4. BÖLÜM

135 21 60
                                    

Yıldızları parlatmayı, satır aralarını doldurmayı unutmayalım

4

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

4. BÖLÜM

İntikam Vakti

30 Ağustos 2023

Belim kopuyormuş gibi hissediyordum.

O sarı piçi elime geçirdiğim an işkence taktiklerimi uygulamayı düşünüyordum.

Herkes gezerken - Sametler de dahil- biz burada kocaman restoranı temizlemeye çalışıyorduk! Üstelik olayla uzaktan yakından alakamız yoktu, burada bile değildik!

Anladığım kadarıyla Sametler yüzünden bir savaş başlamıştı, herkes eline geçen yemeği birbirine fırlatmıştı. En sonunda Beyazlar ve Siyahlar olarak diğer renkleri de kendimize benzetmiştik gerçekten!

"Bu çocuk iyice aştı kendini! Asla altta kalmayı yediremiyor! Şu yaptıklarına bak! Onu bi' elime geçireyim var ya-"

"Ay Elif yeter!" Diye bağırdı Rüya, ona döndüm. "Anladık öldüreceksin, kellesini kopartacaksın, çin işkencesi uygulayacaksın; anladık kızım biz! Biz seni dinlemekten yorulduk sen konuşmaktan yorulmadın!"

"Tamam be!" Diye çemkirip bir sandalyeye oturdum, çok yorulmuştum. Burayı bu hale getiren Siyahlar'ı da Beyazlar'ı da diğer tüm renklileri de paspas niyetine kullanmak istiyordum.

Saat akşam 8'e geliyordu ve biz sabah 9'dan beri bu tam anlamıyla temizlenmesi imkansız olan restoranı temizlemeye çalışıyorduk!

Yerimden kalktım ve yerleri temizlemeye çalışmaya devam ettim. Görev ayrımı yapmıştık. Ben yerleri, Rüya koltukları, Zeynep masaları, Berke ve Yaman ise duvarları temizlemeye çalışıyordu.

Açıkçası tavan için hiçbir fikrimiz yoktu ve Rüya'nın işi bi tık kolay olduğundan işini bitirince Zeynep'e yardım edecekti. O koltuklardan o lekeler nasıl çıkacak hiçbir fikrim yok ama olsun.

"Elif bak şurada leke kaldı." Gözlerim hızla restoranın girişine çevrildi, o dalga geçen tınısı sinirlerimi daha çok hoplatıyordu.

O an Samet'e nasıl bir bakış attım bilmiyorum fakat sanırsam bir adım gerilemişti. Ya da artık şu birleşen iğrenç kokuları solumaktan kafam uçmuştu.

"Buraya gelsene." Dediğimde sesim o kadar sakin çıkmıştı ki buna ben bile şaşırdım. Samet tek kaşını kaldırdı ve bir süre yerinden kıpırdamadı, sanırım o güzel kıçı yemiyordu.

"Hadi!" Diye sabırsızlandığımda yavaş ve temkinli adımlarla yanıma yaklaştı. Paspasımı sokup çıkardığım, iğrenç kokan, içinde tanecikler olan pis suyu ona doğru ittirdim. "Baksana yeni canlılar ürüyor." Dediğimde ne yapmaya çalıştığımı anlayamıyor gibiydi. Ya temizlikten delirdiğimi düşünüyordu ya da... bilmiyorum, başka bir seçenek düşünmüyordur bence.

KALEMDEN SİLAHAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin