PROLOG

531 87 130
                                    

Yayımlanma tarihi 02.07.2023


"Sence de bir tesadüf değil mi?" diye sordu.

Darbelerle bayılttığı pisliğe dalan bakışlarımı ona çevirdim. Her taraf kan kokuyordu.

Bakışları dağılmış siyah saçlarımdaydı. Gözleri parıldıyordu. Buz mavisi olan gözlerinin ardında benim daha bilmediğim bir çok sır saklıydı.

"Tesadüf olan ne?" diye sordum yüzüme yansıtmadığım merakla. Gözlerime pırıltıyla bakan gözlerinin aksine sesi duygusuz, yüzü ifadesizdi. Ama bir şey vardı. Gözlerinin dibine çöken hüzün...

"Senin Kırmızı Kamelya, benimse Middlemist olmam." diye cevapladı.

Rüzgar yüzünden gözlerine gelen siyah saçları benim için gözlerinden sonra ikinci en dikkat çekici özelliğiydi.
Bu kesinlikle bir özellikti. Bu kadar uyumsuz ve aynı zamanda da uyumlu olmak kesin bir özellikti. Saçları sanki gözlerine inat simsiyahdı. Gözleri umut vaat ederken, saçları fikirlerimi karartıyordu.

"Anlamadım." dedim.

"Sen Middlemist'in Kırmızı Kamelya'sını bilmiyor musun? "

Bilmek zorunda mıydım?

Başımla onu onayladım.
Gözlerim ona boş bir şekilde baksada söyledikleri ilgimi çekmişti.

Middlemist'in Kırmızı Kamelya'sı...

Kulağa ne kadar da hoş geliyordu.

* * *

Bizim hikayemiz akıl hastanesi koridorunda kesişen iki deli bakışla başlamıştı.
Mavinin farklı tonlarında olan iki deli bakış, birleşen kaderlerimizin ilk çizimleriydi.

Acıyla harmanlanmış hayatlarımızı birleştiren iki deli bakış, bizim başlangıcımız olmuştu.

Kaderin kalbime attığı ilk çizgi onun gözleri olmuştu. Buz mavisi gözleri ve benim okyanus mavisi gözlerim...

Gözlerimiz aynı ama bir o kadar da farklı olan ruhlarımızın yansımalarıydı.

Kırmızı Kamelya [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin