Nasıl da çabuk geçti o günler

97 3 7
                                    

Kampüste yürüyorduk, Kunikida'ya eşsiz sesimle şarkı söylüyordum. En sonunda elinde ki defterle kafama bi güzel vurdu.

Kunikida: Sana oksijen veren ağacı.. SUS ALLAHIN BELASI SUS!

Dazai: Ama ben senin moralin gelsin diye uğraşıyordum.

Kunikida: Moralim için sus.

Dazai: Oda arkadaşı olacak mıyız?

Kunikida: Gider kampüse çadır kurar, otağım da hakan olurum gene senle aynı odada kalmam.

Dazai: Hanlığı Hakanlığı boş ver, otağımızın içine bi perde çekeriz özel alanımız da olmuş olur.

Kunikida: Ne zaman bizim oldu?!

Dazai: Aaaa sen dedin ya.

Kunikida: Ben hiçbir şey demedim.

Dazai: Sus.

Odalara dağıldık, duş alıp üstümü değiştirdim. En sonunda akşam olunca, penceremden "tık" sesi geldi. Cama çıktım baktım.

Dazai: Beyaz atlı hakanım, geliyorum bekle!

Kunikida: Merdivenlerden yuvarlanıp bi yerlerin kırılsa ne güzel olur.

Dazai: Duyamadım?

Kunikida: GEL LAN ŞURAYA!

Odadan çıktım, kodumun Tachihara'sı yoktu.

Bu Kunikida da hasta herhalde cama taş atmak ne, kendini hakan sanıyor birde. Senden olsa olsa Çin prensesi olur. Çin prenses ben mi olsam? Her hakanın bi Çin prensesine ihtiyacı vardır.

Merdivenlerden hızlı hızlı inerken sendeledim. Allahsızın bedduası da kabul olacaktı az daha.

Birlikte okuldan çıktık. 12'den önce gelmemiz lazım falan işte. 2'den önce dönmem ben.

Kunikida: Ben senin arkadaşlarını tanımıyorum yalnız.

Dazai: Kendini tanıyorsun ya yeter o.

Kunikida: Salak falan mısın?

Dazai: Niye herkes öyle diyor?

Kunikida: Acaba neden?

Birlikte bara gittik. Ango ve Odasaku erkenden gitmişti, bizi bekliyorlardı. Kunikida'yla tanıştılar, kadehleri kaldırdık.

Dazai: Ne için?

Ango: Bir şey için olmasına gerek var mı? Kunikida için?

Kunikida: Hayır lütfen.

Odasaku: O halde... Dazai'nin öve öve bitiremediği aşkı için!

Odasaku bunları söylediği an, kaskatı kesildim, kadehim havada kaldı. Kadehleri benimkiyle tokuşturdular, çarpışan cam sesi o an beni sağır edecek kadar yüksekti. Odasaku bütün hikayeyi bilmiyordu, aşkımın erkek olduğunu bile..

Ango: Birde aşkın var öyle mi? Cüzdanında fotoğrafı da var mı?

Dazai: Hayır, yok.

Ango: İnsan bi fotoğraf ister. Bu kadar mı düşüncesizsin?

Fotoğraf değil, aşkım yok. Artık yok.

Saatlerce konuştuk, ilk önce Ango daha sonra Odasaku bardan ayrıldı, en sonunda Kunikida ve ben kaldık.

୧ ‧₊˚ Kunikida'nın Gözünden🎐 ⋅

Dazai sarhoştu, sanırım en çok içen kişi oydu, yada diğerleri alkolden o kadar etkilenmemişti.

Kunikida: Hadi gidelim.

Dazai: Biraz dahaaa

Gözlerimi devirdim, elinde ki kadehi bitirdiğinde kolunu tutup ayağa kalkması için çektim.

Kunikida: Tamam yeter bu kadar, hadi gidelim.

Dazai: Yanına gitmek istediğin biri mi var?

Gülümsüyordu ama sarhoşluktan ötürü gözleri ölü gibi bakıyordu, gözlerini açık tutmakta bile zorlanıyordu.

Dazai: Sanırım aşık oldum.

Kunikida: İyi bok yedin.

Dazai: Nasıl da çabuk geçti onunla olduğum günler..

Bir süre sessiz kaldık, kolunu bıraktım.

Barmen'in arkasında ki alkol şişelerine göz gezdiriyordu.

Kunikida: Birde aşk acısı çekiyorum diyip saçmalama.

Dazai: Tamam demem.

İç çektim.

Kunikida: Hiç çabaladın mı?

Dazai: Öyle bir fırsatım hiç olmadı.

Kunikida: Daha yaşın kaç, evlenecek değildiniz.

Dazai: Evlenemezdik zaten

Kunikida: Hem ben senin kadın zevkine de güvenmiyorum. Çirkince bir şeye aşık olmuşsundur, ayrıca randevu özel bir kadınla yapılmalı ve 6 yıl sonra da evlilikle sonuçlanmalı.

Kolunu bar masasına koydu ve yüzünü eline yasladı. Alkollere göz gezdirirken iç çekti ve sessizce mırıldandı.

Dazai: Kadın demedim ki..

Soukoku Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin