sen onları anlayabil. Benim hikayem babam gibi olmamak ama annem gibi olmaktı. Annem anlatırdı, babam bir askerdi ama düşmanların tarafına geçmişti ve annem onu yıllar sonra asla affetmeyeceğini haykırarak öldürmüştü. Annem ise bir vatan kahramanı olarak şehit olmuştu, intihar etmişti. Babamın aksine son sözü vatan sağ olsun olmuştu. Annemin öldüğünü öğrenince küçük ellerimde taşıdığım parayla otobüse binmiş ve bagaj kısmında gizlice bilmediğim bir şehre gelmiştim.

Sokak çocuklarının hayalleri büyük olur gerçekleşemese bile hayaller onları mutlu eder. Issız bir sokakta bir kaç çocuk önlerinde taşlarla oyun oynuyorlardı arkada çöp kenarında buldukları radyo ile şarkı dinliyorlardı. Her gün çöp kenarına bakarlardı ama çöp içini karıştırmazlardı. Bir gün radyo bulmuşlardı kahverengi ve gri yerleri vardı. Açınca rengarenk ışıklar yanıyordu. Sırayla herkes hayallerini söylemeye başlamıştı her gece bunu tekrarlarlar ve dua ederek uyurlardı.

"Ben kocaman ev alacağım hepinizin kendi odası olacak. Bir masa olacak ama çok uzun her zaman üzerinde yemek olacak istediğimiz zaman yiyebileceğiz. Bir de kocaman havuz olacak ve bahçede her yer taş olacak ben Fulya'yla beraber havuza taş atacağım" dedi Araz hayallerine beni de her seferinde katması beni çok mutlu ediyordu. Taş atma oyunumuz bizim için çok şey ifade ediyordu. Issız bir sokak 6 çocuk ve önümüzde yanan ateşe karşı birbirimize sarılmış dilekler diliyorduk. Sokak çocuklarının dilekleri hiç bir zaman kabul olmaz bizi ailemiz sevmezken neden Allah sevip dualarımızı kabul etsin ki diye düşünürdük.

GÖLGE AVCILARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin