-"Do as I say! Don't question the rest! And make it quick! Ready at zero thirty p.m.!
(Dediğimi yap! Gerisini sorgulama!Ve işini çabuk tut! Öğleden sonra sıfır otuz da hazır olsun!)"-"O-Of course, sir. Yes, sir!
(T-Tabi efendim, emredersiniz!)."Amerika onca şey arasında bir de böyle aptal insanlara laf anlatmaya çalışmaktan yorulmuş ve bunları söyledikten sonra sinirle telefonunu masaya bırakmıştı.
Sinirini yatıştırmaya çalışarak, gözlerini kapatıp tekrar koltuğuna yaslandı , sinirden ve stresten gelen bu yorgunluğunu atmak için yavaşça gözlerini ovuşturdu ve derin bir nefes alıp ellerini gözünden çekip, gözlerini açtı ve masada duran telefona yönelip saate baktı. Saat 00:20'ydi.
Toplantı için son 10 dakika kaldığını görünce iç çekip yavaşça koltuktan kalktı ve giyinmek için yatak odasına gitti.
En sonunda takım elbisesini giyip, parfümünü sıkıp, gözlüklerini taktı ve toplantı için, son model siyah arabasına binip Avrupa binasına doğru sürmeye başladı.
Toplantı Salonunda;
Toplantıya bütün devletler katılmıştı. Çünkü onlarda biliyorduki, katılmama gibi bir lüksleri yoktu. Heleki son olanlardan sonra, savaş herkesi şaşırtmıştı. Tabikide herkes eninde sonunda böyle bir şey olabileceğin tahmin ediyordu ama böyle bir savaşla değil onlar daha çok siyasette ve uluslararası ilişkilerde Türkiye'yi oldukça yıpratıp her anlamda krize sokup en sonunda yıpranan ve hiç birşeyi olmayan Türkiye'yi Yunanistan aracılığıyla Avrupa'dan tamamen atıp diğer devletlerle iş birliği içinde katliamlarla Anadolu'da köşeye sıkıştırdıkları türleri tamamen ortadan kaldırıp Türkiye'yi tarihten silmeyi planlıyorlardı,eskiden gerçekleştiremedikleri Sevr anlaşması nı böylece gerçekleştirip Türkiye kitabını kapatabileceklerdi. Ama şimdi Türkiye'nin böyle bir hamle yapmasıyla herkes şaşırmıştı buna göre önlemler alınmamıştı...
Herkes bunları düşünürken bunca sessizlikten sıkılmış Hollanda,
🇳🇱:"Eee neden burda olduğumuzu bilen varmı?" dedi.
Bulgaristan alttan gözlerini devirerek,
🇧🇬:"Sence neden olabilir?" dedi.🇳🇱:"Bende bilmediğimden soruyorum ya zaten."dedi.
Hollanda'nın sinirlenen tavrına karşı Bulgaristan sakince,
🇧🇬:"Azcık düşünsen sorunun cevabını bulabilirdin"dedi.Bulgaristan'in söylediklerine karşı dahada sinirlenen Hollanda,
🇳🇱:"Ne demeye çalışıyorsun! Eğer bir şey söyleyeceksen açık bir şekilde söyle!"dedi.
Bulgaristan iç çekip,
🇧🇬:" Bir şey dediğim yok, sen başka şeyler anlıyorsan o senin sorunun." dedi.Hollanda sinirle ayağa kalkarak,
🇳🇱:"Senin amacın ne?! Ayağını denk al ! Beni hafife alma!"dedi.🇧🇬:"Toplantıdayız hareketlerine dikkat et istersen!"
Ortalığın kızıştığını gören İngiltere araya girip, ayağa kalkarak,
🇬🇧:"Hey! Take it easy! Remember we're in a meeting, watch your movements! Holland,sit down. (Hey! Toplantıdayız unutmayın, hareketlerinize dikkat edin!Hollanda yerine otur.)dedi.
Hollanda İngiltere'nin bu sözlerine daha da sinirlenerek,
🇳🇱:"Suçlu benmişim gibi davranma!"İngiltere durumu toparlamaya çalışarak,
🇬🇧:"Look...Holland...ıh...tamam,ilk önce sakin olalım tamam mı? Sen yerine otur ve Bulgaristan sende laflarına dikkat et! Burda hiçbirimiz düşman değiliz bizim şu anda en önemli düşmanımız Türkiye. Şu an ona karşı birlik olmalıyız, birbirimize karşı değil. Lütfen bunu hatırlayın ve sakinleşin. Buraya toplanmamızın bir amacı var-"derken Almanya'nın konuşmaya girmesiyle İngiltere'nin sözü yarım kaldı ve masadaki herkes Almanya'ya odaklandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytanla Anlaşma
FanfictionTürkiye:"Artık sıkıldım yok sayılmakta, aşağılanmaktan ,ezilmekten çok sıkıldım bana yaptıkları kötülüklerin intikamını istiyorum ve kabul ediyorum" dedi ve havada bekleyen eli sıktı o ise keskin dişleriyle gülümseyerek "Doğru karar" dedi ve geri d...