Lucas: Sizce.. uyanır mı?
Eiden: Ee, bi zahmet uyansın.
Alexis: Eiden, sen salak mısın?
Jackson: Boş ver. Dinlemeyin, siz onu?
Katerina: Lucas, inan ki bilmiyoruz.. ne zaman uyanacağını?
Bu sesler de ne? Başımda kim konuşuyor? Gözlerimi.. açacak hâlim bile yok. Canım, o kadar yanıyor ki... neden, böyle ters işler beni buluyor? Derin nefes alıp, zorla gözlerimi açıp tavana baktım.
Lider: Rowena, güzelim, iyi misin?
Büyükamca'mın sesini duyduğumda bakışlarımı tavandan çekerek oturur pozisyona gelip, etrafıma bakındım. Ve, acıyan kolumu tutup hafifçe ovmaya başladım.
Rowena: İyiyim.. sadece kolumu hissedemiyorum, çok acıyor.
Alexis: Kıyamam, lan sana.
Lucas: Şey... Rowena, senden özür dilerim. İsteyerek, canını yakmak istemedim. O, an sadece Matrix'e odaklandım ve sana düşünmeden, zarar verdim.
Eiden: Has-
Murdo: Siktir-
Jackson: -lo. Huh? Sen, sen özür mü diledin.. ben şokum.
Eiden - Murdo: Sadece, sen değil bende!
Lucas: Siz, bi susun hele? Suçlu olmasam, dilemezdim özür mözür.
Cidden.. tartıştıkları konuya bak amına koyayım. Derin nefes alıp, koluma baktım. Lucas'ın el izi çıkmıştı. Yavaşça, ayağa kalktığımda, tüm gözler bana dönmüştü. Kızlarda ayağa kalktığında, yavaşça yürüdüm.
Rowena: Kızlar, hadi gidelim?
Murdo: Nereye, gidiyorsunuz?
Katerina: Tabi ki de eve? Başka, nereye olacak?
Murdo - Eiden - Jackson: Görüşürüz.
Lucas: Tamam, hadi gidin.
Ametis: Seni, gidi odun!
Ametis'in dediğine güldüm ve kızlarla beraber yürümeye başladım. Dışarı çıktığımızda, gece olmuştu bile.
Gözlerimiz, karanlığa alıştığında havaya uçmuştuk. Tek sorun, kolumdan dolayı uçmakta zorluk çektiğimdi. Kendi kendime, söylenmeye başladım.
Rowena: Bok vardı değil mi? Ah, kolum yüzünden uçamıyorum. Kızlar, siz uçun ben koşacağım.
Ametis: Katerina da seninle gelsin. Tek başına koşma.
Katerina: Ama-
Rowena: Tek başıma sorun olmaz? Hâni, vampirim ya nede olsa?
Kızların, cevabını dinlemeden aşağı ormanın içine doğru süzülerek indim ve yola baktım. Yol, bozuktu. Anlaşılan, yola alışmak için havadan değilde, yerden de gitmek gerekti.
Derin nefes alıp, koşmaya başladım ve bir süre sonra eve geldim. Eve vardığımda, kızların çoktan gelmiş olduğunu farkederek yanlarına gittim.
Rowena: Orman'ın içinde ki yol bozuk, ormanda da koşalım ki yollara alışalım.
Alexis: Haklısın ama, önce eve girelim?
Ametis: Kapıyı açın hadi! Yatağım, bak, ben geldim!
Gülerek kapıya yaklaştım ve cebimdeki anahtarı çıkarıp, kilitli olan kapıyı açtım. Kapı açıldığı gibi, Ametis vampir hızıyla odasına gitmişti. Diğer kızlarla gülüp, içeri geçerek kapıyı kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
{Eternity is Destiny}
مصاص دماءÖlümsüz olmak bir avantaj mıydı? Yoksa bir Lanet. Bizim için ölümsüzlük ne demekti? Düş peşindeysen, düş peşime. Ölüm dediğin nedir ki; dönüşü olmayan bir tatil. Aşk dediğin nedir ki; gençliği olmayan bir katil. NOT: HİKÂYE TAMAMEN KURGUSALDIR!! ...