7 Bölüm: "Cinayet"

80 28 17
                                    


"Cinayet"

Kamelya'dan

Dün geceden sonra evdekilere karşı daha dikkatliydim. Kimin ne olduğu belli değildi.

Fatma hanımı basit birisi sanırken çok kısa bir sürede gerçek yüzünü öğrenmiştim. Neva desem o da cinayet mahâli temizliği yapıyordu. Bu evdeki hiç kimse güvenilir değildi.
Baran'ın yemekte bahsettiği büyük teslimata ve  kara paranın yatmasına az kalmıştı. Sadece yedi gün. Yapmam gereken en büyük görev Baran'ın aldığı teslimatı yerleştireceği depoyu ve malları yurt dışına çıkartmak için kullanacağı yol haritasını öğrenmekti.

O polislerden kurtulmaya çalışırken bende hiç kimseyi yaklaştırmadığı odasına girerek kara para akladığına dair belgeleri bulmaya çalışacaktım. Tabi odaya girmem ne kadar mümkündü bilmiyordum.

Bu günü zihnimi ele geçiren düşüncelerle sonlandırmıştım. Bakışlarım beyaz tavanda gezinirken rahatsızca yatağımda  kıpırdandım. Kendim için rahat pozisyonu bulamadığımda sinirle doğruldum. Yerimden kalkarak elimi belime attım. Bir türlü uykum gelmiyordu. Uyuyamıyordum.

Çünkü Middlemist'i bekliyordum. Onun gelmesini ümit ediyordum. Onun gelebilecek olma düşüncesi beni uyutmuyordu. Yatağım ve pencere arasında gidip gelen bakışlarımı pencerede durdurdum. Bunu yapmamalıydım. Zihnimin, olmaması gereken kısmında yer edinen Baver'i kovmalıydım. Onun yeri orası değildi.

Bıkkınlıkla soluyarak mağlubiyetle pencereye yöneldim. Boşluğa tutunarak kendimi dışarıyı görebilecek kadar yukarıya çektim. Bakışlarım boş bahçede gezindi. Gelmemişti. Yoktu. Zaten dün bana geleceğine dair bir söz vermemişti. Boşuna umutaniyordum.
Bahçenin iç kapıları açıldı. İçeriye geçen gördüğümden daha büyük bir kamyon girdi. Ay sonuna gönderilecek teslimat hazırlanıyordu. Baran mallarını kendi evinde saklayacak kadar aptal değildi. Uyuşturucu paketlerini bir süre deposunda saklayacak, ürün kontrolü yapacak, sonrada diğerlerinin de toplandığı yere gönderecekti. 

Kamyon malikânenin sağından ilerleyerek gözden kayboldu. Arka tarafa geçmişti. Bir yanım bahçeye çıkıp uyuşturucu paketlerinin dolu olduğu kutuların depoya yerleştiriliş sürecini izlemek istiyor, diğer yanımsa yatağa uzanıp uyumak istiyordu. Sanarım gece gece başıma iş açmak istemiyordum. Ya da Middlemist gelmediği için hevesim yoktu.

***
Büyük teslimata son altı gün kalmıştı. Yarın avukatla görüşüp, teslimat günü uygulayacağımız planı konuşacaktık. Ona ses kaydının dinletmek için çok heyecanlıydım. Kendimi büyük bir şey başarmış gibi hissediyordum. Gerçi bir şey başardığım yoktu. Ben sadece cihazı yerleştirmiştim.

Ayın sonunda olacak teslimatı düşünürken bir yandan da koridordaki fayans zeminin siliyordum. Hareketlerim yavaş ve dalgın olsa da, dikkatimi toplamış, Baran'ın yüksek sesle olan konuşmasını dinliyordum. Sabahtan beri sesi kesilmemişti. Bir şeylerin onun için ters gittiği belliydi.  Siyah topuklumun ucunu yerdeki su dolu kovaya değdirdim. Sert olmayan hareketlerle kovayı ikinci katın merdivenlerine doğru ittim. Çok ses çıkartmamaya dikkat ederek merdivenleri çıkmaya başladım. İkinci kata çıkmamam ve yaklaşmamam için ikaz edilmiştim.

Yukarı kattan,  gelen misafirin, birkaç tanımadığım adamın ve Baran'ın hararetli  konuşmaları duyuluyordu. Baran Türkçe konuşurken, misafir başka dilde cevap veriyordu. İlk başta Çince olduğunu sandım. Biraz daha dikkatle dinlediğimde Türkçeye benzediğini fark ettim.

"Мен саған ескерттім. Оңтүстіктен емес, солтүстіктен ілгерілеу керек еді. Мен көліктерді Иран арқылы жеткізе алмайтынымызды білдім. Каван деген намыссыз адам ешқашан тауарымызды қайтармайды." 

Kırmızı Kamelya [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin