Türkiye:"Artık sıkıldım yok sayılmakta, aşağılanmaktan ,ezilmekten çok sıkıldım bana yaptıkları kötülüklerin intikamını istiyorum ve kabul ediyorum" dedi ve havada bekleyen eli sıktı o ise keskin dişleriyle gülümseyerek "Doğru karar" dedi ve geri d...
Nazi masadan kalkıp benim oturduğum sandalyeye gelip sandalyeyi hızlıca kendine çevirerek;
-N:"Şimdi! Kahvaltıyı da yaptığımıza göre işe koyulma vakti Türkiye" dedi.
Bu harekete şaşırsamda bir şey demedim ve tamam anlamında başımı salladım. Benim cevabımla ,gülümseyip doğrulduktan sonra mutfak kapısına yönedi bende tam kalkacağım sırada telefonumun gelen mesaj sesiyle aniden duraksadım ve yavaşça masanın üzerinde duran telefonumu elime aldım.Bunları yaparken onun da benim her adımımı göz ucuyla izlediğini hissediyordum ama yinede fazla bakmamaya çalışarak telefonumdaki gelen mesaja baktım... Azerbaycan'dandı,
Azerbaycan; Abi dün olanlardan sonra pek iyi ayrılmadık biliyorum bugünde seni aradım ama bir türlü ulaşamadım o yüzden burdan yazıyorum.Bugün diğerleri ile de konuştum ve bir buluşma ayarladım.Hepimiz uzun zamandır birlikte vakit geçirme- miştik ve birbirimizide özlemiştik bu yüzden bir buluşma hazırladım birlikte zaman geçirebilmemiz için.Eminim hepimize iyi gelir hem diğerleri de istiyordu.Ayrıca hayır lafını da kabul etmiyorum. Kesinlikle geliyorsun. Bugün saat 15:00'te sahilin orda ve sakın unutma hayır falan yok ve geç kalma!
-Nazi:"Ne diyorsun?"
Mesaj bittiğinde aniden Nazi'nin sesiyle kendime geldim ve sesin geldiği yöne dönerek,
-"Hı?"
Göz ucuyla telefonu göstererek, -N:"Ne diyorsun bu mesaja?" dedi.
Tekrar telefonumdaki mesaja baktım. Aslında Azerbaycan'a nedensizce hala öfke duyuyordum hala en son söyledikleri kafamda tekrar ediyordu ama şimdi sanki küçük bir yanım Azerbaycan'ı affetmem gerektiğini söylüyordu. Yine o lanet olasıca sözcük zihnimde tekrar ediyordu! Acaba! Acaba fazla mı gidiyordum? Acaba fazla mı tepki veriyordum?! Acaba haksız olan ben miydim?! Diye düşünürken bir anda zihnimdeki tüm düşünceler sustu herşey o kadar ani olmustuki bir anda ne düşündüğümü neden bahsettiğimi unutmuştum ve zihnim gibi bende donmuştum ki ani sessizliğin ardından en sonunda tek bir cümle yankılandı , Haklı olan sendin, daha fazla düşünme.
Evet,haklı olan bendim! Orda herkesin iyiliğini düşünen bendim , haklı olan benim. Bunu tekrar düşünmek bile gereksizdi.
-N:"Ne diyorsun?" dedi Nazi.
Nazi'yle dönerek, -"Bilemiyorum... Aslında hala Azerbaycan'a kızgınım,onla karşılaşmak onu görmek istemiyorum ama bir yandanda diğer kardeşlerimi de görmek,onlarla zaman geçirmek istiyorum.Bilmiyorum kafam karışık" dedim.
-N:"Gitmelisin Türkiye, sonuçta sadece Azerbaycan değil diğerlerinde orada olucak hem zatenonlarlada tanışma zamanı(mız) geldi~"
Son cümleyi belli belirsiz söylemişti tam duymamıştım ama sorma gereğide duymadım Zaten cümlenin başını anlamıştım ve haklı olabileceğini düşündüm sonuçta yalnız Azerbaycan orda değildi diğerleri de oradaydı ve onlar da benim kardeşimdi.Daha sonra kapıda cevap vermem için beni bekleyen Nazi'ye dönerek,
-"Gidiyorum"dedim. -"Sonuçta yalnız Azerbaycan değil diğerleride oradaydı ve onları gerçekten özledim" dedim ve en sonunda masadan kalkıp Nazi'yi arkada bırakarak mutfaktan çıktım, (tabii onun en son takındığı o gülümsemesini görmeden...)
Zaman Atlaması
Saat 14 :40'ti
Odama gelip kıyafet dolabımı açtım ve kıyafetlerime bir göz gezdirdim en sonunda rahat bir kombin olarak dolabımdan bir siyah kısa kol ve bir kot pantalon alıp dolabı kapattım ve hızlıca üstümü değiştirip tekrar mutfağa yöneldim.Nazi 'ye baktım ama mutfakta kimse yoktu. Tam içimden "nerde bu ?" diye geçirirken arkamdan gelen sesle hemen başımı çevirdim, -N:"Burdayım" Biraz irkildiysem de belli etmemeye çalışarak. -"Şunu yapmayı keser misin" dedim ve onun cevap vermesini beklemeden hızlıca yanından geçip kapıya yöneldim ve kapıyı açıp, hızlıca ayakkabılarımı giyinmeye başladım. Ayakkabılarımı giymiş kalkacakken salonun ortasında kollarını birleştirip duvara yaşlanmış Nazi ile donakaldım.
-"Eee sen gelmiyor musun?" dedim biraz çekingen bir sesle.
O bana daha fazla gülümseyerek, -N:"Benim gelmeme gerek yok hem zaten bu bir aile toplantısı sen bugün kardeşlerinle vakit geçir onlarla sohbet et " dedi. Aslında biraz şaşırmıştım çünkü beni gelmem için ikna eden oydu ve şimdi gelmiyor muydu? Ama yinede fazla üstelemedim ve ayağa kalıp, -"Tamam o zaman, haklısın aslında peki sonra görüşürüz"dedim. Ve Nazi'ye kapıyı kapatıp yola koyuldum. (tabiki Türkiye'nin kapıyı kapatırken görmediği ve Nazi'nin yaptığı o son ifade)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Bu Pinteresteydi ben tabiki yine değiştirdim ve bu çıktı işte ama malesef orijinalinin yani değiştirmediğim halinin çizerini bulamadım ama bulursanız söyleyin sabitleyek yani ne olur ne olmaz)