1.BÖLÜM

346 12 1
                                    

Gecenin üçüydü ve ben uyuyamamıştım. Yaklaşık iki gündür de uyuyamadığım için gözüm kıpkırmızı olmuştu. Vücuttan da bir hayli düşmüştüm. Zaten zayıftım ve yemek yememeye alışmıştım. Zira küçüklükten beri yemek yememe hep karşı çıkarlardı.
Yanımda ki babamın sürekli evin içinde bağırıp durmasını izliyordum. Gece vakti bir üniversite öğrencisine verdiği borcun hesabını benden soruyordu. Öğrenci borcunu ödemeyi geciktirdiği için ben napayım ulan?

"Bizimle oynadı elin iti! Buna pişman etmezsem bana da Miran demesinler!"

Babam bunları söylerken ona bakıyordum. Ne diye bir mafya babası üniversiteli birine borç verdiyse.

"Neredeymiş okulu?"

Babam sakinleşmek için derin bir nefes aldı ve devam etti.

"Şehir merkezinde İlahiyat Fakültesinde."

"İyi yarın bizimkileri gönderir alırım."

"100.000 Türk Lirası Miraç! Yarına
istiyorum!"

Ben mi dedim ver diye be adam! Sanki ödeyemeyeceği belli değil gibi parayı da vermiş. Babamın vicdana geleceğini de hiç sanmam. O daha kendi çocuklarına vicdana gelmemiş biri.

"Duydun mu beni Miraç!"

"Yarına hazır olmasını sağlarım. Şimdi izninle odama çıkıyorum."

Babam sabır dilermiş gibi başıyla onay verdi. Odama çıkmak için merdivenlere yürüdüm. Kız kardeşim Tutku bana bakıyordu. Tutkuyla aram da pek yaş farkı yoktu ama pek vakit geçirmezdik. Genelde bana korktuğu zaman gelirdi. Onun dışında kendisi güzeldi. Dalgalı koyu saçları, keskin ve Kahve gözleri insanı tekrar baktıracak seviyedeydi. Gerçi tutku gözleri gibi koyu ve keskin bir kişiliğe sahip bir genç kadındı. 20 yaşında olmasına rağmen bazen kızıldığında 7 yaşında azarlanan bir kız çocuğu gibi ağlardı. O anlarda içim acır, onu hemen oradan uzaklaştırırdım. O sebeple tutkunun küçüklüğünden beri kaçacağı biri olmuşumdur.
Elimi Tutkunun omuzuna atıp beraber merdivenden çıkmamız için yürüdüm.

"Abi yine ne oldu?"

"Babam birine borç vermiş ve alamıyor."

"Bunun için o güzel yeşil gözlerine mi yorgunluk vurdu!"

Tutkuya gülümsedim. Bu kız benden çok gözlerimi düşünüyordu.

"Gelmişsin 20 yaşına hala gözlerimi yüzüme övüp, arkamdan gözüm çıksın diye umut ediyorsun."

"Sende gelmişsin 22 yaşına hala boyumla dalga geçiyorsun!"

Tutkuyu odasının önüne getirdim ve saçlarını karıştırdım. Hemen ciyak sesiyle konuşmaya başladı.

"Ya ne yapıyorsun!"

Kolumu ısırmaya çalışan canlıya baktım. Bu kişi neden benim kardeşim Allah'ım!

"Lan bırak köpek! Zaten sabah kalkınca da maymunla aynısın!"

"Ben senin iç karartıcı siyah saçlarına bir şey diyor muyum!"

"Yo? Diyemezsin gerçi orası ayrı mesele!"

Tutku sinirle soludu ve klasik triplerine devam ederek kapıyı yüzüme kapattı. Biri bu kıza onun sevgilisi değil abisi olduğumu söylesin!

Odama yürürken telefonumu çıkardım ve rehberden Tarığı bulup aradım. Tarık ve ben 18 yaşındayken tanışmıştık. Gerçi babam onu kendi benimle tanıştırmıştı. Yok korumaymış yok özel eğitim almış bilmem ne. Tarıkla işten ziyade arkadaş ortamı kurmuştuk.

"Ne oldu gece gece?"
Uyandırdığım belliydi çünkü ayı sesiyle telefon hoparlörüne esniyordu.

"Tarık yarın üniversiteden adam alacağız. Babama olan borcunu geciktirmiş."

"He tamam yani?"

"Şehir merkezinde ki İlahiyat Fakültesinden kaçırman lazım yani!"

"Ya Cuma değil mi yarın? Camiye giderken tutarım ensesini."

"Tarık engel olmasak mı namaza niyaza?"

"Doğru la ağzımız burnumuz kayar, maazAllah!"

"MaazAllah, Neyse çok yorgunum yatacağım."

"Hadi Allah rahatlık versin!"

"Sana da"

Telefonu kapatıp kendimi yatağa attım. Çok geçmeden gözümde kapandı.

~~~

Yaptık bisiler be

İMAM - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin