'dersten sonra konuşabilir miyiz?' yazdı kageyama defterinin kenarına va hinata'yı dürttü bakması için. shoyo, tobio'nun ders sırasında konuşmasına şaşırdı ve deftere baktı. kaşlarını çattı, 'tamam' yazdı ve az da olsa anlamaya başladığı dersine döndü.
tobio heyecanlıydı. geçen gece kendi kendine söyleyeceklerini tekrar edip durmuştu kafasında. şimdi de derse odaklanamıyor, ezberindeki sözleri tekrarlıyordu. midesindeki kelebekler, o garip his... düşünceleri kayıyordu yanındaki turuncuya. aklındakini unutuyor, eli ayağına dolanıyordu.
nihayet o bitmek bilmeyen dakikalar sona erdi ve zil çaldı. kageyama'nın elleri terliyordu, boğazında bir yumru vardı ve diyeceği şeyleri unutmuştu çoktan. ayağa kalktı ve hinata'ya baktı. kalbinin daha da hızlandığını hissediyordu.
hinata ona döndü, "hadi gidelim, nerede konuşacağız? ay ne konuşacağız ki? derste dediğine göre kesin çok önemli. tobio ne yaptıysam ben yapmadım tanaka yaptı yemin ederim." nefessiz kaldı sonra tabi.
"yavaş konuş amına koyayım, bi dur ayrıca. ve bağırma." hinata duruldu tobio'nun laflarıyla. yani, hep derdi ona sessiz olmasını ama hiç bu kadar ciddi değildi.
hinata'nın onunla bu kadar rahat olmasının sebebi biraz da buydu aslında. o diğer insanlara göre fazla sesliydi ve genelde çevresindekiler onun hareketlerini utanç verici bulurdu. ama tobio öyle değildi. o ne yaparsa yapsın umursamazdı, kızmazdı. ama şimdi kızıyordu işte.
shoyo yutkundu ve tobio'ya baktı endişeyle. "gel, bahçede konuşalım." dedi kageyama ve önden çıktı. hinata da onun peşinden gitti.
bir süre arka bahçede yürüdüler, shoyo gittikçe sabırsızlanmaya başlamıştı. tam bir şey söyleyecekti ki tobio durdu ve ona döndü.
"shoyo, bak. bunu nasıl söyleyebilirim bilmiyorum ama bir şekilde söyleyeceğim artık. yani sen ne dersin bilmiyorum da. ama bilmeye hakkın var yani bilmen gerekiyor işte. of, nasıl söyleniyor ki bu amına koyayım?" bu sefer hızlı hızlı konuşan kageyama'ydı, onu durduransa hinata.
"tamam, dur bi sakin ol." tobio durdu, derince nefes aldı ve verdi. ardından devam etti konuşmaya, "hinata, ben senden hoşlanıyorum. yani hoşlanma da değil aslında daha fazlası ama, of neyse. öyle yani."
shoyo'nun ağzı aralandı, yanağının içini ısırdı fark etmeden. yere baktı ve bir şeyler düşünmeye çalıştı ama beyni durmuş gibiydi. konuşmak istedi ama ağzından sadece "ne?" lafı çıkabildi. belli belirsiz ve kafası karışmış bir şekilde tobio'ya baktı, çok ciddi görünüyordu. hinata ne diyeceğini bilemedi ve öylece durdu.
kageyama gözlerinin içine baktı, "bir şey demek zorunda değilsin, yani istersen hiçbir şey söylememişim gibi de davranabiliriz. sadece bilmen gerektiğini düşündüm. rahatsız olduysan da özür dilerim." yine aynı ciddiyetle konuşuyordu. shoyo konuşmak istemedi ilk defa ama konuşması gerekiyordu. bir şeyler söylemesi lazımdı.
"tobio, ben... özür dilerim."
silik bir gülümsemeyle yanıt verdi kageyama, "sorun değil, senden bir karşılık beklediğim için söylemedim zaten. ama benimle iletişimini kesmek istersen de anlarım."
"hayır, arkadaşlığımızın bitmesini istemiyorum. ben seninle çok eğleniyorum, en yakın arkadaşımsın." dedi hinata sesi sonlara doğru gittikçe kısılırken. kageyama bakışlarını yerden çekti ve hinata'nın gözlerinin içine baktı, "arkadaş kalmaya devam edebilir miyiz yani?"
"bence edebiliriz. çünkü hayatımdan çıkmanı istemiyorum tobio." diye yanıtladı onu shoyo. sonra sarıldı tobio'ya. shoyo bu sarılmanın kageyama'yı ne kadar yaraladığından haberdar değildi ama kageyama shoyo'nun ne kadar rahat hissettiğinin farkındaydı. aralarında bir değişiklik olmaması o an için ikisini de rahatlatmıştı.
gün bittiğinde ve eve vardığında farkına vardı kageyama her şeyin. reddedilmişti. o gece bir güzel ağladı, sabah uyandığındaysa ne zaman uyuduğunu bile hatırlamıyordu. tek bildiği korkunç göründüğü ve o gün ne yapacağını bilmiyor oluşuydu.
ARKADASLAR MRB
ben bu fici biraz unutmusum aga kusura bakmayin yaaa djoandsndksjsksjx
olur oyle seyler tamam mi 1 ay bolum yazmamis olabilirim. tamamen usendigimden bu arada caktirmayin
neyse usenmezsem devam ederimgorsrz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
deskmate 'kagehina'
Fanfictionshinata: sey kageyama kizmazsan bi sey dicem ama kizmican? senin edebiyat notlari vardi ya onlara benim kedim isemis