Almanya'nın düşünceli ifadesi yerini bir anlık sessizliğe bıraktı.Herkes merakla beklerken, Almanya söze devam etti:
🇩🇪:"Yok, hatırlayamıyorum." dedi.
Almanya'nın bu sözleriyle cevap için merakla bekleyenler yine umutsuzlukla sesizleştiler.
İlk kendini toparlayıp silkelenen İngiltere oldu ve boğazını temizleyip söze girişti.
🇬🇧:"Tamam bence bugünlük bu kadar toplantı yeter. Yeterince konuştuk. Bugünlük olan şeyleri görmezden gelelim ve normal hayatlarımıza devam edelim. Zaten zamanla her şey ortaya çıkacaktır."dedi.
Fransa'da İngiltere'ye katılıp,
🇨🇵:"Bencede krowasanım haklı. Boş boşa endişelenipte kendimizi sıkmamıza gerek yok." dedi.
Bulgaristan haricinde herkes katıldı. Bulgaristan ise aklında bunun yanlış bir karar olduğunu düşünüyordu. Ama yinede daha fazla uzatmak istemiyordu. "Belkide haklıdırlar ben fazla abartmışımdır" diye düşündü ve en sonunda oda onlara katılarak "tamam"dedi.
Böylece herkes ayağa kalktı ve toplantı sona erdi.Kimileri rahat,kimileri tedirgin olarak.
Türkiye'nin gözünden,
Toplantıdan çıkınca derin bir nefes aldım, sanki uzun süre denizin altında kalmışım gibi.
Ama biraz başım ağrıyordu.
Aynı Azerlerle buluşmamızdan sonraki gibi...
Ama yinede mutluydum toplantı güzel geçmişti.Yani öyle anımsıyordum. Ama bir sorun vardiki ben sadece anımsıyordum. Anılarımı hatırlıyordum ama...bir sis bulutunun ardından. Sesler bile bozuk bir radyodaki gibi kesik kesik aklıma geliyordu.
Bu olay Azerlerle buluşmaya gittiğim günde olmuştu.
Onları gördüğümü hatırlıyorum, onlara selam verdiğimi ama...ama sonrasını pek hatırlayamıyorum ,sanki bir sis bulutu önümü kapatmış gibi.
Ve şimdi de aynısı olmuştu . Toplantıya adımımı attığım anda her şey bulanıklaşmıştı.
Agh!
Bunları düşününce kafamdaki ağrı daha da şiddetlenmişti.
Daha deminki sessiz ağrı şimdi zonklamaya başlamıştı.
Benim acı içinde yavaş yavaş yere çömeldiğimi gören Nazi, bir kolunu duvara yaslayarak bana baktı ve gülümseyerek,
N:"Oww sorun ne?"dedi.
Sakinliği sinirimi bozsada bozuntuya vermeden, dişlerimin arasında karşılık verdim.
T:''Başım ağrıyor."
"Eve gidip ağrı kesici alsam iyi olur."dedim.
Ve yavaşça doğrulup eve doğru yola koyuldum.
Tanrısal Bakış Açısı
Toplantı bitimiyle herkes evlerine dağılmıştı.Sona kalan İngiltere ve Fransa'da biraz konuşmuş ve ayrılmışlardı. Ama İngiltere,Fransa ile vedalaştıktan sonra eve gitmek yerine Amerika'nın odasına gitmişti.
Kapının önüne vardığında, iki kez kapıyı çalıp odaya girdi.
Amerika'nın odası diğer odalara göre biraz daha büyüktü.Odanın duvarında bir tane büyük bir Amerikan bayrağı asılıydı. Oda daha çok beyaz tonlarındaydı ve her şey son derece bakımlıydı.
Amerika sinirle "izinsiz nasıl girersin" diyecekken, İngiltere'nin geldiğini görünce sinirle kalktığı sandalyesine oflayarak geri yaslandı.
Başını kaldırıp, ellerini masaya koyarak, İngiltere'ye,
🇺🇸:"What do you want?(Ne istiyorsun?)" dedi bıkkınlıkla.
İngiltere kollarını bağlayıp,odanın sağındaki çekmeceye yaslanarak,
🇬🇧:"I want to know what you think about today.(Bugün hakkında ne düşündüğünü bilmek istiyorum.)" dedi Amerika'ya bakarak.
🇺🇸:"Is there anything left to think about! Everything turned into crap!''(Düşünecek bir şey mi kaldı! Her şey boktan bir hal aldı!)"
🇬🇧:"You angry. (Sinirlisin.)"dedi İngiltere sakince.
Amerika öfkeyle ayağa kalkıp ellerini masaya vurarak,
🇺🇸:""Of course I'm angry! Didn't he see how you talked to me at the meeting?!
I warned him and even though I warned him, he made the same mistake twice!
Not to mention his actions at the meeting! No one can talk to me like that!(Tabikide sinirliyim! Benimle toplantıda nasıl konuştuğunu görmedi mi?!
Onu uyarmıştım ve uyarmama rağmen aynı hatayı iki kez yaptı!
Toplantıdaki hareketlerinden bahsetmiyorum bile. Benimle kimse öyle konuşamaz!)"
dedi ve sandalyesine geri oturdu.
İngiltere yine sakinliğini koruyarak,
🇬🇧:"However, Turkey's actions were very strange indeed.
(Yinede Türkiye'nin yaptığı hareketler gerçekten çok garipti)."dedi.
Amerika yine İngiltere'ye bakarak,
🇺🇸:"I noticed. It's definitely because of that fucking Russia. He trusts him because he faces him. But I know what to do with him!(Farkettim. Kesin o sikik Rusya yüzündendir. Ondan yüz bulduğu için, ona güveniyor. Ama ben ona yapıcağımı biliyorum!)"dedi.
🇬🇧:"Be careful though. Because you know that what he said was right.(Yinede dikkatli ol. Çünkü sende biliyorsun ki söylediklerinde haklıydı.)"dedi.
Amerika İngiltere'ye dönerek,
🇺🇸:""What do you mean?(Ne demeye çalışıyorsun?)"dedi.
Ellerini arkasındaki çekmeceye koyan İngilitere,
🇬🇧:"I'm trying to say that Turkey is still not completely wrong in her words. He really is an important part of NATO. If he leaves, we will have a huge deficit and you know that we cannot fill it with money. Also, I did not say this because other European countries might be nervous at the meeting, but Turkey is home to many immigrants. It's technically a buffer zone for us. If it opens the borders, close to 4 million refugees will flock to Europe. And don't forget that this number is more than the populations of countries like Iceland, Malta, Luxembourg, Estonia, Latvia, Slovenia, and Northern Mokedonia. It would be a great disaster for Europe. And And remember, son, if anything happens to us, you will be alone.(Şöyle demeye çalışıyorum ki Türkiye yinede sözlerinde tamamen haksız değil. Gerçekten NATO'nun önemli parçası. Eğer o giderse çok büyük bir açığımız olur ve bunu parayla da dolduramıyacağımızı biliyorsun. Ayrıca bunu diğer Avrupa ülkeleri toplantıda tedirgin olabilirler diye söylemedim ama Türkiye bir çok göçmene de ev sahipliği yapıyor teknik olarak bizim için bir tampon bölge. Eğer sınırları açarsa 4 milyona yakın mülteci Avrupa 'ya akın etmiş olur. Ve unutmaki bu rakam İzlanda, Malta, Lüksemburg, Estonya, Letonya, Slovenya ve Kuzey Mokedonya gibi ülkelerin nüfuslarından daha fazla. Yani bu Avrupa için büyük bir felaket olur. Ve unutma ki oğlum bize bir şey olursa sende tek kalırsın."dedi.
🇺🇸:"I know dad. Relax. I'll handle it.Everything will be in order before you even know what's going on.(Biliyorum baba. Sakinleş. Ben halledicem.Siz daha ne olduğunu bile anlamadan her şey düzelmiş olucak.)"dedi sakinleşmeye çalışarak.
İngiltere ise Amerika'nın sözlerine baş sallayıp,kapıya yöneldi. Ve gitmeden önce son bir kez Amerika'ya bakarak,
🇬🇧:"Be careful though son.(Yinede dikkatli ol oğlum.)"dedi ve kapıyı kapatıp gitti.
(Hiç şakam yok 1 saat şuna başlık düşündüm ve çok yaratıcı bir başlık koydum kskskd.
Tamam ama gerçekten bu bölüme nasıl bir başlık koyabilirimki? Şaka maka 1 saat düşündüm)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytanla Anlaşma
FanfictionTürkiye:"Artık sıkıldım yok sayılmakta, aşağılanmaktan ,ezilmekten çok sıkıldım bana yaptıkları kötülüklerin intikamını istiyorum ve kabul ediyorum" dedi ve havada bekleyen eli sıktı o ise keskin dişleriyle gülümseyerek "Doğru karar" dedi ve geri d...
