Şeytanla Anlaşma

Farklılık

Telefon elimde ekrana bakakalmıştım.
Açmamıştım, açamazdım da zaten. O haksızdı.Benim yanımda olması gerekirken bana karşı olmayı o seçmişti!
-Nazi:"Daha ne kadar düşüneceksin? Her saniye zaman kaybediyorsun"
demesiyle aniden kendime geldim.
Haklıydı, düşündükçe zaman kaybediyordum.
-Nazi:"Hareket geçmenin sırası geldi Türkiye ama önce güne iyi bir  başlangıç için kahvaltıya,Hadi!"
deyip arkamdan aniden yine kapıya gitti sanki ışınlanıyor gibiydi.Şaşkınlığımı gizleyemden ,hafif ağzım açık bir şekilde;
-"Tamam" dedim.
Ve o mutfağa giderken en sonunda bende telefonumu alıp ,yataktan kalktım ve mutfağa yöneldim.
Mutfağa vardığımda hiç beklemediğim bir manzarayla karşılaştım. Nazi kahvaltıyı kurmuş ve masada oturup bana gülümseyerek bakıyordu.
-N:"Eeee oturmayacakmısın?" dedi.
Ben şaşkınlıkla,
-"Bunları sen mi yaptın?"dedim.
-N:"Evet.Ne oldu? Şaşırmış gibisin?"
-"Çünkü gerçekten şaşırdım.Yani tüm bunları?" dedim iki elimle masayı  göstererek.
-N:"Evet"dedi yine gülümseyerek.
-"Gerçekten sırlarla dolusun"
O gözlerini kısıp sırıtışını dahada genişleterek,
-N:"Öyleyim"dedi.
Şaşkınlık ve biraz korkmuş bir tavırla tam duymadığımı varsayarak
-"Ne dedin?" dedim.
-N:"Artık oturmayacakmısın dedim.Bak senin en sevdiğin şeyi bile yaptım " dedi. Krebi göstererek.
Nasıl yani? Tamam , evet doğruydu gerçek kahvaltıda en sevdiğim şey krepti ama nasıl? Nasıl bilebilrdiki gerçekten her gün benimi seyretmişti?Tüm o günler boyunca?!
Bir dakika?!O zaman tüm o izlenme hissettiğim zamanlarda gerçekten izleniyormuydum?!Dışarıdayken, çalışırken,uyurken?Her dakika beni izlemişti!
-N:"Türkiye"
Aniden onun sesiyle kendime geldim ve ben ona korkuyla bakarken o yine gülümseyerek
-N:"Ne düşünüyorsun Türkiye?" dedi
Korktuğumu belli etmeden,
-"H-Hiç bir şey"
-N:"Peki öyleyse hadi otur" dedi.
Ama bir an duraksadım.Acaba gerçekten oturmalımıydım?
Aslında gerçekten her şey çok güzel gözüküyordu A  dan Z ye bütün kahvaltıkları dizmişti ama beni huzursuz eden bir şey vardı, nedense bir yanım oturmak istemiyordu ama en sonunda karnımın guruldamasıyla açlık galip geldi ve  onun karşısındaki sandalyeye oturdum.

Masaya oturup yemeye başladım ama bu sesizlikte zaten gergin olan ben daha da geriliyordum en sonunda sessizliği bozmak için Nazi'ye dönerek,
-"Peki planımız ne?"
dedim.
-N:"Zamanla öğrenirsin şu an sana dediklerimi yap yeter" dedi.
Nasıl yani ?Bir planımız yok muydu? Varsa bana neden söylemiyordu? İçime bir kuşku düşmüştü acaba ona güvenmekte hata mı yapmıştım,diye düşünürken o yine konuştu,
-N:"Türkiye bana güven senin başka bir şey düşünmene gerek yok.Şu anda benim dediklerimi yapman yeterli. Aynen şimdiki gibi" deyip masanın üzerinde duran telefonuma bakarak,
-N:"O toplantıya katıl" dedi.
Şakınlıkla;
-"Ne toplantısına???" derken telefona aniden bir mesaj geldi,
NATO'dandı.
Hemen şaşkınlıkla telefonu elime alıp mesaja baktım, mesajda şöyle diyordu,

     Amerika: Dear NATO members;
   Bugün saat 06:00 p.m. de , NATO                                     
   binasında Finlandiya ve İsveç'in
   NATO üyelikleri için son belgeler
   imzalanacak ve üyelikleri resmi
   olarak tamamlanacaktır.Tüm ü-  
   yelerin eksiksiz olarak katılımını
   görmek istiyorum. Aksi takdirde
   katılım sağlamayan hiç bir NATO
   ülkesi için güvenlik garantisi sunul-
   mayacaktır. Finally(son olarak )
   bazı ülkelerin en son olan 
   toplantıyı
   tekrar gözden geçirmelerini
   ve orda konuştuğumuz
   konuları bir kez daha
   hatırlamalarını ve ona göre hareket
   etmelerini istiyorum.
   And already,  thank you all and wish
   you a good day. (Ve şimdiden
   hepinize teşekkür ediyor ve
   iyi günler diliyorum.)

Mesaj buraya kadardı. Ne diyeceğimi yada ne düşüneceğini bilmiyordum.
Nazi'ye dönerek,
-"Bunu nasıl bilebildin?" dedim şaşkınlıkla.
-N:"Herkesin sırları vardır Türkiye önemli olan şimdi bana güvenip bu toplantıya katılman " dedi.
-"Ne yani şimdi bu toplantıya katılmak zorundamıyım?"
dedim.
-N:"Evet , plana sadık kalacaksan, katılmalısın" dedi.
Biraz düşündükten sonra, hak verdim,
-"Aslında katılamaktan başka çarem de yok zaten"
dedim.
Zira Amerika'nın tehdidi katılmayanlar için çoktan hazırdı.
Özellikle bana karşı. Peki şimdi  ne yapacaktım dünkü açıkça tehdidin den sonra şimdi ne diyecektim? diye düşünürken,
Nazi aniden benim en yakınımdaki sandalyeye gelerek,
-N:"Umutsuzluğa kapılma Türkiye,bu sefer her şey farklı olacak"dedi.
Ona şaşkınca bakarak ,
-"Nasıl bir farklılık?" dedim.
-N:"Benim gibi bir farklılık.O zaman ben yoktum ama şimdi ben buradayım"