1.Bölüm

12.5K 722 309
                                    

Yazar: Sessny

...

Sevgi ile nefret arasında ince bir çizgi vardır.

Kim Jongin ise hemen hemen her gün o çizginin üstüne durup seçenekleri iki yana itiyordu. Okul hemşiresinin yatağında yatarken geçmişi düşündü. Bütün bunlar başladığında liseye yeni başlamıştı. Çok heyecanlıydı ve her şeyin mükemmel olmasını umuyordu. En yakın arkadaşı olan ve büyük bir başarı elde eden  Oh Sehun ile aynı sınıfa gidecekti. Jongin her zaman okula koşarak giderdi çünkü sürekli uyuya kalırdı, okuldan nefret ettiği için ya da başka bir neden yüzünden değil, sadece uyumayı seviyordu. Sehun onu 20 kez arar o da bundan rahatsız olup sonunda yataktan kalkardı.

Jongin o günleri daha geçen haftaymış gibi hatırlıyordu. Çoktan bir buçuk yıl geçmiş olmasına inanamıyordu.

Her zamanki gibi okula doğru koşarken yağmur yağmasına rağmen zamanı olmadığı için şemsiyelerden bir tane kapamamıştı. Okula vardığında adeta kapıyı tekmelemiş ve sendeleyerek içeri girmişti. Kapının çarpıp gümlemesiyle beraber arkasından sinirli bir homurdanma duyuldu. Jongin kapının arkasına baktığında kapıyı yanlışlıkla birisinin yüzüne tekmelediğini fark etmişti. Sorun şuydu ki, kapı  sıradan birinin yüzüne çarpmamıştı.

Do Kyungsoo çevresinde oldukça ünlü biriydi. Okul üniforması her zaman pis ve dağınıktı ve o bunu önemsemezdi , bu yüzden öğretmenler sürekli başına bela olurlardı. Ama her şey bununla sınırlı değildi. Dedikodulara göre Kyungsoo bir yeraltı çetesinin lideriydi ve diğer çetelerle kavga etmek için toplanıyorlardı. Kimsenin dedikodulara itirazı yoktu çünkü Kyungsoo ve arkadaşlarının ya da daha doğrusu yandaşlarının vücutlarında yara bere oluyordu.

Çocuk ayağa kalktı. Jongin'den kısa olsa bile ondan bir yaş büyüktü. Jongin kanın damarlarında donduğunu hissederken önündeki bedene baktı. Beyni ona mümkün olduğunca çabuk bir şekilde kaçması için emir veriyordu. Ama bacakları hareket etmiyordu.

Kyungsoo dudağı patlasa bile gerçekten iyi görünüyordu ve şimdi burnu kapıya çarptığı için kanıyordu. Bu, genç çocuğun Kyungsoo'yu yakından gördüğü ve onun her yerini incelediği ilk seferdi. Mükemmel yuvarlak ela gözleri öfkeyle yanıyordu. Jongin'in gözleri genç adamın dudaklarına kaydı. Pembe, erik rengi ve alt tarafı patlamış olan dudaklara. Eğer dedikodular doğruysa, dünkü kavga yüzünden olmuş olmalıydı. Jongin onun bütün yüzünü gözleriyle incelerken kendisine yöneltilen şeytani bakışları fark etti ve transtan çıktı.

''Özür dilerim!'' Jongin adeta bağırarak k eskin bir şekilde 90 derece eğildi.



Kyungsoo homurdandı ve gözlerini devirdi. Jongin midesinde hissettiği yumrukla çok geçmeden kendisini yerde bulmuştu.

Yere düşmüştü ve çaresizce nefes almaya çalışıyordu.

''Ben de özür dilerim'' Kyungsoo çıkış kapısına gidip kendini yağmurun altına atıp sırılsıklam olmadan önce bariz bir iğnelemeyle söylemişti. Islanmayı da önemsemiyormuş gibi görünüyordu.



Jongin içini çekerek yatakta oturdu. Burnundan akan kan yeni durmuştu. O günden beri, Kyungsoo zorbalıkları için Jongin'i kurban ediyordu. Kyungsoo için Jongin'in hali hazırda olan özrünün bir önemi yoktu. Zaten okuldan birden fazla kez uzaklaştırıldığı için bunu önemsemiyordu.



Şu anda ise Jongin kendi yatağının yanında ki bedene bakıyordu. Dudağı ilk tanıştıkları zamanki gibi yarılmış ve biraz da morarmıştı. Ne zamandan beri Jongin onunla geri kavga ediyordu sahi? Bir yıl olmuş muydu?

Altercation [M] ||ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin