Sufi dışarı çıktığında başımı tutup sakinleşmeyi bekledim. Bu düşünce yapısından hemen çıkmalıydım. O rüya aklıma gelip durmasa işim daha kolay olacaktı tabi ki. Ayağıma baktığım da ise sargı degişmişti. Ayrıca ayağımı daha kolay hareket ettirebiliyordum. Temkinli olacak şekilde yere basıp yürümeye calıştım hafif zorlansam da yürüyordum. Kıyafet odasına gidip üstümü başımı degistirdim. Merdivenlerden aşağı tutunarak inerken balkonda Sufi'yi gördüm. Aklıma direk rüyam gelmişti. Balkona girdiğimde Ağzında ki sigaraya baktım."İmama bak sen." Sufi bana dönmüştü. "Din dersinde vücuda zarar vermek günah yazmıyor muydu?"
"Her şeyi uygulayamayız değil mi?"
"Sen niye imamsın o zaman amına koyayım?"
"Ben imam değilim ki?"
"O zaman nesin?"
"İlahiyat öğrencisi."
"Neye çıkıyor o?"
"Bakacağız."
"İyi tamam. Ben dışarı çıkıyorum." Haber vermek istediğim için haber veriyorum ama sebebini hiç anlamıyorum. Kapıya dönerek dikkatlice yürüdüm. Eve gidip kalan eşyalarımı toparlıyordum. Tutku ordan söze atladı.
"Bende geleyim evine bakayım!"
"Tabi ordan da parka geçeriz. Sallarım seni."
"Of abi ciddiyim ben!"
"Ben şaka yapmadim ki?"
Bütün gün tutkuyla uğraşmıştım. Akşam da arabaya zorla binmişti. Yok kocalarımızı tanıştıralımmış. Ben tanırsam sana da tanıştıracağım zaten. Akşama doğru evin kapısını açtığımda Tutku içeri atıldı. Sufi Tutkuya bu kim diye bakarken göz göze geldik.
Tutku Sufi'nin önüne geçip elini uzattı. "Selam ben tutku!""Merhaba." Sufi de tutkuya elini uzatıp sıkmıştı.
"Sıra benim nişanlımda!" Tutku elimden anahtarı alıp arabaya ilerledi. Daha doğrusu kapmıştı. Sufi bana dönüp konuştu.
"Bacağın nasıl?"
"Çok kötü" Değildi sadece yardım etsin istiyordum. Sufi bana doğru yaklaştı. Bende ona bakıyordum.
"Yardım edeyim mi?" Çekinir gibi konuşmuştu.
"Et." Bense onun aksine çok atılgan bir sekilde cevap vermiştim. Sufi elini omuzuma attığında yaram sızlamıştı. Sufi ellerini çektiğinde yüzüme bakmıştı.
"Omuzunda da mı yara var?"
"Evet." Bu sefer belimden tutup yürütmeye kalkmıştı. Kanımın yanaklarıma hücum ettiğini hissediyordum. Eli belimde hareket ettikçe nefesimi tutuyordum. Arabaya doğru ilerlerken Tutku'nun bize olan bakışları bile beni rahatsız edememişti. Yüzümü sufiye döndüğümde bana bakıyordu. Beni sürücü koltuğunun yanına oturturtu ve kemeri bağladı.
"Ben sürerim." Arabaya bindiğinde arka koltukta ki Tutku bana ne oluyor bakışları atıyordu. Sufi arabayı çalıştırdığında onu izliyordum.
"Çocuk ne zaman?" Tutku'nun bu alay ile sorduğu soruya bakıp saçını bozdum. Tutku koltuğun başından destek alıp eliyle omuzu tutacağı zaman duraksadı. Tutku'nun bileğinde ki ele baktım. Sufi Tutku'nun bileğini bıraktığında Sufi'ye bakıyordum. "Kocasına da dokundurmazmış." Tutku söylendiğinde hala Sufi'ye bakıyordum. Kırmızı ışıkta durduğunda bana döndü.
"İyi misin?"
"Kötüyüm." Sufi kaşlarını catmıştı.
"Neden? Kolum omuzuna mı denk geldi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMAM - GAY
Altele"Bir şey lazım olursa seslen, getireyim." Gözlerimi artık rüyalarımın her dakikasını kaplamış olan gözlerine diktim. "Yolun var imam, yürü."