11.Bölüm

5.2K 324 90
                                    

(Ç/N): YORUM YAPMAYI VE OY VERMEYİ UNUTMAYIN!HATA VARSA GÖRMEDİNİZ DUYMADINIZ BİLMİYORSUNUZ, KEYİFLİ OKUMALAR!

...

Tao'ya sinirli olması yeni bir şey değildi, pazartesi günü onu okulda gördüğünde gece yarısı kendisini ağlayarak ziyaret eden Sehun'u hatırlamıştı, ayrıca ne kadar boktan bir arkadaş olduğununda farkına varmıştı. Ama konu bu değildi. Tao ile ilgili bir şeyler Sehun'un canını yakmıştı. Kısa ve öz olarak Jongin arkadaşına sahip çıkacaktı çünkü arkadaşlar birbirlerini gözetirdi, değil mi?

Tao'yu yakalayıp yumruğu suratına geçirdiğinde bunu bahane olarak düşünmüştü. Koridordaki hareketlilik durmuştu, herkes onlara bakıyordu. Jongin tekrar kavga ettiği için değildi. Yada Tao. Bu hayatlarının her bir gününün parçasıydı. Ama Jongin her gün Tao'yu yumruklamıyordu. Çünkü geçte olsa arkadaş olmuşlardı ve insanlar bu tür şeylere dikkat ediyorlardı.

Tao'da en az onları izleyenler kadar şaşırmıştı, Jongin'in ona yumruk attığına inanamıyordu. Siktir, Jongin'in attığı yumruk canını yakmıştı.

''Dostum, ne sikim yapıyorsun?'' Tao neredeyse gülerek söyledi, Jongin'in ona yumruk attığına gerçekten inanamıyordu.

''Bunu geçmişte bıraktığımızı sanıyordum?''

Jongin tekrar ona yumruk atmıştı. Tao geriye doğru sendeledi ama Jongin onu boynundan yakaladı. Konuşmak için çok sinirli olduğundan Tao'nun midesine tekmesini geçirdi. Diğer erkeğin acıyla inlemesinden bir şekilde zevk duyuyordu. Tao sinirlenmeye başlıyordu. Jongin'in tutuşundan kurtuldu ve onu tek bir itişle dolap ile kendi arasına aldı. Jongin sırtındaki dolap kilidini hissettiğinde acıyla sızlanarak gözlerini kapattı. Büyük olan kolunu Jongin'in boğazına dayayarak onu dolaba hapsetti.

''Açıklama yapacak mısın?'' Tao isteğini belirtti.

''Ağlıyordu.'' Jongin homurdandı.

''Ne?''

''Senin yüzünden. Seni siktiğimin salağı.''

Tao ağırca içini çekti ve bir an için Jongin'i serbest bıraktı. Sanki karşısında bir gerizekalı ile konuşuyormuş gibi burnunun kemerini nazikçe sıktı. Ve sonrasında Jongin'in midesine yumruğunu geçirdi.

''İkimizde buradaki kötü adamın sen olduğunu biliyoruz, Jongin. Benimle dalga geçme, Muhtemelen senin onun hakkında bildiklerinden daha çok şey biliyorumdur üstelik sen onu benden daha uzun süredir tanıyorsun, utanmalısın.'' Tao'nun kelimeleri Jongin üzerinde bir bıçak etkisi yaratsa da esmer olan onların doğruluğunu kabul etmeyi reddetti.

''Seni piç!'' Jongin bağırdı ve ona doğru atıldı.

''Oh, lütfen'' Tao kolayca kaçındı ve diğerinin yumruğundan kaçınarak onun tökezlemesini fırsat bildi ve yumruğunu geçirdi. Jongin hafifçe dudağına dokundu ve parmağına bulaşan kanı gördü.

''Kesin şunu!'' Birisi bağırdı ve iki çocukta durarak gözlerinin kenarlarından süzülen gözyaşlarıyla harap olmuş bir şekilde dikilen çocuğa baktılar.

''Sehun, Ben-'' Jongin konuşmaya başladı.

''Hayır!'' Sehun sözünü kesti. ''Sadece şunu kesemez misiniz? Jongin, hiçbir şey bilmiyorsun! Çoktan Tao ile konuştum, sorun kalmadı!''

''Öyleyse bana neden söylemedin?!!'' Jongin geri bağırdı.

'' Sende bana hiçbir şey söylemiyorsun, hatırladın mı? Siktiğimin erkek arkadaşınla o kadar meşgulsün ki!''

Jongin aslında bunu kast etmek istememişti. Sadece, Tao ile kavga ettiği için bedenine öfke hakimdi ve damarlarında adrenalin dolaşıyordu. Tao'ya yumruk attığı için çoktan kendine kızmıştı bile. Öyle demek istememişti. Sehun'un bağırmasıyla sanki dünyanın sesi bir saniyeliğine kesilmiş yada sanki dünya dönmeyi kesmiş gibiydi. Herkes nefesini tutmuş, etraf sessizliğe gömülmüştü.

Altercation [M] ||ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin