Selaaam canlarr
Nasılsınız?
Bölümü çok beklettiğim için özür diliyorum. Umarım bundan sonra seri şekilde kalan bölümleri yazar bitiririm.
Gözlerim kızarmış bir şekilde kapının önüne geldiğimde kapının önünde kamyon şoförü olduğu için uzun zamandır eve gelemeyen babamın ayakkabılarını gördüm.
Babamı çok özlemiştim hemen içeri girmek istedim fakat gözlerim ağlamaktan şişmişti. Napacağımı bilemez bir şekilde kapının önünde öylece dururken kapı aniden açıldı." Birileri babayı hiç özlememiş anlaşılan?"
Babamın sıcak ve az biraz sitemli sesiyle gözüm bu anı beklermis gibi tekrar doldu.Babama cevap veremezken kaşlarını çattı bana bir iki adım yaklaştı.
" Noldu güzel kızım, bir şey mi var ? "
Babamın şefkatli sesine daha fazla dayanamayıp hızla sarıldım bu sırada engel olamadığım göz yaşları birer birer babamın gömleğine akarken ağzımdan kaçan hıçkırıklara da engel olamıyordum.
Daha çok endiselenen babam beni evimize alıp kapıyı kapattı. Catilmis kaşlarını hiç bozmadan dikkatle beni inceliyordu. Elimin tersiyle gözlerimi silip babama bakmamaya çalışıyordum.
" Ben bir elimi yüzümü yıkayıp geleyim babacığım." dedim oldukça kısık bir sesle.
" Çabuk yıka gel odanda seni bekliyor olacağım her şeyi konuşucaz küçük hanım."
Hafifçe başımı sallayıp banyoya koştum, kapıyı arkadan kilitledikten sonra aynadaki yansımamı inceledim.
Şimdiye kadar hep babamla uzak yaşamıştım bir çok seyime şahit olamamış çoğu doğum günüme gelememişti. Beni çok sevdiğini bilsem de yanımda olmadığından hep bir eksiklik duymuştum.
Bu kadar çok çalışması gerekmiyordu aslında ama annemle anlaşamadıkları için kamyon şoförlüğünü fazlaca abartmış, evden bir kaçış olarak görmüştü. Ona kızgındım , kırgındım ama o benim her şeyimdi ilk aşkımdı.Çoğu zaman annemle boşanmalarını istesem de nadiren de olsa hep beraber oturduğumuz kahvaltı masalarının güzelliğiyle bu düşüncemden vazgeçiyordum.
Şimdi de ikinci aşkım Emir'imden uzak kalmamı istiyorlardı. Bu hayat neden hep bana bunu yapıyordu ki ?Düşüncelere dalmış giderken babamın içerde beni beklediğini hatırladım. Ona ne söyleyecektim peki ? Hayatımla ilgili ne biliyordu ki zaten ?
Musluğu açıp buz gibi akan suyu yüzüme çarptım. Biraz olsun iyi gelmişti. Yavaş adımlarla odama gidip yatağın üstünde oturup beni bekleyen babamın yanına oturdum.
Babam başını eğmiş halıyı inceliyordu kafasını hiç kaldırmadan sordu.
" Benim yüzümden bu kadar mutsuzsun değil mi kızım?"
Boğazıma bir yumru otururken bu sefer ağlamamakta kararlıydım.
" Hayır baba artık bunu umursamayacak kadar büyüdüm."
Pek de yalan sayılmazdı aslında hep babam için ağlardım fakat bu duruma alışmaya çoktan başlamıştım benim bugünkü mutsuzluğumun sebebi başkaydı.
Hüzünle gözlerime baktı babam.
" Peki o zaman neyin var güzel kızım? "
Konuyu dağıtmak için duymamış gibi yaparak merakla sordum.
" Annem nerde baba ? Yine Dilan Teyzelere mi gitti ? Sen ne ara geldin peki ? "
" Gökçe." dedi babam uyarır bir tonla. Bu konuyu dağıtma demekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KESTANE GÖZLÜM | TEXTİNG
Novela JuvenilAnoniminimemir : Gözlerinin hastasıyım laan Emir_kara : Zaten kızlar da hep öyle derler Anoniminimemir : Ne derler ? Emir_kara : Sütlü kahve gözlerime bayildıklarını falan söylerler. Anoniminimemir : Gözlerinin renginin kestane rengi olduğunu bile b...