(Hikayeden önce yaş tablosu
Kazakistan:21
Kırgızistan:19
Özbekistan:20
Türkmenistan:19
Azerbaycan:20
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti:16
Ayrıyetten Kuzey Kıbrıs Türkiye'nin kardeşi
Bir kez daha ayrıyetten bu bölümde accık küfür var)Azerbaycan'ın Gözünden
Abim hala gelmemişti. Saat neredeyse 15 olmuştu. Ama hala ortalıkta gözükmüyordu. Ben ilk gelendim sonra sırasıyla Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan ve en sonda Kuzey Kıbrıs gelmişti. Aslında ilk başta Kuzey Kıbrıs'ın da geç kalmıştı ve artık gelmeyeceğini düşünmüştüm zaten onu da zar zor ikna etmiştim zira şu sıralar Türkiye ile pek iyi değillerdi. Türkiye Kuzey Kıbrıs'ı sevsede Kuzey Kıbrıs Türkiye'nin onu engellediğini düşünüyodu ve bu yüzden geçen günlerde biraz kavga ettiler. Sanırım kavganın en sonunda Kuzey Kıbrıs
"Senden nefret ediyorum!" deyip kapıyı çarpıp gitmişti.Bunları biliyordum çünkü hala iyi olduğumuz zamanlarda Türkiye ile buluşup konuşmuştuk ve Türkiye biraz içini dökmüştü.O an gözlerinin dolduğunu ve "Onun için yaptıklarımdan sonra bunları bana nasıl der..." dediğini hatırlıyorum. O an gerçekten abim adına çok üzülmüştüm. Çünkü gerçekten onla en yakın Türkiye'di ve ona en çok yardım edende yine Türkiye'di.
Ama şimdi yinede Kuzey Kıbrıs buluşmaya gelmişti.
"Onun için değil senin ve diğerleri için geliyorum" dediğini hatırlıyorum ama bence o da barışmak istiyordu.
Şimdi ise sahilin yakınında ki bir bankda oturmuş birbirimizle konuşuyorduk. Bir yandan diğerleri konuşurken bir yandanda sürekli saate bakıyordum. Saat 14:59 geçiyordu. Artık gelmiyeceğini düşünüyordum ki... Tam yolun başında Türkiye'yi gördüm. Elleri cebinde yavaş yavaş bize doğru yaklaşıyordu ama ,ama...suratında garip bir ifade vardı.Tam seçilemiyordu ama sanırım o gülümsüyordu. Evet suratında büyük bir sırıtış vardı. Aslında sevinmem gerekirdi çünkü sonuçta yani sanırım son konuştuklarımızdan ötürü kızgınlığı gitmiş diye düşünmüştüm ama bu gülümseme bana huzur vermek yerine tam tersine beni tedirgin etmişti. Neden olduğunu bilemiyordum ama sanki bana tedirginlik yani ne desem bu çarpık bir gülümsemeydi,hem abimin dişleri ne zaman bu kadar keskin olmuştuki?
Bilemiyorum ama bir şeyler ters gibiydi? Sonra bir an durdum ben neler düşünüyordum? Abim alt tarafı bize sıcak bir karşılama yapmak istemişti ve bizimle buluşmak için gelmişti . Şimdi ben sevinmem gereken yerde paranoyakça şeyler mi düşünüyordum. Bunlar tamamen Özbekistan'ın gönderdiği saçma sapan paranoyakça videolar yüzünden oluyordu. Şu an mutlu olmalıydım abim gelmişti ve aramızı düzeltmek için harika bir fırsat doğmuştu. Şimdi saçma sapan fikirlerden kurtulmalı ve bu günü harika geçirmeliydik.
En sonunda bu düşünceyle bizim bir iki adım uzağımızda gelmekte olan abime bakarak,
-"Abi en sonunda geldin!" dedim.
Bunu dememle diğerleride konuşmayı bırakıp gelmiş olan Türkiye'ye bakarak,
-"ABİ!" diye hep bir ağızdan yanına gittiler.Tabikide Kuzey Kıbrıs dışında, o hiç istifini bozmamıştı ama yinede bu hareketlenmeye karşı göz ucuyla Türkiye'ye bakmıştı.(Türkmenistan tam ne olduğunu anlamadığından masada kalmıştı)
En sonunda Türkiye'yle aynı boyda olan Kazakistan Türkiye'ye sarıldıktan sonra ayrılıp bir elini omzuna attıktan sonra Türkiye'ye bakarak,
-Kazak:"Abi bir an gelmeyeceğini sandık" dedi.
Daha sonra hemen hemen aynı boyda olan Özbekistan,
-Özbek:"Gerçekten abi! Aslında hakikaten şu an saat kaç?"dedi .
Bende bu sözle hemen elimdeki telefonu açıp saatime baktım ve şaşkın bir şekilde onlara dönerek,
-"Tam 15:00"dedim.
Diğerleri hep bir ağızdan konuşarak,
-Kırgızistan:"Waow abime bak be!"
-Özbekistan:"Tam zamanını tutturmuş"
Bende hemen söze karışarak,
-"Evet gerçekten tam zamanında!"
dedim gülümseyerek.
Ama bunu dememle abim ve diğerleri bana bakarken abimin yüzündeki gülümseme aniden yok oldu.
Göz kapakları yarıya indi ve bana duygusuz bir şekilde bakmaya başladı.O an kanım donmuş gibiydi.Sanki ruhumu okuyor gibiydi tek kelime etmiyordu ve öylece bana bakıyordu. Ama sonra aniden o gülümsemesi geri geldi ve tekrar bana doğru bakarak,
-T:"Tabikide ben her zaman tam zamanında gelirim Azerbaycan" dedi. O an ne olduğunu tam anlayamamıştım o duraklama da neydi ,az önce ne olmuştu? Ve diğerleri bunu fark etmemişmiydi.Ama yinede fazla umursamadım. En azından o garip hal gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytanla Anlaşma
FanfictionTürkiye:"Artık sıkıldım yok sayılmakta, aşağılanmaktan ,ezilmekten çok sıkıldım bana yaptıkları kötülüklerin intikamını istiyorum ve kabul ediyorum" dedi ve havada bekleyen eli sıktı o ise keskin dişleriyle gülümseyerek "Doğru karar" dedi ve geri d...