19

162 14 58
                                    

Sevmek ne kadar güzeldi. Hele sevginin karşılığı varsa..

Ben onu çok seviyordum, seviyorum, seveceğim.

Mesajları okuduktan sonra her zamanki gibi kalbim depar atmaya başlamıştı.

Onu çok özlemiştim. Ve onu çok seviyorum.

Onu görmenin heyecanı ile bir gün daha enerjik uyandım.

Okul kolej olduğu için kıyafete karışmıyorlardı. Okula girilmesi zor olduğundan herkes giremiyordu. Girenleri de sıkmamak için okul kıyafeti yoktu.

Sen o kadar çalış/para ver sonra okulda kıyafet zorunluluğu olsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sen o kadar çalış/para ver sonra okulda kıyafet zorunluluğu olsun. Yok yaa. Müdürümüzü bu yüzden çok severdim. Anlayışlı bir kadındı.

Üstümü giyinip saçlarımı düzleştirdim. Sade bir makyaj yapıp odamdan çıktım.

Babam ve annem işte olduğu için kendime hemen karışık tost yapıp yanında soğuk kahve ile yedim.

Kimse soğuk kahve aşkımızı sorgulamasın.

Spor beyaz ayakkabılarımı giyip iki mahalle ötemde olan okula kulaklıklarımı takarak yürümeye başladım.

Her zaman dinlediğim şarkı kulaklarıma dolduğunda huzurla dudaklarım kıvrıldı.

İmkansız bir aşk denir..

Okula yaklaştığımda kulaklıklarımı çıkarıp çantama attım.

Bahçeye girdiğimde gözlerimi gezdirdim.

Yine arkadaşlarıyla çardakta oturuyordu sevdiceğim.

Saniyelik gözlerimiz kesiştiğinde yutkunamadım ve öksürmeye başladım.

Rezillik!

Arkamda yavaşça vuran el hissettim. Önüme gelen suyla hemen açıp içtim.

Teşekkür edip şişeyi arına verdim.

"Noldu kız?" Diye sordu eray.

"Batuyla göz göze geldim"

İkisi de aynı anda göz devirince onlara dil çıkardım.

Dil çıkardığımı gören eray parmaklarıyla burnumu kıstırınca eline vurdum.

Sonra çantamı tek omzuma salıp okula ilerlemeye başladım.

Onşarda yanımda yürürken gelişmeleri anlatıyordum.

"Ee hep benden konuştuk yok mu sizin sevgili işleriniz felan?" Dedim çantamı sırama koyarken.

Cüzdanımdan bir miktar para alıp telefonumun kılıfına koyarken onları dinliyordum.

"Ben 15 gün önce sevgilimden ayrıldım"

Arkamı dönüp merakla kaşlarımı kaldırdım.

Arına bakarken konuştu.

"Kız benden soğumuş sebebi buydu bizde ayrıldık" dedi omuzlarını silkerken.

"Yaa üzüldüm şuan" dememle teselli edercesine gülümsedi.

"Aslında üzülmene hiç gerek yok. Çünkü bende artık eskisi gibi ilgi gösteremiyordum ve kırmadan nasıl ayrılsam diye düşünüyordum. O beni bu dertten kurtardı. Yani ben çok üzülmedim. Acemice bir ilişkiydi."

Tebessüm ettim." O zaman üzülmüyorum." Dediğim de o da gülümsedi.

Sınıftan çıkıp bahçeye giderken erayı dinliyorduk.

"Bende bir kızdsn hoşlanmaya başladım. Ama görsen ne kadar tatlı minyon bir tip. Nazik ve sessiz sakin bir şey"

Ona gözlerim pörtlemiş baktım.

"Kim? Ne zaman? Nasıl? Nerde? Kiminle? Niye? Hani?" Diye ard arda konuşunca eray ağzımı kapattı.

"Adı ada. Lise son ve c sınıfında. İki ay önce etkilendim ve hislerimin farkına yeni varıyorum. Hatta bak şuradaki kız" diyip gözleriyle bir kızı işaret etti.

 Hatta bak şuradaki kız" diyip gözleriyle bir kızı işaret etti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ada bu.

"Oha çok tatlı! Güzel kızmış ve çok yakışırsınız siz" dememle erayda güldü.

"Ama kızın benden haberi bile yok" dedi üzgünce. Arında bizi dinliyordu.

"O zaman haberi olmasını sağlarız"

"Nasıl?"

"Konuşarak?"

"Tamam ben gidiyorum o zaman" diyen arınla şok oldum.

"Dur dur dur! Sen gidemezsin!"

"Niye?" Dedi meraklı bir şekilde. Göz devirdim.

"Akıllım erkeğin sevdiği kızla erkeğin kız kankası konuşur erkek kankası değil"

"Haa anladım" dedi kafasını oynatırken.

"Ben gidiyorum. Şimdi ablanızı izleyin nasılda kızı etkisi altına alıyor" dememle ikiside güldü. Bende onlara katıldım.

Kıza doğru yürümeye başladım. Tek başına bankta kitap okuyordu.

Kitabın dışına baktığımda kürk mantolu Madonna okuduğunu gördüm.

Yavaşça yanına yaklaşıp oturdum.

"Güzel bir kitap" dememle bana döndü. Gülümseyip cevap verdi. Her halinden nazik ve tatlı olduğu belli oluyordu.

"Evet, kendisi çok sevdiğim kitaplardan. İkinciye okuyorum şuan"

"Bende severim. Sabahattin alinin çoğu eserini okumuşumdur"

"Bende okudum gayet güzel bir yazar"

Ona katılırcasına başımı salladım.

"Bu arada ben merida. Arkadaş olmaya geldim." Diyip elimi uzattım.

"Bende ada. Arkadaşlık isteğini kabul ediyorum" dedi gülerek. Elimi tutup sıktığında gülümsedim.

Biz öyle havadan sudan konuşurken gözüm bizimkilere kaydı.

Dikkatle beni izliyorlardı. Eray yüzünü şekilden şekile sokup bana bir şey anlatmaya çalışıyordu. Adaya çaktırmadan elimle cebimi işaret ettim. Arın anlayıp eraya söyleyince bir kaç saniye sonra telefonum çaldı.

"Benim buna bakmam lazım kusura bakma"

"Önemli değil tabii bak" ona gülümseyip ayağa kalktım. Telefonu çıkarıp açtım.

-----

Bölüm uzun olduğu için burda kesiyoruuum diğer bölmde devamı gelecekk.

Bölüm nasıldııı.

Karakterler hakkında düşünceleriniz

Beni takip etmeyi, satır arası yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

Satır arası yorum yapmayanı eşekler tepsin!

Kendinize iyi bakın.

Seviliyorsunuuuuz<33

Instagram hesabım: cactuselio

Şekersiz | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin