4 yıl önce...
Bugün benim için yine kötü bir gün... Bir önceki günde öyleydi. Çok dertliyim diyemiyorum, değilim de. Belki de çok fazla düşünüyorum... Bırakmıyorum hayatı akışına. Bırakmak ta akıl işi değildir bence. Çünkü bırakırsan, ne anlamı kalır yaşamanın?.. Hiç bir anlamı olmazdı bence. Ben iyi ye her zaman iyi, kötüye bazen kötü derdim. Güzel şeyleri dile getirmeyi severdim. Mesela o güzel bir kızdı...! Bunu neden saklıyım? Fakat çok büyük kötülük yaptı. İşte bunu sustum...
Bugün İstanbul'dan ayrılıcak... Tam burs kazanmış... Nev York'ta bir üniversite de. Bugün onu yolcu edip uğurlayamayacağım bile... Çünkü konuşmuyoruz. Çünkü artık benden nefret ediyor! Kıskançlıklarım, kısıtlamalarım , hesap sormalarım onu benden uzaklaştırdı. Beni de ondan... Böyle boktan bitti herşey işte.
Ben yine de uzaktan da olsa, görmek istedim onu. Gittim... Fakat çoktan binmiş uçağına, yetişemedim. Bir adam durdurdu beni bir şeyler söylüyordu, duymuyordum. O sırada uçağının sesini duydum. Cama yapışıp, uçuşunu izledim. Sanki ruhumda uçtu o anda onunla. Sanki elimi cama daha çok bastırsam, daha çok yaklaşıcaktım ona... Keşke bir ay öncesine dönebilseydim keşke o günü yaşanmaması için takvimlerden silebilseydim. Yapamazdım, Herşey yaşanmıştı Ve yaşanıyordu...
O an, bana bir şeyler söyleyen adam yine yanımdaydı. Yine bir şeyler mırıldanıyordu. Tuhaf olan; ben içimden herşeyin bittiğini düşünürken, 'o' "hiç bir şey için geç değil" diyordu. " her şey için çok geç" diyip yürümeye devam ettim. İnatla geldi peşimden...
- Ne istiyorsun be adam!
-Beni biraz dinlemeni...
-Dinliyorum!.. Ne söyleyeceksen söyle!
Adam bana bir broşür verdi. Broşürün üstünde; Amerika'da çalışmak istermisiniz?.. Yazıyordu. Adam bana nasıl olacağını anlattı. Gerekli şeyleri ve şartları söyledi. Hepsi bende vardı. Ama fazla önemsemedim...
Eve gittim, yatağa uzandım. Onu düşünüyordum... Acaba o da beni düşünüyor muydu? Hiç zannetmem! O şimdi gideceği yerleri düşünüyor! Yeni hayatını, yeni arkadaşlarını ve yeniden hoşlanacağı çocuğu... Kendimi çok zayıf hissettim! O an onun için bir hiç olduğumu anladım, yada öyle hissettim! Çok boktan bir şeydi bu... Eski sevgililerimi düşündüm. Eskiden ne kadar iyi olduğumuzu, sonra nasıl kötü olduğumuzu... Hep aynı senaryoydu. Çok severek başladığım bütün ilişkilerim, nefret ederek bitmişti...
Aradan 1 hafta geçti. Yine aynı şey oluyordu... Yine sevgim azalıp nefretim çoğalıyordu. Kimi ne kadar seversem o kadar nefret ediyordum ben... Nefretim, hayatımı etkiliyordu... Kulaklarım tıkalıydı herkese, burnum acı soluyordu, Gözlerim kararıyordu... Kalbim de bir perde, dilimde küfür, öfkem efsane!..
Bir gün, ben de onun gibi gitmek istedim. Broşürü atmamıştım. Gereken tüm evrakları tamamladım. Kimse benimle vedalaşmadı. Herkesle kavgalıydım. Aile'mle bile...
Gittim. Amerika-Nev York'taydım işte ne bok vardıki burda? Dillerini bile çat pat konuşuyordum. İki adres vardı elimde; biri, onun adresi, diğeri çalışıcağım şirketinki... İlk ona gittim, uzaktan da olsa görürüm diye. Çok bekledim kapısında, çıkmadı. Tam vazgeçerken, bir araba yanaştı kapısına. İçinde 3-4 kişi vardı. Müzik son ses açıktı. Ben saklandım! O kapıyı açtı gülümseyerek koştu yanlarına... Herşey yolundaydı! Hayatının, bu kadar yolunda gitmesine üzüleceğim hiç aklıma gelmezdi. Gittiler... O an kendime kızdım! Sonra ona, sonra başkalarına, sonra herkese...
Çalışıcağım şirkete gitmiştim sonra. Bir ay kadar çalıştım, sonra kovuldum. Başaramamaktan nefret ediyordum, bu olmazsa başka iş olur diye, bir çok işe girdim. Ya kovuldum!.. Yada ben bıraktım. Olmuyordu!.. Lanet pizzayı 5 dakika geciktirdin mi, lanet Amerikalılar seni şikayet ediyorlar Ve lanet olası bulaşıklarda bir leke görsünler, lokantayı ayağa kaldırıyorlardı. Bok temizlemekte bana göre değildi. Sifonu çekmediklerinde sinirlerim tepeme çıkıyordu. Gitar çalmayı bilmiyordum... Ama kitap satabilirdim. Günde sattığım 5 kitap ancak günlük yeme içmemi karşılıyordu. Garsonluk yaptım olmadı... komilik yaptım olmadı. Limanda bile çalıştım.( dört saat).
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEHLİKELİ DANS
General FictionEslina'nın zekası bir çok karmaşık olayda bile binlerce parçayı aynı anda görüntüleyip, bir araya getiren ve ürettiği fikirler ve çözümlerle dikkat çeken bir özelliğe sahiptir. Elisa çalışkandır, başarılıdır, hırslıdır ve asla pes etmez. En sevdiği...