Mektep

206 19 15
                                    

Okula beraber gitmiştik, yine tek kelime konuşmadan. Aynı sınıfta değildik ben ondan 2 yaş büyüktüm. Okula geldiğimizde o direkt kendi sınıfına gitti. Bende öyle yaptım.

Sınıfta ki kimseyi tanımıyordum. Sınıfa birileri doldu.

Yan sırama bir çocuk oturdu, hava sıcak olsa bile üşüyor gibi bir hali vardı.

Bana baktı, hemen ardından yine önüne döndü.

Fyodor: Fyodor.

Dazai: Sıralarımız yan yana, bu bir tesadüf mü, Fyodor?

Hafifçe gülümseyerek kurduğum kelimeye aynı şekilde cevap verdi.

Fyodor: Hangisi olsun isterdin?

Dazai: Hangisi derken?

Fyodor: Tesadüf mü? Yoksa kader mi?

Dazai: Ne fark eder?

Fyodor: Yanımda oturmasaydın, seninle asla konuşmazdım. Aynı sınıfta olmamız bu gerçeği değiştirmez. O yüzden yeniden soruyorum: Tesadüf mü? Yoksa kader mi? Olsun isterdin?

Dazai: Tesadüf.

Fyodor: Neden?

Dazai: Kader istediğimi karşıma çıkardı. Eğer o değilde sen kadersen, bu gerçeği kabul etmem.

Bir süre sonra hoca derse girdi, sıkıcı ders.

Bu düşünce arasında boğulurken, kafamı sıraya koyup uykuya daldım.

Rüya yoktu. Ama gözlerimi açtığımda herhangi bir rüyada göremeyeceğim kadar güzel kızıl saçlar vardı.

Chuuya: Kalksana gerizekalı, eve gidelim.

Uzun saçlı erkek, kadın gibi. Kadın yada Erkek, Bir şey değiştirir mi?

Dazai: Ah, özür dilerim.

Cevap vermedi, ayağa kalktım. Peşinden yürümeye başladım, başım dönüyor midem bulanıyordu. Sırada iki büklüm uyumaktan mıydı?

Sınıfım en üst kattaydı, merdivenlerden iniyorduk. Baş dönmem şiddetleniyor önümde ki Chuuya silüetleşiyordu. Gözüm kapanmak için direniyor, bense açık tutmak için çabalıyorum. Aramızdaki savaşı kazanan ben olamadım.

Gözlerimi yeniden açtığımda evdeydim. Chuuya yanında bir şeyler yazıyordu, ne yazdığına bakmak için göz gezdirmeye çalıştım ama hala bulanıktı.

Chuuya: Şiir yazıyorum.

Dazai: Güzel yazar mısın?

Chuuya: Bilmem yazar mıyım?

Elinden aldım defteri, pek çok şiir vardı. Denk geldiğim şiiri okumaya başladım.

Baharın Hisleri

Yağmur dindi, rüzgar esti, bulutlar aktı, ayı kapladı. Şimdi bahar akşamı. Arkadaşlar, esiyor ılıkça rüzgarlar.

Nedense derin bir iç çektim, nedense uzak hayallerim aklıma geldi, ama tutunamadım. Kimseye de onu söyleyemedim.

Kimseye onu söyleyemiyorum. Ama söyleyemediğimiz bu durum "hayatımız budur" demek değil miydi? Fakat bunu yorumlamayız.

Böyle, insanlar birbirlerini kalplerinde hissederek görüşürler tebessüm vereceği kadar işlerini yaparak bir ömür geçirirler.

Yağmur dindi, rüzgar esti, bulutlar aktı, ayı kapladı şimdi bahar akşamı. Arkadaşlar, esiyor ılıkça rüzgarlar.

Defteri elimden çekip almıştı, demek ki pek de hoşlanmıyordu şiilerinin okunmasından.

Dazai: Beni buraya kadar sen mi taşıdın?

Chuuya: Okulda ki çocuklardan yardım istedim.

Dazai: Neden hastaneye götürmedin?

Chuuya: Önemli bir şey olmadığını düşündüm.  Hem nasıl açıklayacaktım? Kardeşim bayıldı da bende getirim mi diyecektim? Evet öyle diyecektim ama çok üşendim.

Kardeşim, kardeşmiş. Hangi kardeş loş ışıkta üst üste yatar?

Chuuya: Ölmedin bak, çok merak edersen gidersin hastaneye

Odamdan çıkmıştı ve beni bu düşüncelerle baş başa bırakmıştı.

Ne düşüncesi mi?

"Gay miyim lan ben?"

Soukoku Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin