Medya: Yeni arkadaş
Oy ve satır arası yorumları unutmayalım.
İyi okumalarr ❤️
🌑
Uçaktan inip Diyarbakır topraklarına ayak bastım. Havaalanından çıktım ve gözlerimle Deha'yı aradım. Deha'yı ararken gözlerim etrafta dolaştı. Yerler, ağaçlar kısacası Diyarbakır beyaza bulanmıştı. Uzun zaman olmuştu bu kadar kar görmeyeli. En son Isparta'da görmüştüm. Babamla birlikte. Bir sızı hissettim. Ama dışarıya yansıtmadım bu sızıyı. İçimde yasadım. Etrafa bakmaya geri döndüm. Çok geçmeden bana el sallayan Deha'yı gördüm. Bende ona el salladım. Tam salaktık.
"Gel buraya da al valizimi!" Bağırdım. O da göz devirip geldi. O varken bir de ben mi taşıyacaktım. Yanıma geldi. Valizi bıraktım ve sarıldım. O da sarılışımı karşılıksız bırakmadı. Özlemiştim keratayı.
İlk ayrılan ben oldum. "Hadi lan. Saat olmuş dokuz. Eve gidek. Bana ev ayarladın değil mi?" Başını salladı. "Evet evet ayarladım. Benim alt katımda."
"Oh oh yenur omega beş." dedim. O da bana bakıp güldü. "Özlemişim mallığını." Eh herhalde der gibi kafamı salladım. "Tabi özlersin. Bu dünyada benden biraz zor bulursun. Maşallah bana." Benim bu sözlerime karşı bu iflah olmaz dercesine kafasını salladı. Valizimi aldı ve sürüklemeye başladı. O önden gidiyordu doğal olarak. Ben de onu takip ediyordum.
Arabasının önüne gelince ben direkt yolcu koltuğuna oturdum. O da valizimi bagaja koyup şoför koltuğuna geçti. "Hadi bakalım şoför bey. Götür bizi gittiğin yere." O da başını salladı. "Emredersiniz yolcu hanım." Başımı salladım ve sıkıldığım için radyoyu açtım.
Çalan şarkıyı beğenmediğim için geri kapattım. Bu yüzden yolculuğumuz sessiz geçti. Ta ki aklıma gelen şeye kadar. "Ev eşyalı değil mi lan?" Deha güldü. "Biraz geç oldu sanki bunu sormak için." Ona kötü bir şekilde baktım o da bakışımı gördü. "Şakaydı. Eşyalı tabiki. Senin mükemmel kankan bunu da düşündü."
Alaycı bir şekilde gülümsedim ve "Ne kadar iyisin sağol." dedim. "Öyleyimdir." Ona göz devirdim ve kafamı geri cama yasladım. Sonunda araba durdu. Kendimi direkt arabadan attım.
O da arkamdan indi. Apartmanı inceledim. Tatlı bir apartmana benziyordu. Deha bana geçmem için işaret etti. "Önden sen çık. Ben seni takip edeyim." Beni onayladı. "Tamam."
Bir kat çıktıktan sonra durdu. "Burası senin. Üst katta benim." Evler büyüktü o zaman çünkü her katta tek daire vardı. Cebinden bir anahtar çıkardı. "Gönderdiğin paranla ilk kiranı ödedim. Sen evine bir bak. Gez. Akşama yemek yeriz. Hemde seni hastaneden birileriyle tanıştırırım. En azından burada tek kalma."
Onu geçiştirdim. "He he tamam. Hadi git." Anahtarı elime verdi ve kendisi yukarı çıktı. Bende o yukarı çıktıktan sonra anahtarla kapıyı açtım. Valizimi alıp içeri girdim. Uzun koridor boyunca yürüdüm. Üç artı birdi ve odaları büyüktü. Eşyaları çok tatlıydı.
Ev hoşuma gitmişti. Hemde çok. Valizimi açtım. Zil çaldı. O an aklıma Deha'nın dedikleri geldi. "Hadi hazırlan. Çıkalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORENDA
RomanceOrenda: Kötü giden her şeye rağmen vazgeçmeden, dimdik durup tüm bunları değiştirecek gücü kendinde bulmak. Tomris Öztekin tam olarak Orenda'ydı. Gözü kara bir özel eğitim öğretmeniydi. Aybar Gediz Çakırlı ise bir bordo bereliydi. Onları bir araya g...